Boğaz’da 500 milyon dolarlık yalı yaşamı

İstanbul’da Boğaz’a nazır 600’ü aşkın yalı ve konak, bu bölgede yaşamak isteyen başta yabancı yatırımcılar olmak üzere birçok milyonerin hayalini süslüyor. Geçen haftalarda dünyanın en pahalı yalılarından olan Erbilginler Yalısı 100 milyon Avro’ya Katarlı işadamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri’ye satıldı.

Değeri milyon dolarları bulan yalılardan her yıl ortalama 12 tanesi satışa çıkıyor.

Fiyatları ise son 10 yılda en az 8 kat artış gösterdi. Örneğin 2000’li yılların başında Rumelihisarı’nda 2.5 milyon dolara satılan bir yalının bugünkü satış fiyatı en az 20 milyon dolara yükseldi. Son 10 yılda el değiştiren yalıların değerinin yaklaşık 500 milyon doları bulduğu belirtiliyor.

Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı’ya göre İstanbul Boğazı’nda bir yalıya sahip olmak saygınlık anlamına geliyor. Bu nedenle alıcılar genelde adlarını gizli tutmayı tercih ediyor.

Parası olan alıyor

Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun’a göre ise büyük bütçeye sahip Arap yatırımcılar için Boğaz’daki yalılar ilk tercih nedeni olarak öne çıkıyor. Dünyanın en pahalı dördüncü evi olan Erbilginler Yalısı’nın Katarlı bir yatırımcı gruba satılması bunun son örneği oldu. Arapların tercihlerinde tarihi Boğaz manzarasının geniş kullanım alanı içinde olması çok belirgin olarak öne çıkıyor.

Lokasyon önemli Yalıların fiyatını belirleyen en büyük kriter ise lokasyonu. Ancak yalının baktığı cephe (Boğaz’ın kıvrımları nedeni ile güney ve güneybatı cepheli yalılar tercih ediliyor, kuzeye bakanların rutubet ve nem nedeni ile bakımı daha pahalı), eski eser olup olmaması, özellikle tarihi geçmişinin bulunup bulunmaması, akıntının yalının önündeki durumu (az akıntılı yerlerde yalıların önü kirli oluyor), rıhtımı ve büyüklüğü (küçük rıhtımlara büyük tekneler yanaşamıyor), yalının vapur iskelesine yakınlığı (istenmiyor) büyük önem taşıyor. Öte yandan yalı fiyatı belirlenirken restorasyon görmüş veya görmemiş olması, arsa büyüklüğü, müştemilatının bulunup bulunmadığı, denize olan cephe uzunluğu, altyapısının sağlamlığı da dikkate alınıyor. Cansel Turgut Yazıcı, özellikle dövizin artmasının yabancı yatırımcının işine yaradığını bu nedenle Türkiye’de daha fazla gayrimenkul aldığına işaret etti.