"Borç yiğidin kamçısıdır"
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Karaman mitinginde, borçlanma konusunun da muhalefet tarafından sürekli eleştirildiğine dikkati çekti. Erdoğan, ''Borç yiğidin kamçısıdır, zafiyet halinde olanın değil'' şeklinde konuştu.
cumhuriyet.com.trAKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Karaman'da düzenlenen mitingde ''Kullandırılan işletme kredilerinde vadeyi 18 aydan 24 aya çıkardık. Yatırım kredilerinde vade 5 yıldı. Bunu da son aldığımız kararla 7 yıla çıkarıyoruz. Hem kredi kullanmış çiftçilerimiz hem de yeni kredi kullanacak çiftçi kardeşlerimiz çok daha uzun vadeli ve esnek kredi imkanlarına böylece kavuşuyorlar.'' dedi.
Erdoğan, muhalefetin ''hakaret edip, iftiralar attığını'' belirterek ''Tutturmuş bir şey televizyon, televizyon... Hayırdır ya televizyonda şov mu yapacaksın? Televolede var bir tane adamın, çık onunla yap'' dedi.
Yeni bir sürecin arifesinde olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''29 Mart'ta Türkiye yeniden bir seçim yapıyor, yerel yöneticilerini belirlemek için tercihte bulunacak. İşte demokrasinin güzelliği bu, milli iradenin güzelliği bu, 6.5 yıl boyunca milletimize hizmet üretmenin gayreti içinde olduk. 5 yıl boyunca belediyelerimizde, şehirlerimizin güzelleşmesi, kalkınması için çaba sarf ettik. Şimdi de milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Milletimizin önünde muhasebemizi yapıyoruz. Yaptıklarımızı, hizmetlerimizi anlatıyor, projelerimizden, daha fazla yapacaklarımızdan bahsediyoruz. Ne CHP'sinde ne MHP'sinde bunları göremezsiniz. Muhalefetin nasıl bir dil kullandığını görüyorsunuz, nasıl hakaretler ettiklerini, nasıl iftiralar attıklarını görüyorsunuz.''
Muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, ''Yıllarca Ankara'dan dışarıya çıkamadılar. Yıllarca ofislerinden başlarını uzatmadılar. Yıllarca milletin içine giremediler, milletin halini sormadılar'' diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bunların lügatinde hizmet diye bir kavram yok. Yatırım diye, üretim diye bir sözcük yok. Tek bildikleri karalamak, çamur atmak, demagoji yapmak. Tutturmuş bir şey televizyon, televizyon, hayırdır ya televizyonda şov mu yapacaksın? Televolede var bir tane adamın, çık onunla yap. Onunla iyi anlaşırsın ama kusura bakma bizim işimiz var. Biz bu ülkenin ciddi meselelerini konuşuyoruz. Ha benim milletim bir şov yapacak 29 Mart akşamı o zaman nasıl bir şov olacağını göreceksin. Ve milletim orada, sandıkta demokratik bir şov yaparak dersini verecek, bunu göreceksin.
Kampanya boyunca hakaretten başka bir şey üretmediler. Bana, şahsıma, aileme, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na ve Başbakanlık makamına en ağır ifadeleri kullandılar, kullanmaya da devam ediyorlar. Onlara defalarca söyledim 'Bak Sayın Baykal varsa eserinle konuş'. Allah aşkına 'hiç benim eserim şudur' diye duydunuz mu? Bahçeli'ye dedim 'Varsa bir eserin onu söyle' de ki 'şurayı biz yaptık' şimdi bana cevap veriyor. Diyor ki 'Başbakan 79 yılı inkar ediyor' Ben 79 yılı inkar etmiyorum, ben senin Başbakan Yardımcılığı yaptığın döneme atıfta bulunuyorum. Sen ne yaptın? Sen bunu söyle, diyorum. Orada farklı bir laf salatası yapma dürüst ol. Ben sana sesleniyorum, Baykal'a sesleniyorum, ne yaptınız, bana bunun cevabını verin, diyorum.''
Erdoğan, yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin ciddi bir projelerinin ve planlarının olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, muhalefet liderleri için ''Sivas'ın ötesine gidemiyorlar'' dediğini anımsatarak, ''Sayın Baykal sonunda perdeyi yırttı ve Mardin ile Kars'a kadar gitti. Güzel bir gelişme, memnun oldum, sevindim, keşke 81 ilin tamamına gitse. Çünkü siyaseti 780 bin kilometre karede yapacağız. Sadece Ankara, İstanbul, İzmir olmaz. Bu diğer illere haksızlık olur, 71.5 milyon vatan evladına haksızlık olur, bunu yapmamız lazım'' diye konuştu.
