Brüksel’de yaşlanmak!

Brüksel, Belçika’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında “Yaşlı Dostu Şehir” unvanına uygun görülen ilk kent oldu.

Erdinç Utku/Belçika(Brüksel)

Korona felaketinde yaşlıların başına geleni saymazsak Belçika, yaşlılar için hiç de fena bir ülke değil. Brüksel, Belçika’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında “Yaşlı Dostu Şehir” unvanına uygun görülen ilk kent oldu. Kent yetkilileri, Brüksel’de yaşayan yaşlı yurttaşları dikkate alarak onların da rahatlıkla katılabileceği çeşitli faaliyet programlarına erişim sağlıyor. Farklı yerlerde buluşma mekânları oluşturuyor. 

Flamanca ya da Fransızca konuşan yaşlıların ayrı ayrı platformları ya da merkezleri var. Hıristiyan, sosyalist, liberal veya laik olmak üzere farklı yaşlı oluşumları bulunuyor. Bunlar, sosyal hizmetler ve evrak işleri vb. pratik yardım sağlıyor ve sosyal, kültürel, spor etkinlikleri, kurslar ve geziler düzenliyor.

EN GENÇ KENT

Brüksel denince ilk akla gelen Jacques Brel’in 1962 yılında söylediği “C’était au temps où Bruxelles brusselait” şarkısı, “Brüksel’in şen olduğu zamanlardı” diye geçmişine özlemi dile getirse de Brüksel hâlâ aramasını bilene göz kamaştıran parlak bir mücevher. Flamanların oluşturduğu Brüksel Yaşlılar Platformu’nun genellikle yılda bir kez yayımladığı broşürde yaşlılara uygun kent turları yer alıyor. Her gezi önerisi daha önce fark etmedikleri “başka bir Brüksel”le buluşturuyor.

Salgınla tekrar dikkatleri üzerine çeken 65 yaş ve üstü yurttaşlar Avrupa Birliği nüfusunun yüzde 20’sini oluşturuyor ve her geçen yıl bu yaş grubunun nüfus içindeki payı artıyor. Nüfusunun yüzde 65’i yabancı kökenlilerden oluşan Brüksel, “Belçika’nın en genç kenti”. 

Türk belediye başkanı Emir Kır’ın yönettiği Saint Josse Belediyesi ise Brüksel’in en genç belediyesi olarak öne çıkıyor. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Brüksel’in ikinci büyük belediyesi Schaerbeek ise en küçük belediyesi Saint Josse’tan sonraki en genç yerleşim birimi. Ancak Brüksel’de yaşlılar arasında Türklerin sayısı artıyor.

Ağır işlerde çalışmış olan Türkler erken yaşlanıyorlar. Emekli maaşları düşük. Dil engelleri nedeniyle yaşama tam katılamıyorlar. Son zamanlarda bir kıpırdama olsa bile hâlâ huzurevlerine sıcak bakmıyorlar. Yaşlı, yoksul, yalnız ve yaban ellerde yabancı olmanın zorluklarını düşünürken “Dünyanın tüm yaşlıları yalnızlığa karşı birleşin!” sloganı dökülüyor kâğıda.

2007 yılında “Gurbette yaşlanmak!” pazar yazımda gelecek kuşaklar için hazırlık niteliğindeki, öncü oluşumdan, Belçika Göçmen Yaşlılar Derneği’nden (ASEM) bahsetmiştim. Başkan Ali İnce’nin o zaman söylediği “Yabancı kökenliler huzurevinden korkuyor. Ziyaretine gittiğimiz bir huzurevinde yaşlı biri elimden tuttu ve 45 dakika hiç bırakmadı. Orada gözlemlediğimiz yalnızlık bizim insanımızı ürküttü” sözlerini unutmam mümkün değil. 

ASEM, 2010 yılında çalışmalarını dondurdu. Bu arada Türk yaşlıların sayısı da sorunları da katlanarak arttı. Ta 12 Şubat 2019’da BEL-DOST Belçika Türk Kökenli Kıdemli Vatandaşlar Dostluk Platformu açılış ve tanıtım toplantısına kadar. Henüz dernekleşmemiş olsa da artık yaşlıların sorunlarına çözüm aramayı dert edinen bir oluşum var Brüksel’de. BEL-DOST sosyal medyada sanal bir grup olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bilgilendirme toplantılarına Türkiye konsolosluğu salonunu veriyor.

Daha önce Belçika’da işadamlarını örgütleyen Yaşar Tümbaş ve Institut Libre Marie Haps Türk Dili ve Uygarlığı Merkezi (ATA CLCT) kurucu başkanı Eser Baysal’ın öncülüğünü yaptığı oluşum 65 yaş ve üstü Türk kökenlilerin kendi deyimleriyle “kıdemli vatandaşların” sorunlarına duyarlılığı ve aralarında dostluk, dayanışmayı artırmak, yasal hak ve sosyal güvencelerle ilgili bilgilendirmek, Türkiye’de kalabilecekleri huzurevleri ve yaşamevlerini tanıtmak gibi amaçlarla kuruldu. En büyük hayalleri ise 60 bin yaşlı Türkün bulunduğunu düşündükleri Belçika’da “Gelecekte, kendi gelenek ve göreneklerimize de uygun bir ‘Yaşam Evi’ projesini hayata geçirmek”.

PANDEMİ SORUNLARI KATLADI

Kurucularından Eser Baysal’a göre en önemli ve acilen el atılması gereken üç sorun, “yalnızlık, dil sorunu ve sağlık sistemi ile sosyal haklar konusunda bilgisizlik”. Pandeminin yalnızlığı ve diğer sorunları katladığını belirten Baysal, “Zaten dünyanın neresinde olursak olalım, ileri yaşlarda sosyal izolasyon sorunları büyümekte. Geri dönmeye istekli birinci nesil Türkleri, gurbette kalmaya zorlayan bir başka sebep, memleketlerinde de yalnız kalmaktan çekinmeleri: Her şey o denli değişmiştir ki gurbetteymişçesine yine dışlanma olasılığı vardır. Çoğunlukla varılan nokta ‘yarı orada yarı burada’ yalnızlığı sürdürmek...” diye düşünüyor.

BEL-DOST’un programındaki bir madde ilgimi çekiyor: “Huzurevlerinde ya da kendi evlerinde yalnız yaşayan kıdemli vatandaşlarımızın ya da Belçikalı komşularımızın yalnızlıklarını, az da olsa, paylaşabilmek üzere düzenli ziyaretlerde bulunmak”. Yaşlılık Allah’ın emri/Yalnızlık olmasa!..

erdincutku@binfikir.be