Bilişim '09 Zirvesi

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, İnterpromedya tarafından düzenlenen ''Bilişim Zirvesi '09'' kapsamında düzenlenen E-Devlet Konferansı'nda yaptığı konuşmada, zirvenin 9. kez düzenlendiğini belirterek, dünyanın içinden geçtiği dönüşüm sürecinde yapılan bu çalışmaların, kamu ve özel sektöre yol göstereceğini düşündüğünü ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu'nun kararı ile Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından ''Nitelikli Bilişim Çalışanları Programı''nın başlatıldığını belirterek, ''Burada ilk etapta 6 ay içinde üç farklı uzmanlık alanında 5 bin kadar gencimize eğitim verilmesi öngörülüyor'' dedi.

Sloganı ''Yeni Dünya Yeni Yaşam'' olan konferansların sloganının iyi seçildiğini dile getiren Yılmaz, bilgi teknolojilerinin artık sadece teknik bir hadise değil, aynı zamanda yeni bir dünya, yeni bir ekonomi ve yeni bir devlet anlayışı olduğunu ifade etti.

Dünya ölçeğinde de bu dönüşüm sürecine hızlı bir şekilde ayak uydurabilecek veya uyduramayacak ülkelerin olacağına dikkati çeken Yılmaz, ''Bu süreci iyi algılayamazsak ve gereğini yapamazsak hızlı bir şekilde geriye düşme riski mevcut'' dedi.

Bakan Yılmaz, yaşanılan sürecin, tüm toplumu etkilediği gibi kamuyu da etkilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bana göre iki ana kanaldan bu etki gelişiyor. Birincisi yeni teknolojiler. Yeni teknolojiler geldikçe kamudaki iş yapma biçimi de değişiyor. İkincisi ise gerek halkımızın gerekse iş dünyasının kamuya yönelik taleplerinde çeşitlenme ve artış oluyor. Bir taraftan da dünyadaki bu rekabetçi ortamda kamunun bütçesi üzerinde giderek artan bir baskı var.

Bunu çözmenin yolu kamunun daha fazla, daha çeşitli hizmeti topluma sunmasından geçiyor. Bunu söylediğimizde de e-devlet gündeme geliyor. Kamu artık bunu farklı bir zihniyetle yapmak zorunda. Yöneten-yönetilen ayrımının eskisi kadar çok keskin olmadığı, insanları idare etmekten işlerin idare edildiği bir dünyaya geçişten söz ediyoruz. Bu ortamda kamunun yeni bir zihniyetle olaylara yaklaşması gerekiyor. Daha insan odaklı, daha katılımcı, daha şeffaf, daha hesap verebilir bir kamu yapısının oluşması gerekiyor.''

Hükümet olarak e-devlet konusuna başından beri büyük önem verdiklerini ve 2002 yılında ilan edilen Acil Eylem Planı'nda ''E-Dönüşüm Türkiye'' projesi adı altında sadece kamu olarak değil, toplumun bütününde bu konuya çok daha fazla önem verileceğinin vurgulandığını hatırlatan Yılmaz, eylem planının o tarihten bu yana uygulanmaya çalışıldığını bildirdi.


''Vergi ödeme birim maliyeti 35 cent'e kadar düştü"

Bakan Yılmaz, 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Yedi Yıllık Kalkınma Planında da bu konunun altının çok net çizildiğini belirterek, eğitim, vergi ve sosyal güvenlik, gümrük işlemlerin, okul kayıtları ve adalet hizmetleri gibi birçok alanda ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Yapılan yatırımlarla azalan idari yüklerin, vatandaşların hayatlarını kolaylaştırdığını, kamunun maliyetlerini azalttığını ve şirketlerin rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Yılmaz, ''Bir örnek olarak vereyim; vergi ödeme birim maliyeti 2 dolarken, bu uygulamalar sayesinde 35 cente kadar düştüğünü tespit edebiliyoruz birçok araştırmada'' diye konuştu.

Yılmaz, istihdamın da çok önemli bir alan olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Bu kapsamda da yine E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu'nun kararı ile İŞKUR tarafından 'Nitelikli Bilişim Çalışanları Programı' dediğimiz bir program başlatıyoruz. 10 tane pilot il seçildi. Burada ilk etapta 6 ay içerisinde üç farklı uzmanlık alanında 5 bin kadar gencimize eğitim verilmesi öngörülüyor.

