Basit yaşamak mutlu eder
Mutlulukla kafayı bozmadık, zaten biz mutsuz değiliz, onlar boş yere bu kadar mutlu da demiyoruz, yalnızca merak ettik, nasıl mutlu olalım diye bilenlere sorduk...
Elif TokbayIpsos Araştırma’nın yaptığı ve sonuçlarını yayınladığı yeni mutluluk araştırmasına göre Türkiye'deki mutluluk oranı 9 yılda yüzde 89’dan yüzde 59’a geriledi. Küresel mutluluk oranı da 2011 yılına göre 14 puan düştü. Neyse ki dünya da mutsuz. Türkiye zaten mutlu olması zor bir ülke. İşsizlik, şiddet, Fransız askısıyla geren politikacılar, maaşımızı dolarla almasak da, dolarla borcumuz olmasa da, artan kur.... Buraya kadar herşey normal. Ama değişen birşeyler de var.
Geçen yıla kıyasla araştırmaya Türkleri mutlu eden şeyler arasında, manevi kaynakların payı artmış. Bağış yapmak yüzde 18, başka birini affetmek yüzde 15, affedilmek yüzde 11, başarılı bir insan olarak bilinmek yüzde 11 mutlu etmiş.
Türklerin mutluluk kaynakları ise şöyle:
- Sağlıklı olmaları ve fiziksel olarak iyi durumda olmaları (%65)
- Hayatlarının kontrollerinde olduğunu hissetmeleri (%65)
- Başarılı bir kişi olarak bilinmek (%65)
- Çocukları (%63)
- Eş veya partnerleriyle olan ilişkileri (%60)
Mutlulukla kafayı bozmadık, zaten biz mutsuz değiliz, onlar boş yere bu kadar mutlu da demiyoruz, yalnızca merak ettik, nasıl mutlu olalım diye bilenlere sorduk...
İNSAN GİBİ DAVRAN, MUTLU OL
Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan
- Mutluluk anketinde Türkleri mutlu eden şeyler arasında, manevi kaynakların payı artmış. Pandemi öncesine göre de sağlık ve aile daha mutlu eder hale gelmiş. Nasıl yorumlarsınız?
İnsanlar çaresizlik yaşamaya başlayınca inanç sistemleri onları ayakta tutar. Hangi inanç sistemi popüler ise ona yönelir. Klasik yaklaşım “Her şey Allah’tan ve sabır”. Yani arabesk yaklaşım. Acı da Allah’tan çare de allahtan. Yani affetmek, affedilmek, bağış. Tam bir çaresizlik hali...
Sağlık ve aile ilişkilerinin mutluluktaki payının artmasına gelince... Doğrusu buydu. Pandemi dönemiyle birlikte ihtiras ve aptalca isteklerin olduğu yaşam biçimi ortadan kalktı. Sosyal hayatın önce çevresi ailesi olduğunu keşfetti. Sosyalleşmenin aile ile, yakın çevre ile başladığını anladı.
- Genel anlamda mutluluk nedir? Peşinde koşulur mu, koşmalı mıyız? Biz onu aradıkça o kaçar mı? Mutluluk hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar neler?
Mutluluk genel anlamda ruhsal iyilik halidir. Rutini yakalama halidir. Sağlık, üretim paylaşım, kendine ve etrafa saygı, duyarlılık, samimiyet... Kovalanmaz, arkasından koşulmaz. O sizi yakalar ve bırakmaz. Travma, sağlıkta aksamalar, hayal kırıklığı, ahlaksızlık, ego sorunları mutluluğu kovar yok eder.
Parayla mutluluk olur mu? Olur kardeşim. Şimdi gerçek bu! Aptallar akıl hastaları hep mutludur. Gerçeği normal olan değerlerle değerlendirmek mutluluk getirir.
- Modern insan mutluluğu nerelerde arıyor? Aşk mutlu eder mi? Mutluluk bir insana, ya da şu olursa mutlu olacağım, bu olmazsa mutsuzum gibi şeylere bağlanmalı mı?
Modern insan mutluluğu Ronaldo’da, Messi’de, Acun ile Şeyma’da, Cem Yılmaz’da, Trump’ta, Alibaba’da, Amazon’da, giymede, yemede-içmede, gezmede-tozmada, getirde-götürde internet oyunlarında, iddiada, mislide arıyor.
Aşk mutlu etmez. Aptallaştırır. Gerçeklikten uzaklaştırır. Elde edilince biter. Söner. Aşkın mutlulukla ilgisi yoktur.
- Nasıl mutlu oluruz? Mutlu olmak öğrenilebilir mi? İnsan gençken mi daha mutlu, yoksa yaş aldıkça mutlulaşabilir mi? İnsanoğlu geçmiş zamanlarda daha mı mutluydu?
Mutlu olmak için önce psikolojik iyi oluş gerekir. Kişi rahatsa, sorunsuzsa, stres yoksa mutluluk başlar. Kimine göre geleneklerine bağlı olmak, kimine göre dolaşıp yeniliğe açık olmak, kimine göre bir şey üretmek, kimine göre yalnız kalmak. Normal ne kadar genişse mutluluk kaynağı ortamı, isteği de o kadar geniştir.
