'Başka çocuklar zarar görmesin'
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''YİBO'ların içinde yaşanan hadiseler, ümit ediyorum ki, münferit ve tekil hadiseler olsun, başka çocuklar zarar görmesin'' dedi.
cumhuriyet.com.trMilli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı üzerinde söz aldı. İlköğretim müfettişliğine yapılan atamalarda, diğer denetim elemanları gibi bir süre öğretmenlik yapmak, 4 yıllık yüksek okul mezunu olmak, sınavda başarılı olmak gibi şartların arandığını belirten Çubukçu, ilköğretim müfettişlerinin, diğer denetim elemanlarıyla benzerlik göstermesine rağmen özlük haklarında farklılıkların bulunduğunu kaydetti.
Çubukçu, ilköğretim müfettişlerinin, öğretmenlikte sahip oldukları ek gösterge üzerinden emekli olduğunu, bu uygulamanın hak kaybına yol açtığını vurgulayarak, tasarıyla bunu gidermeyi amaçladıklarını ifade etti. Bakan Çubukçu, tasarıyla, ''ilköğretim müfettiş'' unvanının ''eğitim müfettişi'' olarak değiştirildiğine işaret etti.
Yeni öğretmen ataması
''Eğitim alanında son 8 yılda bir şey yapılmadığına'' yönelik eleştirilere yanıt veren Çubukçu, eğitime ayrılan bütçenin, cumhuriyet tarihinde ilk kez kendileri döneminde 1. sırada yer aldığını kaydetti. Çubukçu, dönemlerinde okullaşma oranının yüzde 100'e yaklaştığını, ücretsiz ders kitabı dağıtmaya başladıklarını, kız çocuklarının okullaşmasında elde ettikleri başarının ortada olduğunu kaydetti. Çubukçu, eğitim alanında yaptıkları hizmetlerin, kamuoyu ve halk tarafından takdir edildiğini ifade etti. Çubukçu, Haziran ve Ağustos aylarında 40 bin yeni öğretmen atamasını yapacaklarını vurguladı.
'Vicdan ve merhamet yarıştırmasın'
Bakan Çubukçu, Yatılı İlköğretim Bölge Okulları'nın (YİBO), gelinen noktada yeniden değerlendirilmesi, ele alınması, sistemin rehabilite edilmesi, kısmen tasfiye edilmesi gibi konuların, bakanlığın da gündeminde olduğunu bildirdi. Sözlerini, ''YİBO'ların tamamını genelleyecek şekilde, ağır ithamlarla, taciz, tecavüz, şiddet gibi ve başka ithamlarla değerlendirilmesini, tatsız, toplum olarak vicdanımızı kanatan, bizleri de derinden sarsan olaylar üzerinden siyaset yapmak, üretmek çok yakışık almıyor'' diye sürdüren Çubukçu, şunları kaydetti: ''Söz konusu çocuklar olduğunda, siyasi partiler olarak şu konuda mutabık olmalıyız; kimse burada vicdan ve merhamet yarıştırmasın. Hassasiyet noktasında, hepimiz aynı hassasiyeti taşıyoruz. Çocuklar söz konusu olduğunda, özellikle meslek hayatının uzun bir bölümünü çocuk haklarında çalışmalar yapmış biri olarak, şunu ifade etmek isterim ki; bu konuda en yüksek hassasiyete sahip insanlardan birisiyim. Bir siyasi kimlik üzerinden yola çıkarak veya olayları bir bölgeye sıkıştırarak, o çerçevede değerlendirip, vicdan ve izan sınırları dışında bir siyasi suçlamaya bunları dönüştürmek, insaf dışı. Bunlar siyasi çerçevede ele alınmayacak kadar hassas konular. YİBO'da yaşanan hadise, sayısı çok fazla olan bu kurumların içinde yaşanan hadiseler, ümit ediyorum ki, -böyle kalması için çaba göstereceğiz- münferit ve tekil hadiseler olsun ve başka çocuklar bu manada zarar görmesin.''