''Millete tepeden bakarlar"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ''Karaman için bugüne kadar ne yaptınız, bunu söyleyin, ondan bahsedin, diyorum'' dediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Karaman için, Türkiye için bir hayaliniz, planınız, projeniz var mı? Bunu soruyorum ama yok, duyamazsınız. Bunlar 3 kafadar, 3 kafadar... Kim bunlar, CHP, MHP ve onların yandaş medyası dikkat edin aynı üslubu, aynı dili kullanıyorlar, üçü de aynı tarzda siyaset yapıyorlar. Bunların siyasetinde hizmet, eser, millet yok. Milletin istifade edeceği hiç bir şey yok. Kendilerini milletin üzerinde görürler. Millete tepeden bakarlar. Kendi oylarının çobanın oylarından değerli olduğunu iddia ederler. Ondan sonra da utanmadan sıkılmadan, çiftçi edebiyatı yaparlar. Geç o işleri geç... Sen, benim çiftçime 'göbeğini kaşıyan' diye konuşacaksın, ondan sonra da sıkılmadan çiftçi edebiyatı yapacaksın, geç onu geç. Seçimlerde istediğin oyu alamadın diye senin üst düzeydeki, milletvekillerin, görevli milletvekillerin gelecek, halkıma 'bunlar oy kullanmayı bilmiyor, demokrasiyi anlayamamış' diyecekler ondan sonra da geleceksin benim çiftçimi, işçimi, köylümü istismar edeceksin. Yok öyle bir şey.''
Nasreddin Hoca fıkrası
''Sayın Baykal'a da Bahçeli'ye de üç tane Karaman Koyunu'nu sakın bunlara emanet etmeyin. İnanın kaybeder gelirler, güdemezler'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Hem de nerede biliyor musunuz? Şu Tayyare Meydanı'nda o koyunları kaybederler. Sayın Bahçeli 1999-2002 arasında DSP'nin arkasına takıldı. Milletim Sayın Bahçeli'yi sandığa gömdü, barajın altına düşürdü. Ne dedi 'Ben gidiyorum Allahaısmarladık...'. Ne kadar dayandı 8 ay, 8 ay sonra tekrar döndü. Dediler ki 'Niye geldin?', 'Ne yapayım istediler onun için geldim'. 22 Temmuzda bu millet Sayın Bahçeli'ye bir fırsat daha verdi. Sayın Bahçeli bu sefer de CHP'nin arkasına takıldı. İkitelli medyasının arkasına takıldı. CHP ile aynı dili, aynı üslubu kullanıyor. Aynı siyaset tarzını güdüyor. MHP mitinglerinde CHP'nin avukatlığını yapıyor, benim CHP'yi eleştirmemden rahatsız oluyor. Sayın Bahçeli kılavuzlarını iyi seç. CHP'den sana kılavuz olmaz, medyadan sana kılavuz olmaz. Bunların arkasına takılan iflah etmez. Bunların arkasına takılan milletten uzaklaşır. Gel bu sevdadan vazgeç. Sayın Bahçeli günlerdir meydanlarda benim hakkımda akla hayale gelmedik iftiralarda bulunuyor, hakarette bulunuyor. 'Karanlık odalardan, alacakaranlıktan, nasıl milletvekili olduğumdan' bahsediyor. Sayın Bahçeli, bak kaç yerden sana söyledim. Dedim ki 'hukukta bir kaide var, kural var, iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir'. Sayın Bahçeli beni milletim vekil yaptı, beni buraya milletim getirdi. Ben icazeti milletimden aldım ve bak buradan Karaman'dan bir kez daha söylüyorum MHP'ye gönül vermiş vatandaşlarıma, kardeşlerime de sesleniyorum. Onlarla, bunları birbirinden ayırıyorum. Onların benim dünyamda ayrı bir yeri var. Onlar da bazı konularda yanıltılmış olabilirler. Ama bu gerçeği veya bu hesabı onlar da sorsun. Sayın Bahçeli'ye diyorum ki iddialarını ispatlamazsan namertsin, namertsin. Bundan daha güzel fırsat olur mu? Tam zamanı işte seçim arifesi çık, açıkla. Hangi savcıyla nerede görüşmüşüm, neyi konuşmuşum, nasıl olmuş bu iş çık anlat. İspat et bundan daha güzel fırsat olur mu. Şimdi çıkmış ne diyor 'iktidar olunca araştıracağım' diyor. 'Ondan sonra açıklayacağım, açıklamazsam namerdim' diyor. Kendisine, Nasreddin Hoca fıkrasıyla cevap verince de öfkeleniyor. Tarlaya diken ekiyor, dikenler büyüyecek, koyunlar oradan geçecek, koyunların yünü dikenlere takılacak. Sayın Bahçeli o yünü toplayacak, eğirecek, ip yapacak, hırka örecek, pazara gidecek, satacak. Ondan sonra da borcunu ödeyecek. Ondan sonra da namert olduğunu, olmadığını ispat edecek. Dereye su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlarmış, bu iftira, karalama, istismar siyasetidir. Milletim bu tarz siyaseti elinin tersiyle itti, bir kez daha elinin tersiyle itecek. CHP , MHP ve onların yandaş medyasının en iyi bildiği şey istismardır.''
