Birbirlerini suçlayan Katar ve Suudi Arabistan uzlaşı sağladı. Türk üssü kapanabilir
Teröre destekle suçlanan Katar’a yönelik kuşatma ABD ve Kuveyt’in girişimiyle kalktı. Suudi Prens bin Selman, Körfez Zirvesi’ne davet ettiği Katar Emiri Temim’i kucaklayarak karşıladı. Selman, İran’ı hedef aldı. Eski Katar elçisi Rende, “Türk üssü gündeme gelebilir” dedi.
Hüseyin HayatseverKatar’a karşı Suudi Arabistan öncülüğünde yaklaşık 3 buçuk yıldır sürdürülen ablukanın kaldırılması kararının, Katar’ın bu süreçteki en büyük destekçisi olan Türkiye’ye olası etkileri tartışılıyor. Katar’a yönelik ablukanın kaldırılmasının, Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmesine kapı aralayabileceği belirtiliyor. Öte yandan Körfez ülkelerinin Katar’la tam normalleşme için Doha’daki Türk üssünün kapatılması koşulunu öne sürebileceğine dikkat çekiliyor.
Türkiye, 2017’de Körfez ülkelerinin Katar’a ablukayı başlatmasının ardından Doha’nın en yakın destekçisi olmuş, iki ülke arasında 2014’te imzalanan askeri işbirliği anlaşması Meclis’ten hızla geçirilerek Katar’a asker gönderilmesine yönelik tezkere kabul edilmiş ve Türk askeri Doha’daki El Rayyan Üssü’ne konuşlandırılmıştı.
İhtilafta ABD ile birlikte arabuluculuk rolü üstlenen Kuveyt’in önceki gece Katar’a yönelik ablukanın kaldırılmasına yönelik uzlaşıyı açıklamasının hemen ardından Ankara’dan karara destek açıklaması geldi. Bu açıklamanın, Kuveyt’in duyurusunun hemen ardından gelmesi, görüşmelerden Ankara’nın da bilgisinin olduğunu gösteriyor.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu gelişme, Körfez bölgesinde Haziran 2017’den bu yana devam eden ihtilafın çözüme kavuşturulmasına yönelik önemli bir adım teşkil etmektedir. Temennimiz, bu ihtilafın, ülkelerin egemenliklerine karşılıklı saygı temelinde kapsamlı ve kalıcı çözüme kavuşturulması ve Katar halkına yönelik diğer müeyyidelerin de bir an önce kaldırılmasıdır. Körfez İşbirliği Konseyi’nin stratejik ortağı olan ve Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına büyük önem atfeden ülkemiz, bu istikametteki tüm çabaları desteklemeyi sürdürecektir” denildi.
‘NORMALLEŞME SAĞLAYABİLİR’
Gelişmeyi Cumhuriyet’e değerlendiren Türkiye’nin eski Doha Büyükelçisi Mithat Rende, Katar’a yönelik ablukanın kaldırılmasının, Türkiye’nin Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerini iyileştirmesinin önünü açabileceğini belirtti.
Rende, “Katar’ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesi Katar-Türkiye ilişkilerine zarar vermez. Çünkü son dönemde Türkiye-Katar ilişkilerinde sağlam bir zemin oluştu. Diğer taraftan Türkiye’de son dönemde İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan’la normalleşme söylemleri var, Katar’ın böyle bir normalleşmeye katkısı olabilir. Bundan sonra Türkiye’nin diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin ilerletilmesini bekliyorum. Suudi Arabistan ve Mısır’la ilişkiler beklendiği gibi geliştirilebilirse İsrail’le Türkiye ilişkileri de normalleşebilir” dedi.
Rende, Katar’a yönelik ablukanın tamamen kaldırılması için özellikle BAE’nin Katar’daki Türk üssünün kapatılmasını gündeme getirebileceğine dikkat çekerek BAE Dışişleri Bakanı Enver Gargaş’ın “Türkiye’nin, Arapların iç işlerine karışmaması daha uygun olur” açıklamasını anımsattı.
“Özellikle BAE’den Katar’a bir baskı gelebilir. Katar’dan Türkiye’nin buradaki askeri varlığının sonlandırmasını isteyebilirler ama bunu ne kadar mesele yapacaklarını şu anda kestirmek zor. Türkiye’nin, Katar’a 2017’de abluka uygulandığında 24 saat içinde Meclis’te geçirdiği bir askeri işbirliği anlaşması ve bu kapsamda buraya konuşlandırılan TSK kuvvetleri bulunuyor. Bu askeri varlık, Katar’la yapılan anlaşmaya dayanıyor ancak bunun BAE’de ve Suudi Arabistan’da büyük rahatsızlık yarattığı biliniyor. Bunda ne kadar ısrarlı olup olmayacaklarını zamanla göreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘YATIRIMLARI ETKİLEMEZ’
Katar’ın diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmesinin, Türkiye’ye yönelik yatırımlarını etkilemeyeceğini belirten Rende şu görüşlerini dile getirdi: “Katar Yatırım Fonu’nun Avrupa’da ve ABD’de de yoğun yatırımları var. Fakat Türkiye’deki ekonomik durum Katar’ın yatırım yapması için gayet uygun, kendileri açısından cazip bir pazar. Türkiye’de makroekonomik reformların yokluğunda Batılı yatırımcılar çekimser kalabilir fakat Katar, Türkiye’yle mevcut siyasi, ekonomik ve askeri ilişkileri nedeniyle Batılı yatırımcılardan farklı düşünebilir.”
Katar’ın bu durumu fırsata dönüştürüp Türkiye’de ciddi alımlar da yaptığını söyleyen Rende, “Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle de yatırımın uygun olduğunu düşünüyorlar. Türkiye ve Katar arasındaki bazı projeler de liderler düzeyinde de sonuçlandırılabiliyor. Dolayısıyla Katar, Türkiye’deki yatırımlarına devam eder, bu ablukanın kalkması durumu etkilemez” değerlendirmesini yaptı.