'Bitcoin' cinayetinde yeni gelişme
Antalya'nın Serik ilçesinde, geçen yıl Şükrü Mert Ersoy'u (23) hesabındaki sanal para bitcoini almak için boğarak, öldürdükleri suçlamasıyla 5 sanığın yargılandığı, 'Türkiye'nin ilk bitcoin cinayeti' olarak kayıtlara geçen olayla ilgili davada savcı, esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
DHAŞükrü Mert Ersoy, Serik'e bağlı Kadriye Mahallesi'nde geçen yılın Eylül ayında, otomobilinde boğularak, öldürülmüş bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Ersoy'u öldürdüğü suçlamasıyla Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya'yı Serik ve kent merkezinde düzenlediği operasyonlarla yakaladı. Serik Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan 5 kişi, 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıklar hakkında 'kasten öldürme' ve 'yağmaya teşebbüs' suçlamasıyla açılan davanın 4'üncü duruşması yapıldı. Duruşmaya Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulundukları Alanya Cezaevi'nden katıldı. Salonda sanık avukatları ve yakınları da hazır bulundu.
SAVCI, ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un sanal para işiyle uğraştığını, sanık Moray Akça'nın, Ersoy'un hesabında yüklü miktarda bitcoin olduğunu bildiğini belirtti. Savcı, esas hakkındaki görüşünde şunları kaydetti:
"Bu parayı elde etmek için olayı planlayan sanık Moray Akça diğer sanıklar Fırat Burun ve Mehmet Yeşilkaya'ya planını anlattığı, çok yüklü miktarda para olduğunu, maktulü etkisiz hale getirip, bu parayı almak konusunda ikna ettiği, plan dahilinde sanık Moray Akça'nın açık hat temin edip, Fırat Burun'un bitcoin hesabı açacağı bahanesiyle Şükrü Mert Ersoy'u çağırmasını istediği, bu plan doğrultusunda sanık Fırat Burun'un öldürülen Şükrü Mert Ersoy'u 14 Eylül 2017 tarihinde Kadriye Mahallesi'ne gelmesi konusunda ikna ettiği, Kadriye'ye gelen Şükrü Mert Ersoy'u Mehmet Yeşilkaya, Fırat Burun ve Sergen Yasak'ın karşıladığı, konuşma bahanesiyle maktulün otomobiline binerek ıssız bir yer olan olay yerine götürdükleri, daha sonra olay yerine yakın bir noktaya Moray Akça ile Seydo Salacak'ın geldiği, bu sırada maktulü etkisiz hale getirmek için sanık Mehmet Yeşilkaya'nın Şükrü Mert Ersoy'un boynuna baskı uyguladığı, bu sırada Fırat Burun ve Sergen Yasak'ın darp ettiği, Şükrü Mert Ersoy'un kendinden geçmesi üzerine, gelişmeleri uzaktan izleyen Moray Akça ile Seydo Salacak'ın olay yerine geldiği, Şükrü Mert Ersoy'un hesabında bulunan parayı kendi hesabına aktarmak için önce cep telefonu ardından bilgisayarıyla denediği, başarılı olamadıkları, bulundukları yerin riskli olduğu gerekçesiyle Şükrü Mert Ersoy'un otomobiliyle başka bir yere gittikleri, burada da parayı almaya çalıştıkları, yine başarılı olamayınca yeniden ilk olay yerine gelerek maktulü bıraktıkları tespit edildi."
AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU VE 15'ER YIL HAPİS TALEBİ
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda; Şükrü Mert Ersoy'un ölüm sebebinin, boyna baskıya bağlı boğulma olarak belirlendiğinin kaydedildiğini aktaran savcı, eylem birliği içindeki sanıklara ayrı ayrı 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 'yağmaya teşebbüs' suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.
'HERKESTEN ÇOK ÖZÜR DİLİYORUM'
Duruşmada savcının esas hakkındaki görüşüne karşı ifadeleri sorulan tutuklu sanıklar, suçlamayı kabul etmedi. Sanıklardan Mehmet Yeşilkaya, "Çok üzgünüm, kasıtlı olarak bir şey yapmadık. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı" derken, Fırat Burun ise "Böyle olacağını bilemedim. Ailemin de kendimin de hayatını mahvettim. Herkesten çok özür diliyorum" dedi. Seydo Salacak, "Kimseyi tanımıyorum, arkadaşım 'Allah rızası için götür' dedi. Ben olaya tesadüfen denk geldim. Suçsuzum" derken, Moray Akça da amacının sadece alacağını tahsil etmek olduğunu öne sürdü.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, tarafların esas hakkındaki görüşüne ilişkin savunma yapabilmeleri için duruşmayı erteledi.