''Mehmetçiği istismar ediyorlar"
Şehitlerin, Mehmetçiğin, işsizliğin, küresel finans krizinin istismar edildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Ne yaparlarsa yapsınlar, öfke onlara, uysallık bize... İftira atmak onlara, hizmetlerle eserlerle konuşmak bize, istismar onlara samimiyet bize, hakaret onlara nezaket bize. Biz Karamanlı Şeyh Edebali'nin diliyle konuşuyoruz. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Karamanoğlu Mehmet Bey'in, diliyle güzel, nezih Türkçeyle konuşuyoruz. Yunus Emre'nin diliyle konuşuyoruz 'Yaradılanı yaradandan ötürü severiz' diyoruz. Mevlana'ın diliyle konuşuyoruz. (Tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol).''
Recep Tayyip Erdoğan, ''Hortumları kesen biziz. Siz hortum döşediniz biz kestik, farkımız bu. Aramızdaki fark bu'' dedi.
Erdoğan, Karaman Aktekke Kent Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bir ülkenin milli gelirinin veya Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH), o ülkenin gücünü gösterdiğine işaret ederek, AKP iktidarları döneminde Türkiye'nin dünyada 26. sıradan 17. sıraya çıktığını belirtti.
Türkiye'nin, Avrupa'da 6. büyük ekonomi olduğunu ifade eden Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli'nin, ''vatandaşın cebine ne verdi?'' diye sorduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kardeşlerim dinleyin bunlar çok önemli. 16 tane bankayı batırdılar o dönemde. Bunlar ne oldu? Fona devredildi. Buradan benim zararım ülke olarak, devlet olarak ne oldu biliyor musunuz? 40 milyar dolar. Kimin cebinden çıktı bu para? Benim milletimin cebinden çıktı. Nasıl çıktı? Karşılıksız para basarak, paramızın değerini altüst ederek. Güya milliyetçi ya bunlar. Öyle, maalesef bitirdiler, batırdılar ülkeyi. Onu gidermek için ne yaptılar. Akşam yattılar bir sıfır, sabah kalktılar bir sıfır. Birin yanına altı tane sıfır koydular.''
AKP'ye önceki dönemlerden 23.5 milyar dolar IMF borcu devredildiğini söyleyen Erdoğan, Şu anda Türkiye'nin IMF'ye 8 milyar daha borcu bulunduğunu hatırlattı. Erdoğan, ''Onlar borçlanıyor biz ödüyoruz. Bunlar milliyetçi ya, milliyetçi... Merkez Bankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? 26.5 milyar dolar. Şimdi ne var? 67 milyar dolar var. İnsaf et be... Hortumları kesen biziz. Siz hortum döşediniz biz kestik, farkımız bu. Aramızdaki fark bu'' dedi.
Borçlanma konusunun da muhalefet tarafından sürekli eleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Borç yiğidin kamçısıdır, zafiyet halinde olanın değil'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kamu net borcunun 142 milyar dolar, özel sektörle birlikte 342 milyar dolar civarında olduğunu bildiren Erdoğan, bu borcun yüzde 64 olan GSYH'ye oranını yüzde 25'e indirdiklerini belirtti.
