Boğaç Kaan Murathan'ın çapraz sorgusu yapıldı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan tutuklu sanık Boğaç Kaan Murathan'a, savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması olayında azmettirici olarak suçlandığını hatırlatarak, olayın faili olan Bedirhan Şinal'i Hakan Karataş vasıtasıyla yönlendirip yönlendirmediğini sordu.

Murathan da Cumhuriyet gazetesine bir husumetinin bulunmadığını ve herhangi bir suikast girişimi içerisine girmediğini belirtti.

Pekgüzel, Sedat Peker'in yargılandığı Kelebek Operasyonu davasında gözaltına alınan ve hakkında takipsizlik kararı verilen Hakan Karataş'ın, Bedirhan Şinal'e cezaevinde kalırken, buruşturup top haline getirerek attığı mektuplarını okudu.

Söz konusu mektuplarda, Şinal'e polis aleyhinde ifade vermesinin istenildiğini aktaran Pekgüzel, bunun karşılığında da Şinal'in dayısının hesabına para yattığını söyledi.
Pekgüzel, ayrıca mektuplarda Şinal'den, Murathan'ın masum olduğuna yönelik ifade vermesinin telkin edildiğini belirterek, ''Hakan Karataş, 'Benim yazdığım gibi ifadeni değiştir. Boğaç Kaan Murathan ile aranızı düzelteceğim, hiçbir sorun kalmayacak. Ananenin hesabına 5 bin lira yatırtacağım, görüşte sana getirecek' diye yazmış. Bunu açıklar mısınız?'' diye sordu.

Murathan da ''Ben Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli attırmadım. Hakan Karataş'ın niye böyle yazdığını bilmiyorum. Bedirhan Şinal'e böyle bir mektup yazmasını istemedim. Belki bana bir iyilik yapmak için yazmış olabilir'' yanıtını verdi.

Pekgüzel'in ''Hakan Karataş neden ifadesini değiştirmesi için Şinal'e yazı yazıyor, mahkemeye vereceği ifadeyi gönderiyor. Şinal'in dayısının hesabına para yatırılıyor. Siz mi yönlendirdiniz?'' şeklindeki sorularına Murathan,b diye konuştu.

Bayrampaşa Cezaevindeki yasa dışı yapılanma

Savcı Pekgüzel, Şinal'in ifadesinde, ''Bayrampaşa Cezaevinde yasa dışı yapılanma olduğunu, içeriye telefon sokulduğunu'' söylediğini belirterek, ''Siz, Bayrampaşa Cezaevinde kalırken içeriye uyuşturucu sokulduğunu, telefon kullanıldığını, koğuşlar arasında geçiş yapıldığını, yasa dışı bir yapılanma olduğunu gördünüz mü?'' diye sordu.

Murathan da ''Hayata Dönüş'' operasyonun cezaevlerinde kontrolün sağlanması için yapıldığını, birçok insanın öldüğünü ifade ederek, ''Bu operasyon, devletin kontrolü sağlaması için yapıldı. Biz bundan sonraki dönemde cezevinde yattık. 2,5 ay yattım. 4 bin mahkum var. Her istediğini yapabilmek için bunları yönlendirmen lazım. Ben bu kadar güçlü değilim. Esrar içilmeyecek denildi mi kimse içmez. Devlet isteseydi, Bayrampaşa Cezaevine telefon girmezdi. Bu telefonları da dinliyorlar. Şifreleri kırılıp kimlerin ne konuştuğu dinleniliyor'' yanıtını verdi.

Murathan, Pekgüzel'in bir başka sorusuna da Metris Cezaevinden Silivri cezaevine ''Ergenekon'' kapsamında sevklerinin yapıldığını, normal koğuşa gideceklerini düşünürken o zaman ''Ergenekon'' sanıklarının bulunduğu 4 No'lu cezaevine götürüldüklerini anlattı.

Bu davanın tutuksuz sanıklarından başka suçtan hükümlü olan Sedat Peker ile Silivri 4 No'lu Cezaevinde 18-19 ay aynı koğuşta kaldığını ifade eden Murathan, ''Tanışık olduğumuzu mu düşündüler bilmiyorum. Kelebek operasyonu davasında yargılandık. Normalde suç ortaklarını da yan yana koymazlar. Burada bizim bir suçumuz yok'' diye konuştu.

Sanık Murathan, koğuşta Peker ve kendisinin dışında tutuklu sanıklardan Seyhun Zayim ile ikinci ''Ergenekon'' davasında tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen Hüseyin Keskin'in de bulunduğunu belirterek, 4 No'lu Cezaevinden ''Ergenekon'' sanıklarının tahliyesi başlayınca kendisinin tutuklu sanıklardan Bayram Demir ile kaldığını söyledi.
Murathan, uyuşturucu madde kullanmadığını, hayatı boyunca hep spor yaptığını da kaydetti.

Duruşma, Murathan'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.

Bu davanın tutuksuz sanıklarından, bir başka suçtan hükümlü Sedat Peker de duruşmaya öğlen saatlerinden itibaren katıldı.