'Birecik TÜSAK'ın taşeronu'

Sanat kurumlarını yok etmeyi amaçlayan Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) Yasa Tasarısı Taslağı’nın savunucusu Nejat Birecik’in Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü olarak atanması, kurum sanatçıları tarafından protesto edildi. Büyük Tiyatro önünde toplanan 120’yi aşkın Ankara DT oyuncusu adına yapılan açıklamada, “Birecik’in, DT çalışanlarını provoke etmek üzere görevlendirildiği” belirtilerek “DT’nin atanmış bir genel müdürü yoktur, TÜSAK heveskârı ve taşeronu vardır” denildi.

Ankara DT oyuncuları, dün sabah, Kültür Sanat Sen, TOBAV, DETİS, TOMEB, İŞTİSAN, Opera Solistleri Derneği ve Tiyatro Platformu öncülüğünde bir araya gelerek, Birecik’i protesto eylemi gerçekleştirdi. Katılımcı sivil toplum örgütleri ile DT oyuncuları adına yapılan basın açıklamasını, oyuncu Ferahnur Barut okudu. “Şu anda DT’nin atanmış bir genel müdürü yoktur. Son yasal genel müdür ağustos ayında üçlü kararnameyle görevinden alınmıştır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu girişimin tek amacı, DT çalışanlarını provoke etmektir. Onları, tepki verecekleri bir kişi ile karşı karşıya getirip, bu haksız eyleme karşı yapılacak her eylemi ve her söylemi DT çalışanları alehine kullanmaktır. Kamuoyuna, ‘İşte bakın, saygın sanatçı dedikleriniz nasıl davranıyor’ diyebilmektir. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Tabii ki bu susacağımız ya da eylemsizlik içine gireceğimiz anlamına gelmiyor. Genel müdür yerine imza atan kişi bilindiği gibi TÜSAK tuzağının heveskâr taşeronudur. Bu kişi bu tuzağı gündeme getiren bakanlık yetkililerini koruma görevi üstlenmiştir.”

Açıklamada ayrıca, “Sorumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’na: DT içinde kurumu tanıyan, kurumun işleyişini ve geleneklerini bilen onca liyakat sahibi varken neden bu kişiyi atamaya çalışıyorsunuz? Son sözümüz de heveskâr taşerona: Hak etmediğiniz o makamı derhal terk edin” denildi.

 

‘Sesimize sesinizi katın’

Eylemde, Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya da son dönemde, Altın Portakal Film Festivali’nde, DT’de yaşanan sansür girişimleri ile Fazıl Say’ın eserlerinin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası repertuvarından çıkarılmasını eleştirerek şunları söyledi: “Sesleniyoruz: Sesimize sesinizi katın. Sanatın zincirlenmesine kayıtsız kalmayın. TÜSAK’ı inceleyin. Sanatın tüm dallarını egemen gücün ideolojisinin emrine vermek üzere tasarlanmış bir tuzak olduğunu göreceksiniz. Kültür ve Turizm Bakanı’na sesleniyoruz: Sanatın çığlığını duyun. Bu çığlık ülkemizin gerçekten demokratikleşmesine sanatın katkı verme isteğinin sesidir.”