İşsizlik konusunun da muhalefet tarafından sıkça eleştirildiğini anlatan Erdoğan, dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD'de işsizlik oranının 8.7'ye çıktığını, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen işsizlik oranının yüzde 13 civarında olduğunu anımsattı. Erdoğan, ''Bunun da mevsim koşullarından kaynaklandığını iddia ediyoruz. Mayıs ayından itibaren düşmeye başladığını göreceğiz evelallah'' dedi.
CHP iktidarı döneminde işsizliğin düşmediğini anlatan Erdoğan, CHP Lideri Baykal'a, ''Şimdi dürüst davranmıyorsun. 'İşsizliği biz düşürürüz' diyorsun. Neyi bitirdin sen ya? Nasıl bitiriyorsun, önerin ne, Projen ne onu söyle?'' dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Geçen gün güya bize akıl veriyor. Verdiği akıl ne biliyor musunuz? 7 tane madde. 'Bunları uygula bu iş biter' diyor. O söylediğiyle işsizlik falan bitmez, sadece bütçeye yük gelir. Nedir o söylediği biliyor musunuz? 26 katrilyonluk 7 madde. Derdi ne biliyor musunuz? Bizi tuzağa düşürecek. Böyle bir adımı attığımız zaman 26 katrilyonu biz cepten çıkaracağız. Devletin malı deniz... Biliyorsunuz gerisini söylemeyeyim. Ondan sonra da 'Bütçe açık verdi, bunlar bütçeyi yönetemedi' diyecek.''
''Üniversite sözümüzü tuttuk"
Karamanlılara verdikleri üniversite kurma sözünü tutuklarını ifade eden Erdoğan, Karaman'ı eğitimiyle, sağlığıyla, adalet kurumlarıyla, emniyet kurumlarıyla il havasına büründürdüklerini söyledi.
Şu anda üniversite bünyesinde 3 fakülte, 2 enstitü, 3 yüksek okul bulunduğunu belirten Erdoğan, üniversitenin gelişeceğini ve Karaman'ın kalkınmasının en önemli gücü olacağını kaydetti.
AKP iktidarları döneminde yurt kapasitesini yüzde 67 artırdıklarını anlatan Erdoğan, ''Biz çalışıyoruz, biz size sevdalıyız sevdalı, bunların böyle bir derdi yok'' dedi.
Üniversite öğrencilerine verdikleri bursu artırdıklarını, sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerinde öğrencilere destek olduklarını dile getiren Erdoğan, 6.5 yılda Karaman'da 739 derslik yaptıklarını bildirdi.
Karaman'daki okullara 2 bin 9 bilgisayar gönderdiklerini ve bilişim teknolojisi sınıflarını kurduklarını vurgulayan Erdoğan, ''Yarınları biz bu yavrularımıza teslim edeceğiz. Onlara karşı görevimizi yerine getirmek durumundayız'' diye konuştu. Karaman'da pansiyon kapasitesini de yüzde 23 artırdıklarını belirten Erdoğan, önümüzdeki yıldan itibaren açık liseye giden öğrencilerin kitaplarını da ücretsiz vereceklerini söyledi.
Sağlık
Sağlık alanında yaptıklarını da anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hatırlayın ey Baykal, ey Bahçeli, hastanede ölüleri rehin tutunuz, ölüleri... Ya ölü rehin tutulur mu? Bunlar tuttu. Turşusunu mu kuracaksın niye tuttun? Şimdi hiçbir şeyin yok değil mi? Sosyal güvencen yok hamile hanım kardeşim gidip doğumunu yapıyor ve kimse, 'kartın var mı, şunun var mı?' diye soramaz. 18 yaşına kadar doğan çocuk sosyal güvence altında. Biz buyuz ve bunlar gerçekleşti.
Biz Karaman'a sağlıkta şu ana kadar yaklaşık 24 trilyon liralık yatırım yaptık. Yapımına bizden önce başlanan 50 yataklı Ermenek Devlet Hastanesini tamamladık ve hizmete açtık. İnşallah 300 yataklı bölge hastanemizin inşaatına bu sene başlıyoruz. 20 ünitelik Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile Karaman Devlet Hastanesine bağlı Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezinin yapımını tamamladık ve hizmete açtık. Bu arada helikopter pistimizi tamamladık.''