Geçmiş zamanlarda insan yaşamı basitti. Normaller sınırlı idi. Çok uyaran yoktu. İletişim samimiyet üzerineydi. Şiddet yoktu. Ayrımcılık yoktu, travma yoktu. Yalan dolan, hırsızlık, kötülük, ihtiras, bencillik hiç yoktu. Hiç akla düşmezdi.
Aldatılma, kullanılma, depresyon, çökkünlük, yalnızlık, fakirlik, boşluk hissi madde kullanımı, borç, hepsi insanları mutsuz ediyor.
Mutluluk şimdi paraya bağlı. Para yoksa danışan da mutsuz. Maddiyat ruhu satın almış. Yaşam enerjisi para para para. Yoksa ardından hayal kırıklığı, isteklerini gerçekleştirememiş olma yalnızlık...
“Neler mutlu eder”e gelirsek...
Basit yaşamak basit düşünmek, çok atılgan ihtiraslı olmamak. İnsan gibi davranmak. İnsanın özünü yakalamak. Saygı, sevgi, hoşgörü, sabır, vicdan, sorumluluk, az tüketmek, hayvana çevreye saygılı olmak, üretken olmak ve metaneti öne çıkarmak. Egoya uyumlu yaşamak. Salgın da zaten insanlara bunu öğretti.
OLMAZ OLSUN CÜZDANIMDA MİLYONLAR
Mutluluk veren 10 film
Murat Erşahin
Sinema yazarı
1- “It’s A Wonderful Life / Şahane Hayat” (1946)
Yön: Frank Capra
Her şeye rağmen kendi hayatının değerini fark eden adam ve yardımlaşmanın hazzını anlatır.
2- “Roman Holiday / Roma Tatili” (1953) Yön: William Wyler
Prensesle yaşanan protokol dışı romantizm ve ötesi. Roma’da aşk başka oluyor!
3- “Breakfast at Tiffany’s / Çılgınlar Kraliçesi / Tiffany’de Kahvaltı
(1961) Yön: Blake Edwards
Platonik aşk, Truman Capote, olmaz olsun cüzdanımda milyonlar...
4- “The Sound of Music / Neşeli Günler” (1965)
Yön: Robert Wise
Müzik, şarkılar, çoluk çocuk, Alpler, iyimserlik ve sevecenlik...
5- “When Harry Met Sally / Harry Sally İleTanışınca” (1989)
Yön: Rob Reiner
Arkadaşlık ve aşk... Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada, keşke yalnız bunun için sevseydim seni....
6- “Love Actually / Aşk Her Yerde” (2003)
Yön: Richard Curtis
Her yönden aşka bakmak, farklı çiftler, sürprizler ve yılbaşı arifesi Londra...
7- “A Good Year / İyi Bir Yıl” (2006)
Yön: Ridley Scott
Üzüm bağı, şaraplar, geçmişin yükünden kurtaran miras, sonrası iyilik güzellik.
8- “Mamma Mia!” (2008)
Yön: Phyllida Lloyd
1970’lerin efsane ABBA’sı, şarap şurup günler, Ege’de bir Yunan adası ve sınırsız romantizm.
9- “Bizim Aile” (1975)
Yön: Ergün Orbey
Yaşar usta, onur, sıcaklık, samimiyet, Behçet Necatigil şiiri gibi ev halleri ve satın alınamayan mutluluk.
10- “Hababam Sınıfı” (1975)
Yön: Ertem Eğilmez
Bütün eski şeyler gibi güzel… Herkesin öyküsü. Ülkenin eski naif günleri ve samimiyet.
MUTLULUK MÜZİKLERİ
Murat Beşer
Müzik yazarı
1- Long Hot Summer – Style Council
2- Pastime Paradise – Stevie Wonder
3- Baby Jane – Rod Stewart
4- I Was Made For Lovin’ You – Kiss
5- Jingo – Santana
6- Benimle Oynar mısın – Bülent Ortaçgil
7- Mihrimah – Nur Yoldaş
8- Skalonga – Athena
9- Kundante – Fairuz Derinbulut
10- Sarı Çizmeli Mehmet Ağa – Kurban
UZAKLARDA ARAMAM, ÇÜNKÜ SEN İÇİMDESİN
Dr. Banu Taşcı Fresko
Nöroloji Uzmanı
Mutluluk beyinde mi, değilse nerede, bir de Nöroloji Uzmanı Dr. Banu Taşçı Fresko'ya sorduk:
"Mutluluğun birebir kimyası olmasa da beyindeki bazı kimyasalların daha fazla veya daha az olması insanın iyilik halini ve kendini iyi hissetme halini etkiler. Bu kimyasalların başında dopamin, serotonin, oksitosin ve endorfinler gelir. Bir diğer madde de insanı depresyona karşı koruyan beynin büyüme faktörü BDNF ve doymamış yağ asitlerinden DHA’dır. Bu kimyasallarrın vücuttaki ve beyindeki düzeyleri az miktarda genetik veya yetiştirme şekliniz ile ilişkili olabilir. Ama yüzde 80-90 oranında yaptıklarınızla (veya yapmadıklarınızla) bu kimyasalları beyninizde arttırabilirsiniz.
