Benimle Dans Eder misin'den Erovizyon'a

Hadise'nin dans ekibinde yer alan Uğur Yıldıran, sokaklarda dansa başlamış. Eski milli takım antrenörü Fatih Osman Çelebioğlu'nun desteğiyle dans konusunda profesyonel eğitim almış bir genç. Yüzü ilk kez televizyondaki dans yarışmasında görülse de bugün tüm Türkiye onu yakından tanıyor.

cumhuriyet.com.tr

Erovizyonda göğsümüzü kabartan, salondaki herkesi yan yana dans ettiren Hadise, Yedigünün de bu yılki reklam yüzüydü. Biz de bir gazeteci grubu ve Yedigün talihlileriyle Hadiseye destek olmak için Moskovadaydık. Yedigün Yıldızları adlı internet sitesine en çok oy gönderen beş genç, Hadise ile Moskovadaki şarkı yarışmasında birlikte olma fırsatını yakaladı. Nihat Nayhan, Mehmet Kuzey, Ali İhsan İbşirlioğlu, Süleyman Yatkın ve İbrahim Köknar adındaki gençler, hiç bilmedikleri bir ülkeden buldukları çiçekçiden aldıkları çiçeklerle karşıladı Hadiseyi. Her biri hop oturdu hop kalktı oylama boyunca. Erovizyon gecesinin sonunda verilen partide sürekli birileri tarafından durdurulup fotoğraf çektirilen Hadisenin dansçısı Uğur da oradaydı. Elimizden Türk bayraklarını çekiştiren, Düm Tek Tekle danseden insanlar ekipde yer alan tek Türk ve erkek dansçı Uğuru da tanıyor ve onu pek rahat bırakmıyordu. Uğurla Moskova dönüşü buluştuk, içinden taşan enerjiyi görünce insan, 15 saniyede dünyanın dikkatini üzerine toplamasına şaşırmıyor. Uğur Yıldıran aslında Türk halkının yabancı olduğu biri değil. ‘Benimle Dans Eder misin?’ yarışmasında elenen yarışmacılardan biri. Üstelik Yıldıran sadece dansçı değil, aynı zamanda metin yazarlığı, koreogaflık ve müzisyenlik de yapıyor. Hatta hazır üç müzikali var. Türkiye’de sanatın hislerle değil para için yapıldığını, kalıpların dışına çıkmayı kimsenin beceremediğini söylüyor.

 

Yeniliğe açık değiliz

Bugüne kadar Yonca Evcimikin son albümünde besteleri ve danslarıyla, Kenan Doğulunun konser koreografileri, Bedükün son albüm kliplerinin koreograflığını üstlenen, kendisinin de yazdığı Yıldıran, Türkiyenin yeniliğe açık olmamasından yakınıyor. Erovizyonun kendisi için bir adım olduğunu söyleyen dansçı, Benim enerjimi artık hissediyorlar, demek ki bir şeyler sadece emek vererek, kimseden medet ummadan da oluyordiyor. Eskiden sokaklarda dans eden Yıldıran, bir gün Ankarada Gazi Üniversitesinde okurken dönemin milli takım antrenörü Fatih Osman Çelebioğlu tarafından görülmüş. Beni bir dans stüdyosuna yerleştirdi. Orada kalıyordum, oranın temizliğinden de ben sorumluydum, orada bütün dansları öğrendim. Sabah kalkıp dansa başlıyordum; vals, arjantin, tango, latin amerika, yaklaşık iki buçuk yılda hepsini öğrendim. 5 kez Türkiye şampiyonu oldum diye anlatıyor dans öyküsünü. Dans yarışmasından 3. haftada elenmiş.

 

Sanat değil gösteri dünyası

Türkiyedeki sanat anlayışı ve algısından yana hayli dertli olan Yıldıran, Bundan 3 yıl önce albüm yapalım diye bir gün birisi geldi, seç beğen al canım her bedeni vargibi sözleri vardı. Tabii ki kabul etmedim. Artık sanat meta haline geldi. İnsanlar sadece para kazanmayı düşünüyor. Sanat demeyelim bari artık, show business diyelim. Sanatçı parayı gözetemez, hissettiğini yapar. Ben bunu düzeltmek istiyorum, sadece biraz destek anlayış ve fırsat gerekiyor diyor. Rusyada yarışmada çok ilgi gördüğünü ancak bunun nedenini hala anlayamadığını söylüyor Yıldıran. Bir gün konser alanından çıktım, kahvemi aldım, çığlıklar koptu birisi geldi galiba diye düşündüm. Neden bu kadar ilgi oldu ben de bilmiyorum belki değişik geldi onlara. Ama 10-15 saniye göründüğüm bir şovdan bu kadarını beklemiyordum. Moskovada yürürken dert çekiyordum. Benim için mutluluk verici bir şeydiyor.

 

Ben olsam başka bir şey yapardım

Kendisi de koreograf olan Yıldıran Hadiseyle yapılan şova Ben olsam bambaşka bir şey yapardım diyor. Hayal gücünün eksik olduğunu, artık kalıplardan çıkmamız gerektiğini savunan Yıldıran Bence 2001de de aynı şovlar vardı, Türkler iyi bir şov görmedi. Bu kalıpları atmamız lazımdiyerek amacını da belli ediyor. Zaten konuşmamız boyunca Bu sanatı da bu anlayışı da, dünyayı da değiştireceğim; dünya benim sesimi duyana kadar çalışacağım diye tekrarlıyor. Erovizyonu sanatı yarıştırdığı için eleştiren Yıldırana peki neden kabul ettin diye sorunca, ilk olarak zaten reddettiğini ancak Süheyl Atay ve Yonca Evcimikin kendisini Erovizyon senin yapmak istediklerin için çok önemli bir adım diyerek ikna ettiğini anlatıyor. Benim için gurur verici. Hem de çok mutluydum orada. Çok güzel tepkiler aldım diyor.