'Belki kazanmaması daha iyi olur'

The Independent gazetesinin editörlerinden Adrian Hamilton, AKP'nin, seçimlerde, yeni anayasanın referanduma gitmeden onaylanması için gerekli bir çoğunluğu kazanmamasının belki daha iyi olacağı yorumunu yaparak, "Yeni anayasanın türü konusunda kaygımız varsa eğer, Türkiye'ye daha hızlı bir (AB'ye) katılımını önererek onu etkilemeye yardımcı olabiliriz" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

The Independent editörlerinden Adrian Hamilton, "Üçüncü Bir Dönem İstemek Anti Demokratik Değil" başlığını kullandığı yazısında seçimlerinin o kadar dikkat çekmesini, Türkiye'nin dünyadaki artan etkinliğine bağladı.
 

"Büyük çoğunluğun olmaması yönünde konsensus var"

Adrian Hamilton, Batı medyasında son dönemde Türkiye'deki seçim sonuçlarının ne olması gerektiği konusundaki değerlendirmelere gönderme yaparak şöyle devam etti:

"Seçmenlerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü ezici zafer için yaptığı çağrısını geri çevirip parlamentoda geniş çoğunluğundan yoksun bırakarak ihtirasına mani olmaları gerektiği yönünde bir konsensüs var gibi. Böyle yapın ya da en az, (kendisinin olacağını umduğu) Cumhurbaşkanına yeni yetkiler verecek anayasayı değiştirmek için aradığı üçte ikisi çoğunluğunu reddedin."

 

"Erdoğan eleştiriler konusunda sabırsızlık işaretleri veriyor"

Adrian Hamilton "Türkiye'nin çok başarılı ve kendine güvenen Başbakanına ilişkin kaygıları anlamak mümkün" dedikten sonra Başbakan Erdoğan'ın, "eleştiriler konusunda sabırsızlık işaretlerini verdiğini" savunarak, "Generaller ve amiralleri cezaevine koymak için getirilen önlemler, son dönemde Hükümete karşı çıkan ve yolsuzluklarını araştıran yazar ve gazetecilere uygulandı" diye yazdı.

Buna karşın, İngiltere'nin iki eski başbakanı Tony Blair ve Margaret Thatcher'i örnek göstererek Batı demokrasilerinde "on yılda iktidarda olduktan sonra aynı belirtiler gösteren birçok liderin olduğu"nu vurgulayan Hamilton, şu değerlendirmesini de yaptı:

"Türkiye'de mesele, hükümetinin kibirliği, fazla uzun yıllarda makam araçlarında seyahat etmenin sonucu mudur ya da alternatif güç tabanlarını ve modern Türkiye'nin kurucusu Kemal Atatürk tarafından oluşturulan laik yapıları kaldırma komplosu gibi daha netameli bir şey anlamına gelip gelmediğidir."

Her iki argüman kullanılabileceğini belirten Hamilton, "Ancak Erdoğan'ın artan iddiacılığını eleştirirken başlangıçta Ergenekon'dan nasıl bir muhalefetle karşı karşıya kaldığını veya Türk demokrasisine ne kadar sık ordu tarafından müdahale edildiğini unutmak kolaydır" ifadesini de kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın 1980 darbesini yapan askerlerin yazdırdıkları anayasayı "radikal" biçimde değiştirmek istediğini kaydeden Hamilton şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın AKP'sinin, referanduma gitmeden anayasayı yeniden yazmak için gerekli çoğunluğu kazanıp kazanmayacağını Pazar günü yapılacak seçimlerin sonucuna bağlıdır. Belki, kazanmaması ve Erdoğan'ın planlarını, daha geniş ve daha gayretli biçimde incelenecek bir referanduma götürmek zorunda kalması, daha iyi olur."
 

"Türkiye'de artık daha canlı bir muhalefet var"

Yazısında Türkiye'de bu defa "daha canlı bir muhalefet"in olduğunu vurgulandığı yazısında Thatcher'den sonra İngiliz İşçi Partisine gönderme yaparak "CHP, kendisini, özgürlük ve yoksulluk ile ilgilenen, bir sosyal demokrat partisi olarak yeniden yaratıyor" ifadesini de kullandı.
 

"Arap Baharı Türkiye'nin AB üyeliğine daha acil hala getirdi"

Türkiye içinde eksikliğin, "çok önemli olan Kürt sorunu"na ilişkin uygun bir tartışmanın olduğunu savunan Hamilton, Türkiye dışında ise, "Eksik olan, onu kabul etmeye hazır olan bir AB. Seçimlerden sonra geliştirilecek yeni anayasanın türü konusunda kaygımız varsa eğer, (AB'ye) daha hızlı bir katılımı önererek onu etkilemeye yardımcı olabiliriz. Arap Baharı, Türkiye'nin AB üyeliğini daha acil ve uygun hale getirdi" sözlerine ekledi.