BTP Başkan Adayı Kotil: Diyanet’in milletimizden özür dilemesi gereklidir

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil, seçim turu kapsamında İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nı ziyaret etti. Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı Cuma Hutbesi ile ilgili konuşan Kotil, “Bu hutbede herkesten bahsediliyor ama Atatürk’ten bir kelime dahi bahsedilmiyor. Sanki Mustafa Kemal Atatürk orda yoktu. Sanki bu zaferi o kazanmadı. Diyanet’in milletimizden özür dilemesi gereklidir” dedi.

DHA

Çanakkale Zaferi’nin tarihimizdeki eşsiz zaferlerden biri olduğunu belirten Kotil, “Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Mart Çanakkale Zaferi vesilesi ile bir Cuma hutbesi yayınladı. Bu hutbede herkesten bahsediliyor ama Atatürk’ten bir kelime dahi bahsedilmiyor. Sanki Mustafa Kemal Atatürk orda yoktu. Sanki bu zaferi o kazanmadı. Atatürk olmasaydı Çanakkale Savaşı’nı kazanamazdık. Diyanet’in; Diyanet’i kurmuş olan Atatürk’ü, tarihi gerçekleri örterek yok saymasını, gizlemesini hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değildir. Bu büyük bir yanlıştır. Diyanet’in milletimizden özür dilemesi gereklidir” diye konuştu.

“BİZİ ZAFERE ULAŞTIRAN BU BİRLİK RUHUDUR”

Çanakkale Savaşı’nda birlik ve beraberlik ruhuna dikkat çeken Kotil, “Laz, Kürt, Türk, Çerkez hepimiz bir ve beraber olacağız. Bizi bu büyük zafere ulaştıran bu birlik ruhudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözü bu birlik ruhunun bir devamıdır. Bu cümlede bir incelik var. Atatürk ‘Ne mutlu Türk olana’ demiyor, ‘Türküm diyene’ diyor. Yani hangi etnik kökenden gelirsek gelelim, bu Cumhuriyetin bir vatandaşı isek Türk’üz. Benzer bir şekilde Gazi Paşa, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk milleti denir’ diyor. Türk milleti bir ve beraber olursa nice Çanakkalelerin üstesinden geliriz. Ama bugün olduğu gibi toplumu ikiye bölersek en basit zorluklarda tökezleriz” ifadelerini kullandı.

“BİR ADAM HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ”

Çanakkale’deki zaferde Atatürk’ün liderliğinin önemine değinen Kotil, şu sözlerle konuşmasını tamamladı:

“Bir toplum, liderini bulduğunda bir anda dünya tarihini değiştiriyor. Çanakkale bize Mustafa Kemal'i tanıttı. Şunu unutmayın, Mustafa Kemal olmasaydı ne Kurtuluş Savaşı olurdu ne Çanakkale olurdu. Bir adam mı her şeyi değiştiren, diye soruyorlar. Evet, bir adam. Bakın, İngilizlerin hatıralarını okuyun. İngiliz gemisi geliyor, sabah vakti top atıyor. Bir tane Türk komutan, siperden kafayı kaldırmış çay içiyor. Askerler aşağıda kafası siperin altında konuşuyorlar. Birinci top aşağıya düşüyor. O Türk komutan oralı bile olmuyor, içmeye devam ediyor. İngiliz komutan topu biraz daha yukarı kaldırın diye talimat veriyor. İkinci atışı yapıyorlar. O Türk komutanın üzerinden aşağı toprak dökülüyor ama adam çayını içmeye devam ediyor. Dürbünü alıyor kumandan bakıyor ki sarı saçlı mavi gözlü bir insan kılını bile kıpırdatmadan talimatlar vermeye devam ediyor. Komutan anılarında ‘O gün bütün askerlerimin arasında bir korku yayıldı. Türkler öldürülemez! Sonra baktım ki o kişi Mustafa Kemal’miş. Ne zaman ki Mustafa Anadolu’ya geçti, üstlerime dedim ki bu adamla başa çıkamazsınız. Çünkü bu adam ölmeyi çoktan aşmış bir adam’ diyor. İşte, Atatürk’ün gösterdiği liderlik ve kararlılık sonucu bu savaşlardan millet olarak galip çıkabildik.”