Ankara ve bölgesine hizmet veren hava ambulansının Karaman'a da hizmet vereceğini belirten Erdoğan, vatandaşlara sıkıntı yaşatmayacaklarını ifade etti.
Karaman'ın, aile hekimliği uygulamasına geçtikleri illerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şehirdeki devlet hastanelerinde muayene oda sayısını 19'dan 62'ye, sağlık ocaklarında 33'den 72'ye, 112 acil hizmetini de 2'den 11'e çıkardıklarını kaydetti.
Karaman civarında geçirdiği bir trafik kazasına da değinen Erdoğan, geçmişteki sağlık uygulamalarını eleştirdi.
''22 trilyon sosyal destek verdik"
Karaman'a yapılan sosyal yardımları da anlatan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
''Sosyal yardımlarda tüm Karaman'a ne kadar destek verdik biliyor musunuz? 22 trilyon sosyal destek verdik, küsuratını söylemiyorum. Kömür yardımları, erzak desteği, kira yardımı fakir fukaraya verilen maaşlar bunun içinde.
Karaman'da bugüne kadar toplu konutlarda, bin 726 konut inşaatına başladık. 784 konutu tamamlayıp sahiplerine teslim ettik. Yani kira öder gibi taksit ödüyorsun ev sahibi oluyorsun. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Onun da müjdesini vereyim. 45 metrekarelik daireler yapacağız. 50 bin konut hedefledik. Yoksul vatandaşlarımıza bu daireleri yapıyoruz. Peşinat yok. Ayda 100 lira taksitle 20 yıl vade. Faiz de yok, faiz uygulaması yapmayacağız. Kaçtan aldıysan öyle gidecek. Biz buyuz. İnşallah bütün projeler bittiğinde Karamanımızda 2 bin 78 konut yapmış olacağız ve bunlarla işi bırakmayacağız ve yine ihtiyaca cevap vermeye devam edeceğiz.''
Başbakan Erdoğan, 2002'ye Karaman'a yapılan 19 kilometre bölünmüş yola 6,5 yılda 24 kilometre eklendiğini hatırlatarak, ''Yani 79 senede yapılandan daha fazlasını 6,5 yılda yaptık. Konya-Karaman-Mut yolunu bölünmüş yol haline getirme çalışmalarımız neticesinde tarım bölgesi olan Akdeniz'den gelen ağır vasıta yükünü hafiflettik'' dedi.
Karaman'a doğal gazı 2003'te getirdiklerini ve Karaman'ın yüzde 60'ının doğal gaza geçtiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Neler çektiniz değil mi anneler? Bodrumdan dört beş kat yukarı kömür taşı. Pis koku, is, kül... Bunları hep yaşadık. Şimdi kombiye basıyorsun, evin her tarafında sıcak su, her taraf sıcak. Yani affedersiniz, Helga'nın modern yaşama hakkı var da Fatma'nın niye yok? George'un var da Ahmet'in niye yok. Tembel olursan... Bir taraftan Atatürk, Atatürk, Atatürkçüyüz, Atatürkçüyüz... Ne Atatürkçüsü ya. Bunlar Atatürkçü filan değil, bunlar Atatürk üzerinden geçinenler. Sadece lafını yapanlar, uygulamaya gelince yok böyle bir şey. Ne diyor Atatürk? 'Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak' diyor. Ne yaptınız muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için? Hiç. Ama biz ortadayız bak.''
''Sayın Baykal duy duy, şiirleri de iyi ezberle, Şaşırma öyle'' sözleriyle Baykal'a seslenen Erdoğan, ''Geçenlerde ben şiirimi sana söylemedim. Ben şiirimle ortaya bir eser koydum. Dedim ki 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'... Bak ben sana, 'Eserin var mı bunu söyle' dedim ama sen bunu değiştirip farklı bir şekilde yorumlamaya kalktın fakat bizden nezaket, senden hakaret. Aradaki fark bu'' diye konuştu.
Erdoğan, seçimlerde oy kullanabilmek için TC kimlik numaralı kimlik kartlarının bulunmasının gerektiğini hatırlatarak, yurttaşlardan bu konuda hassas davranmalarını ve ilgili mercilere başvurarak bu sorunu halletmelerini istedi. Bir aile büyüğünün de nüfus dairesine giderek TC kimlik nolu nüfus cüzdanı alabileceğini belirten Erdoğan, ''Mutlaka sandığa gidin. Demokratik hakkınızı kullanmanız lazım'' dedi.