Bir evlada fiyat biçtiler

Kopan elektrik teli yüzünden ölen çocuğun babasına davadan vazgeçmesi için 300 bin TL teklif ettiler.

cumhuriyet.com.tr

Ankara’nın Gölbaşı ilçesinin Karagedik köyünde geçen yıl kopan elektrik teline basan iki çocuğun ölümüne ilişkin açılan davada hazırlanan bilirkişi raporunda, elektrik hattının yönetmeliklere uygun olarak döşenmediği belirtildi. 7 yaşındaki oğlu Ö.’yü kaybeden baba Mehmet Demir, Enerji Bakanlığı’ndan bir yetkilinin kendisine 300 bin lira teklif ettiğini belirterek mahkemede, “Soruyorum hâkim bey, çocuğumun tırnağı üç yüz bin lira eder mi” diye isyan etti.

Geçen yıl 1 Ağustos’ta meydana gelen olaya ilişkin dava ancak 8 ay sonra açılabildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, alçak gerilim hattını taşıyan ağaç direklerin üzerindeki alüminyum iletkenin, telin bağlı bulunduğu son direkteki izolatörün kopması sonucu düştüğü ifade edildi.

 

Yönetmeliğe uygun değil

Elektrik direği üzerinde herhangi bir uyarı levhasının yer almadığı belirtilen raporda şöyle denildi: “Direkler arasında bulunan iletken, ilgili yasa ve yönetmeliklere uygun çekilmemiştir. Elektrik yükü taşıyan iletken telin herhangi bir nedenle toprak, diğer fazlardan biri, nötr hatlardan biri ya da bir kaçıyla temas etmesi durumunda elektrik akımının sigorta tarafından kesilmesi gerekirdi. Oysa vakada, elektrik hattı yere temas etmesine rağmen elektrik akımı kesilmemiştir. İzalatörün kopması/bölünmesine sebebiyet verecek şekilde hattın tesis edilmesi Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım AŞ’nin bakım ve işletmede zafiyetinin olduğu kanaatine varılmıştır.”

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Başkent Elektrik Dağıtım AŞ’de bakım-onarım ekibinde görevli üç kişi, “taksirle ölüme neden olmakla” suçlandı. Davanın ilk duruşması geçen hafta yapıldı. Başkent Elektrik Gölbaşı Arıza Onarım Müdürlüğü’nde elektrik ustası olan iki sanık, görevlerinin elektrik arızası ihbarı geldiğinde başladığını söyleyerek suçlamaları reddetti.

 

Elimiz kolumuz uzundur

Duruşmada söz alan baba Mehmet Demir, yaşadıkları yerde birden çok kez tel kopması olayları olduğunu belirterek “Ancak gelen görevliler, laf olsun diye telleri birbirine bağlayıp gittiler. İlgili şirketin çalışanları bu işlerde ehil değil” dedi. Olaydan sonra Enerji Bakanlığı’na şikâyet için gittiğini aktaran Demir, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Akın Bey diye biriyle görüştüm. Bana, ‘Elimiz kolumuz uzundur. 300 bin lira para verelim, gel anlaşalım. Herkes bizden yana zaten’ diyerek tehditler savurdu. 300 milyon değil, 300 tane Ankara’yı verseler istemem. Benim çocuğum bir kez ayağa kalkıp bana sarılabilir mi? Ben olaydan bu yana çocuğumun odasına, bir kez açıp içeri girmeye cesaret edemedim. Annesinin hali zaten daha perişan. Her gün ağlıyor. Psikolojik tedavi görüyoruz. Dünyaları verseler çocuğuma değişmezdim. Bizim ciğerimizi yaktılar, biz de diyoruz ki başkalarının ciğeri yanmasın.”

Demir, mahkemede hâkime de “Soruyorum hâkim bey, benim çocuğumun tırnağı 3 yüz bin lira eder mi” dedi. Mehmet Demir’in avukatı Özgür Koçak, savcılık iddianamesinin çalakalem hazırlandığını belirterek “Olayın gerçek failleri dosyada yoktur. Dava, yeterli araştırma yapılmadan açılmıştır” dedi.