'Biz demokratik sivil bir devlet istiyoruz'

Mısır'da en önemli muhalif güçlerden Müslüman Kardeşler'in liderlerinden Eşref Abdulgaffar, Mısır'da demokratik ve sivil bir devlet istediklerini belirterek, demokratik olan ve halkın seçmiş olduğu tüm modelleri kendilerine örnek alabileceklerini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Topkapı Eresin Otel'de düzenlediği basın toplantısında, Mısır halkının 30 yıldır Hüsnü Mübarek ve onun sisteminin getirdiği fakirlik ve adaletsizliğe karşı sabrettiğini belirten Müslüman Kardeşler'in liderlerinden Eşref Abdulgaffar, halkın sabrı taştıktan sonra geri dönüşünün olmadığını ifade etti. Bu nedenle halk hareketini ''güzellik devrimi'' olarak nitelendirdiklerini kaydeden Abdulgaffar, halkın yüzde 40'ının fakirlik sınırının altında yaşadığını, hükümetin ülke kaynaklarını kendi halkına sattığından daha ucuz fiyata yurt dışına sattığını öne sürdü. Daha önce bölgesinde lider bir güç olan Mısır'ın, giderek bu özelliğini yitirdiğini savunan Abdulgaffar, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ailesi ve çevresinin halkın iyiliği için çalışmadığını, zulmettiğini ileri sürdü.

Abdulgaffar, geçen aylarda bir kiliseye düzenlenen baskını organize ettiği iddiasıyla İçişleri Bakanı hakkında dün suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, ''Öyle bir devlet ki kendi insanları arasında sorun çıkartıyor. İç ve dış tehlikelere karşı gerekli ihtimamı göstermiyor'' diye konuştu. Mısır'da 25 Ocak'ta başlayan hareketin gizli olmadığını, tüm grupların meydanlarda olacağını daha önceden duyurduğunu anlatan Abdulgaffar, halkın kararlı bir şekilde bu hareketi devam ettirdiğini söyledi.
 

Halkın seçtiği modeller

Eşref Abdulgaffar, daha sonra basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ''Basında Türkiye ve AK Parti'nin örnek alındığına dair haberler yer aldığını'' hatırlatması üzerine Abdulgaffar, şunları kaydetti: ''Bizler demokratik olan bir devlet istiyoruz. Bunu önümüzdeki günlerde insanlar daha iyi anlayacaktır. Demokratik olan ve halkın seçmiş olduğu tüm modelleri kendimize örnek alabiliriz. Sadece bir yeri değil. Türkiye'de hakim olan parti, halkın iktidarı olarak gelmiş ve Türkiye'yi belli bir noktadan alıp belli bir noktaya getirmiş ise biz bunu başarılı bir hükümet olarak görürüz. Biz Türkiye'yi uzun zamandan beri demokratik bir ülke olarak, halkın seçimlerinin ortada olduğu bir ülke olarak görüyoruz. Sonuçta Türkiye'deki hükümet zorla gelmiş bir şey değil, halkın seçmiş olduğu bir hükümettir. Eğer isterseniz onu bırakabilirsiniz. Bizde başkanlık öyle değil, ölene kadar devam eder. Hayatımızda bir kere olsun ölmeden önce koltuğunu bırakan bir başkan görmek istiyoruz.''

''Mısır'ın mevcut anayasasında 'kanunların Kur'an'a aykırı olamayacağı' şeklinde bir madde bulunduğu, yeni hazırlanacak anayasada böyle bir maddenin yer almaması halinde tavırlarının ne olacağı'' sorulan Abdulgaffar, Mısır halkının Müslümanı ve Hristiyanı ile dindar bir halk olduğunu ve din eğitimine önem verdiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Tekrar söylemek istiyorum. Sivil, demokratik bir ülke istiyoruz. Sonuçta bir anayasa ortaya çıkarıldığında bu halk oylamasına gidecektir. Kabul edilip edilmeyeceğine halk karar verecektir. Bizim anayasanın eski hali ile aslında hiçbir sıkıntımız yoktu ama Hüsnü Mübarek içerisinde öyle değişiklikler yaptı ki çok daralttı ve yetki tek bir insanda toplandı. Bizim itirazımız olan konu budur.'' Abdulgaffar, bir soru üzerine de Mısır'da hayatın normale dönmesinin şu an için söz konusu olmadığını ve halkın hiçbir şekilde sisteme ve verilen sözlere güvenmediğini ifade etti.
 