Önümüzdeki dönemde bu pilot uygulamalardan sonra bunu çok daha yaygın bir biçimde uygulamak zorundayız. Çünkü gerçekten istihdama büyük ihtiyaç var ve istihdam, iş gücü piyasalarının talep ettiği nitelikleri, insanımıza kazandırmayı gerektiriyor.

Bizim klasik problemimiz, bir taraftan iş gücü piyasasındaki talepler, diğer taraftan iş gücünün nitelikleri arasındaki uyumsuzluk. Bu uyumsuzluğu gidermenin en önemli kanallarından birisi de bilgi teknolojilerine yönelik insanımıza kazandıracağımız nitelikler olacak.''

 

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Vatandaşa sunulan hizmetlerde özellikle kamu kurumları arasındaki bilgi belge alışverişinde vatandaşı aracı kılan ve kapı kapı dolaştıran zihniyetin sona ermesi lazım'' dedi.

Bakan Yılmaz, İnterpromedya tarafından düzenlenen ''Bilişim Zirvesi'09'' kapsamında düzenlenen E-Devlet Konferansı'nda yaptığı konuşmada, altyapıların etkin kullanımının çok önemli olduğunu söyledi.

2003 yılında haberleşme sektörünün büyüklüğü 8,5 milyar dolar civarındayken 2008 yılının sonu itibariyle 17 milyar dolar seviyesine ulaştığına ve aynı dönemde bilgi teknolojileri sektörünün büyüklüğünün 2 milyar dolardan 5,5 milyar dolara yükseldiğine dikkati çeken Yılmaz, ''Bu veriler dikkate alındığında bilgi iletişim teknolojileri sektörünün 2003-2008 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 17 civarında büyüdüğünü görüyoruz. Tabii bunun çok daha yukarılara çıkması lazım'' diye konuştu.

Yine 2003-2008 yılları arasında mobil telefon abone yoğunluğunun yüzde 40'tan yüzde 90'a, geniş bant abone yoğunluğunun neredeyse yok denilecek seviyeden yüzde 8,5 seviyesine çıktığını, internet kullanıcı yoğunluğunun ise 6 misli artarak yüzde 6'dan yüzde 36'ya ulaştığının görüldüğünü anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
''İşletmelerdeki gelişmeler de yine çok farklı değil. O alanda da iyi bir artış görüyoruz. Burada tabii doğal gelişimlerin yanı sıra E-Dönüşüm Türkiye Projesi'nin, hazırlanan stratejilerin, eylem planlarının ve hükümet politikalarında bu işe önem verilmesinin de önemli bir payı var.

Ancak bu mukayeseleri yaparken geçmişle yapmanın yanı sıra uluslararası gelişmelerle de mukayese etmemiz lazım. Ayrıca Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerinde de önemli gelişmeler sağlanıyor. Bilişim Vadisi Projesi gibi önemli bir gündem maddesi var karşımızda. Bu yıl içerisinde bu projenin fizibilite çalışmalarını tamamlamayı öngörüyoruz.''

Bakan Yılmaz, kamuda yeni iş ve yeni hizmet süreçlerinin tarif edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu kapsamda da önemli düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.


''Kurumsal taassup, bilgi paylaşımında en önemli engel"

Kamu yönetiminde yeni süreçlerin tarif edilmesi kapsamında merkez yönetim reformu, yerel yönetimler reformu, bürokrasiyi azaltmaya yönelik çalışmalar, işlevini kaybetmiş birimlerin kapatılması gibi çalışmalar yaptıklarını anlatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bütün bunlar önemli tabii ama zaman gerekiyor ve sadece yeniden organize etmekle de olmuyor. Kamudaki zihniyetin de dönüşümünü gerektiren süreçler. Vatandaşa sunulan hizmetlerde özellikle kamu kurumları arasındaki bilgi belge alışverişinde vatandaşı aracı kılan ve kapı kapı dolaştıran zihniyetin sona ermesi lazım. Artık bugün geldiğimiz dünyada vatandaşı gereksiz yere yoran bir anlayışın bitmesi gerekiyor.

