BDP İl Başkanı gözaltında (09.06.2010)
Hakkari'de Demokrasi ve Başı Partisi (BDP) İl Başkanı, merkez ilçe başkanı ve yöneticilerinde aralarında bulunduğuz 10 kişi evlerine yapılan eş zamanlı bir operasyonla gözaltına alındıkları belirtildi.
cumhuriyet.com.trEdinilen bilgiye göre, Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri sabah saat 04:00 sıralarında eş zamanlı bir operasyon düzenledi. Operasyonda BDP Hakkari İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış, Merkez ilçe Başkanı Seyhan Şahin, eski DTP İl Başkanı Hıvzullah Kansu, parti eş başkan yardımcısı Berivan Akboğa, DÖK üyesi Fatma Duman, ilçe eş başkan yardımcısı Hünsa Sağın, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Hamdiye Çiftçi ile parti üyesi Baki Özboğanlı ve İzzet Belge'ninde aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Başkan ve parti yöneticilerinin KCK operasyonu kapsamında gözaltına alındıkları belirtiliyor.
Öte yandan gözaltına alınan BDP'lilerin sabah erken saatlerinde Hakkari Devlet Hastanesi'nde doktor muayenesinden geçirildikten sonra emniyet müdürlüğüne götürüldüğü belirtildi.
Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu
Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, KCK operasyonu kapsamında BDP'lilerin gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Belediye binası önünde bulunan Bulvar Caddesi üzerinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başkan Bedirhanoğlu, ortamı gerginleştirmeye gerek olmadığını söyledi. Başkan Bedirhanoğlu, "Kimsenin ortamı gerginleştirmesine hakkı yok. 1970'lerden beri aynı yöntem uygulanıyor. Bu yöntemde zerre kadar hiç kimsenin yararına olmamış ve halen bu yöntem devam ettiriliyor. Belli ki bu yöntem de hiç kimsenin yararı olmadığı gibi şuanda konumunu muhafaza etmek isteyen güçler bununla besleniyorlar. 1970'lerden önce bu mücadeleyi yapan sayılı insanlar vardı. Sıkıyönetim ilan edilerek bu insanlar içeri alındı."
Bedirhanoğlu, 1980 dönemindeki aynı yöntemlere başvurulduğunu iddia ederek şöyle konuştu:
"Ondan sonra insanlar kendi hayatlarından bıkarak dağa çıkmak zorunda kaldılar. Günümüze kadar halen aynı yöntemlerin devam etmesi tabi ki düşündürücüdür. Şimdiye kadar hiçbir yarar sağlanmamış bir uygulama 40 yıl devam etmişse hiçbir yarar sağlanmamışsa ve halen devam ediyorsa herkesin bunun üzerinde düşünmesi gerekiyor. Bu kesinlikle ne Türk ne de Kürt halkının yararına değildir. Özellikle sayın başbakanın ben müminim Müslüman'ım diyerek bu uygulamaları yapması başlı başına bir handikaptır. Kürt halkı Allah'ın onlara tanıdığı hakları kullanmak istiyor, başka bir şey istemiyor. Allah onları Kürt yaratmış Kürt olarak yaşamak istiyorlar. Allah onlara emanet olarak Kürt dilini emanet etmiş ve emanet ettiği dili yaşamın tüm alanında kullanmak için emanet etmiş Kürt halkı bunu istiyor. Yaşamını kendi dile ve kültürü ile yaşamak istiyor."
Başbakan'ın müminliğine inanmıyorum
Belediye Başkanı Bedirhanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirirek, "Eğer bu da esirgenirse ve müminim deniyorsa kesinlikle bu iftiradır. Bu müminliğe yapılan bir iftiradır. Çünkü Peygamberlerin mümin tanımı kendin için istendiğini başkası içinde istemediğin müddetçe mümin olamasın. Eğer başbakan kendi dili ile yaşama, okuma, kendi dili ile dinini öğrenmeyi esirgiyorsa valla ben onun müminliğine inanmıyorum" şeklinde konuştu.