Gazze'ye uygulanan ambargo

''Müslüman Kardeşler'in de içerisinde bulunacağı bir hükümetin kurulması halinde Gazze'ye uygulanan ambargo ve İsrail ile olan ilişkilerin nasıl olacağı'' da sorulan Abdulgaffar, şöyle devam etti: ''Mübarek'in sistemi kendi halkının ve Arap ülkelerinin yararından çok İsrail'in yararını gözeten bir sistemdi. Mısır, kendi vatandaşına ve diğer Arap ülkelerine sattığı gazın daha ucuzunu İsrail'e satmaktadır. Sadece gazdan dolayı Mısır'ın zararı günlük 3 milyon dolardır. Üstelik anlaşmayı 20 yıllık yapmışlar. Bu doğal olan bir şey değil. Gazze'ye dönük ambargoya dönersek sadece Mısır halkı değil, tüm dünya Gazze'ye yönelik ambargonun doğru olmadığını düşünmekte, insanlık onuru Gazze'ye yönelik ambargoyu kabul etmemekte. Bu ambargoyu kırabilecek tek devlet Mısır'dır. Gazze halkı, tüm Filistin ve Arap halkları bizim halkımızdır. Bir ülke nasıl 1,5 milyon insanı açık hava hapishanesine sokmuş gibi ambargo altında tutabilir. Bu insani olarak kabul edilebilecek bir şey değildir. Hüsnü Mübarek ne Mısır'ın, ne İslam aleminin bu konudaki sözlerini dinledi. O İsrail ve Amerika'yı dinledi.''

Mısır'daki halk hareketinin hiçbir yabancı kuruluştan destek almadığını ifade eden Abdulgaffar, Mübarek döneminde veya daha önce yapılan anlaşmalara ilişkin olarak da halkın bunları tekrar gözden geçireceğini, anlaşmaların halkın alacağı kararlar doğrultusunda yeniden düzenleneceğini söyledi. Olaylar karşısında ordunun tutumu ile ilgili bir soru üzerine de Abdulgaffar, ''Ordu ne göstericilere karşı ne de göstericilerin yanında bir tavır sergilemektedir. Bütün herkes Hüsnü Mübarek'in gitmesini beklemekte. Ordunun birinci önceliği modernleşmesi, kendisini yenilemesi, Mısır'ın korunmasına yöneliktir'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''Müslüman Kardeşler Hüsnü Mübarek ile görüşme masasına oturdu. Yeni anayasa yapılması çalışmalarını destekliyor mu? Muhammed El Baradey'in son açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?'' sorusu üzerine de Abdulgaffar, şunları kaydetti: ''Biz bu hükümetle masaya oturduk ama 'Masaya çağırdık, geri durdular' denilmesin diye oturduk. Halk hareketinin, devriminin talepleri bellidir ve hiçbir şekilde Müslüman Kardeşler bundan geri adım atacak değildir. Şu ana kadar Baradey'in açıklamaları Müslüman Kardeşler'den farklı değil. Geçtiğimiz dönemlerde biz kendisiyle bir ilişki içerisinde bulunduk ve gerçekten çok güzel düzeyli bir ilişkiydi. Ancak bunun manası 'Baradey yeni başkan olacak' değil. Bu konuyla ilgili herkes kendi programını ortaya koyacak ve bu programa göre de halk kimin başkan olacağını seçecektir. Müslüman Kardeşler yeni seçimle alakalı bir aday belirlememiştir. Yeni anayasayı ile alakalı olarak, yeni anayasa komisyonu kurulmasını biz teklif etmiştik. Ancak bunların hepsi Mübarek'in ve onun sisteminin gitmesinden sonra olacak şeyler. Yeni Anayasa Komisyonu Mübarek'in göreve devam ettiği bir zamanda kurulursa yine onun istediği kanunlar çıkacaktır.''

''Gösteriler devam edecek mi?'' diye sorulan Abdulgaffar, ''Bu sistem olduğu sürece bu gösteriler devam edecektir. Bu gösteriler Mübarek'in gidişine kadar sürecektir'' karşılığını verdi. Bir soru üzerine de Müslüman Kardeşler hareketinin İslami, sivil bir hareket olduğunu ve Mısır halkının tümünü temsil ettiğini öne süren Abdulgaffar, Mısır'daki olaylar kesin bir sonuca ulaşana kadar Türkiye'de kalacağını sözlerine ekledi.

 

MÜBAREK ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ İÇİN KOMİSYON KURDU