"Böyle bir belgeyi içimize sindirmeye hazır değiliz"
CHP lideri Deniz Baykal incelemesi süren 'irtica planı belgesi'yle ilgili "Böyle bir belgeyi içimize sindirmeye hazır değiliz. Böyle bir belge yokta bu bir tertip ise, Genelkurmay Başkanı'nın da dediği 'ne olacağını o zaman görürsünüz'ün ne olduğunu bir an önce görmek istiyoruz" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Baykal'ın açıklaması şöyle:
"Sanayideki ekonomideki tek olumlu işaret CHP’nin önerileriyle ortaya çıkan durumlardır. Bir anda önce Türkiye’de çalışan insanların üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır.
Krizin bulunmadığı ortamlarda dahi Türkiye hızlı büyümek için vergi yükünü indirmenin bir yolunu bulmalıdır. Yüzde 42 civarında bir yük vardır bu yüzde 25’e düşürülmelidir. Kredi kartı borçluluğu konusu bankaların kredi kartı alacaklarını tahsil etmesinin kolaylaştırılması değil, kredi kartı borcu olan insanları o noktaya sürüklemekten alıkoyacak çareleri ortaya koymaktadır. Getirilen düzenleme bankaları gözeten kollayan bir düzenlemedir. Bu ekonomik sıkıntıya çözüm ararken çeşitli yaklaşımlar sergileniyor. Bizimde katkımızla öneriler gerçekleşiyor. Ama unutulan iki kesime yönelik hiçbir arayış yoktur. Bunlardan biri çiftçidir öbürü de esnaftır. Yani 4 milyon esnaf ailesi ve Türkiye’nin çiftçi ailesi bu iktidar tarafından kaderine terk edilmiş ve yok sayılmıştır.
'irtica planı belgesi'nin altında imzası olan sayın Kurmay Kıdemlı Piyade Albay Dursun Çiçek görevinde durmaya devam ediyor bildiğimiz kadarıyla. Ortada belgelerle ilgili tartışmalar yaşanıyor.
Belge diye ortaya atılan bir fotokopi midir yoksa orijinal belge midir? Daha bu konu netleşmiş değil, fotokopi olduğu konusunda genel bir kanı görüyoruz. Hayır bunun aslı vardır iddiasını bu belgeyi ilk yayınlayanların da ortaya attığını görüyoruz.
Bir fotokopi olarak avukatın ofisinde bulundu fakat demek ki emniyette bulunan belgenin dışında, demek ki emniyetin bilgisi de var demektir. Bilmiyoruz. Bu gerçekten çok kaygı verici bir tablodur. Bu konudaki sükuneti sessizliği, bu dedikodular karşısındaki rahatlığı izah etmek çok güçtür. Öyle bir noktaya gelinmiştir ki artık, doğru olsa da olmasa da önemli değildir. Böyle bir belgeyi içimize sindirmeye hazır değiliz.
Eğer gerçekten böyle bir belge varsa bunun gereğinin yapılmasını istiyoruz. Böyle bir belge yokta bu bir tertip ise, Genelkurmay Başkanı’nın da dediği ‘ne olacağını o zaman görürsünüz’ün ne olduğunu bir an önce görmek istiyoruz. Yavaş yavaş sanki bir teslimiyet noktasına geliyoruz. Yukarıda bir uyumu gördük memnun olduk."