Bence e-devlet konusunda yeterince, çok daha hızlı ilerleyemememizin en önemli nedeni, kurumlardaki direnç. Kurumsal taassup, bu bilgi paylaşımında en önemli engellerden birisi. Buradan bütün kurumlarımızın yöneticilerine bir çağrıda bulunmak istiyorum. Onlar ücretlerini bu halkın vergileriyle alan insanlar ve halka en kolay, en etkili şekilde hizmet etmek durumundalar. Kurumlarının çıkarlarından önce ülkenin, halkın çıkarlarını düşünmek zorundalar.''

Bakan Yılmaz, burada esas hadisenin, belgeleri azaltmak değil, vatandaş odaklı, birey odaklı yönetimin hakim hale gelmesi olduğunu belirterek, ''Önümüzdeki dönemde bunu içselleştirdikçe, uygulamada kısa vadede olacak eksikliklerin, aksaklıkların da giderileceğini, orta vadede de çok daha etkili bir kamu hizmeti sunumunun gerçekleşeceğini düşünüyoruz'' diye konuştu.



''Açık yüreklilikle eksiklerimizi görmek zorundayız"

E-Devlet oluşumunun temel alanlarından biri olan e-devlet ana kapısı konusunda, başlangıçta 22 çevrim içi hizmetle açılan e-devlet kapısında halen 148 hizmetin sunulduğunu anlatan Yılmaz, bunun süratle artması gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin kayıt dışılığın yüksek olduğu bir ülke olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
''Önümüzdeki dönemin en önemli gündem maddelerinden biri de bu kayıt dışılığın azaltılması olacak. Bu kapsamda da e-devletin, bilgi iletişim teknolojilerinin çok önemli olduğunu biliyoruz.

Özellikle vergide, sosyal güvenlikte ve gümrük alanında kayıt dışılığın engellenmesinde bilgi iletişim teknolojilerinden maksimum düzeyde yararlanmayı öngörüyoruz.''

Bakan Yılmaz, Bilgi Toplumu Stratejileri Eylem Planı'na bakıldığında 111 eylemden sadece 12'sinin tamamlandığının görüldüğünü belirterek, ''Bu performanstan memnun olmak mümkün değil tabii, ama 61 eylemde de önemli aşama kaydedildiğini görüyoruz. 28 eylem başlangıç aşamasında, 10 eylem ise çeşitli nedenlerden dolayı başlatılamamış durumda.

Gerçekten açık yüreklilikle eksiklerimizi görmek zorundayız. Yeterince hızlı ilerleyemememizin nedenini sorgulamalıyız'' şeklinde konuştu.
 

İnternet yasakları

Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı da, bugüne kadar e-devlet konusunda güzel çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Eczacıbaşı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık ve Sanayi Bakanlığı'na ait 4 e-devlet projesinin, AB E-Devlet Projeleri Yarışması'nda finale kaldığını belirterek, 19 Kasım'da bu projelerin değerlendirileceğini ve bu konunun önemli bir başarı olduğunu söyledi.

Amaçlarının, bilişimin tüm alanlarda etkin olarak kullanılmasını sağlamak olduğunu dile getiren Eczacıbaşı, bu sürecin, e-devlet'ten başladığını belirtti.

Uluslararası göstergelerde Türkiye'nin bazı konularda biraz geride yer aldığını dile getiren Eczacıbaşı, şöyle konuştu:
''Bilişimin devlet ve özel sektör eşgüdümünde ekonomiyi nasıl büyüttüğünü biliyoruz ve bunu daha da hızlı olarak uygulamalarla gündeme getirmek istiyoruz. Türkiye, iki gün önce açıklanan BM İnsani Geliştirme Raporuna göre insani geliştirmede dünyadaki 182 ülke arasında 79. sırada. Bunun gibi bazı kötü verilere sahibiz.

Bu ve benzeri verileri iyileştirmek için bilişim zirvelerini yapıyoruz ve dönüşümün en önemli aşamasının e-devlet olduğunu düşünerek, e-devlet konusuna vurgu yapıyoruz.''

Bilişim toplumu dönüştürme potansiyelinden söz ederken bunun özgürlük ve hoşgörü gerektirdiğini vurgulayan Eczacıbaşı, ''İnternet sitelerine getirilen yasakların bir hukuki gerekçesi olduğunu biliyoruz ama bu bizi dünyanın gözünde binlerce internet sitesi yasaklanmış bir İran, Çin, Kuzey Kore konumuna getiriyor. Bu kefede görülmememiz gerektiğini düşünüyoruz'' diye konuştu.