Beynin mutluluk kimyasalları arttırmanın üç önemli yolu:
1- Sağlıklı beslenmek: Rafine karbonhidrat tüketmemek, mümkün olduğunca çok sebze, çok balık artı meyve ve kuruyemişle beslenmek.
2- Hareket etmek: Düzenli egzersiz yapmak, ek olarak her gün en az yarım saat yürümek.
3- Uyku düzenine dikkat etmek: En az 8 saat uyumak, mümkün olduğunca aynı saatte yatıp aynı saatte kakmak, güneşle uyanmak, akşamları geç saatte ağır yememek
SOSYAL MEDYA MUTSUZ EDİYOR
Herkes için geçerli olmasa da ekran bağımlılığı da mutluluğumuzla aramızdaki en büyük engellerden biri. Hem bizi hareketsizliğe sevk ederek hem de sosyal medyada gördüklerimizle ve kıyaslamalarınızla, Twitter kaygılarınızı artırıcı etkileriyle önemli mutsuzluk kaynaklarından biri.
YÜRÜYÜŞ, KOŞU, YÜZME, YOGA
Spor yapmak, düzenli egzersiz yapmak yukarıda saydığım beş kimyasaldan dördünü (oksitosin hariç) belirgin şekilde yükseltir. Ayrıca stresle baş etmenizi kolaylaştırır ve stres karşısında daha akil, daha esnek yanıtlar vermenizi sağlar. Özellikle açık havada, günışığında, güneşin altında spor yapmak BDNF düzeylerini de yükseltir. Spor yapmak ayrıca insan vücudunda var olan enflamasyonu yani kronik yangı halini azaltarak da hem size hem de beyninize iyi gelir. Vücudun iki tarafını simetrik olarak kullanan ve yürüyüş, koşu, yüzme veya yoga gibi sporlar beyindeki hafıza merkezlerini ve duygudurum merkezlerinin küçülmesine engel olarak sizi ileride oluşabilecek depresyon haline karşı korur.
YOGA STRESLE BAŞ EDİYOR
Yoga yapmak öncelikle kronik strese bağlı artmış olan stres cevabını baskılayarak insanı daha sakinleştirir, stresle baş etme kapasitesini artırır. Ayrıca yukarıda bahsi geçen beş kimyasalın artışını sağlar, özellikle serotonin ve BDNF düzeylerini belirgin olarak arttırır. Hem vücuttaki hem de beyindeki enflamasyonu azaltarak sizi depresyona karşı korur.
HOBİLER ANDA TUTAR
Resim yapmak ve tüm hobiler anda kalmanızı sağlayarak geçmiş hakkında düşünmenizi veya geleceğe yönelik endişelenmenizi azaltır. Bir hobi ne kadar dikkat gerektiriyorsa o kadar sizi anda tutar. Bir şey ortaya çıkarmak beyin dopamin düzeylerinizi yükselterek size ayrıca iyi gelir.
UZAKLARDA ARAMAM, ÇÜNKÜ SEN İÇİMDESİN
Klişe bir söz var ama onu söylemeden geçemeyeceğim ;). Mutluluğu dışarda bulamazsınız, mutluluk içinizden gelir. Genetik yapınız, geçmişiniz, hayatınızda yaşadıklarımız ne olursa olsun; sağlıklı beslenerek hareket ederek ve uykunuza dikkat ederek kendi mutluluğunuzu ilmek ilmek örersiniz.
BAĞIRSAĞINI MUTLU ET, O DA SENİ MUTLU ETSİN
Bir faktör de bağırsak bakterilerimiz. Bağırsak bakterilerimiz, serotonin, dopamin, oksitosin sentezini yapan küçük fabrikalar. Ayrıca ürettikleri kısa zincirli yağ asidi gibi kimyasallar ile BDNF düzeylerimizi artırarak bizi depresyona karşı korurlar. Bağırsak bakterilerimizi ne kadar mutlu edersek uzun vadede biz de o kadar mutlu, daha az depresif ve daha az kaygılı insanlar olabiliriz. Bağırsak bakterilerinin iyi bakmanın yolu onları sevdikleri besinlerle beslemekten geçiyor. Bu besinler liften zengin ve doymuş yağdan fakir, polifenollerden zengin sebze ve meyveler. Et tüketimini aşırıya kaçırmamak, katkı maddeli ürünleri tüketmemek de bakterilerimize ve bize iyi gelen diğer faktörler.
BANA ARKADAŞINI SÖYLE...
Sosyallik insanın doğası gereği insana iyi gelen ve insanı mutlu eden bir durum Sosyalleşmek, sevdikletinizle bir arada bulunmak beyin oksitosin düzeylerimizi artıran en önemli faktörlerden. Ancak karşınızdaki arkadaşlar, kendilerine bakmayan, egzersiz yapmayan dolayısı ile karamsar insanlarsa, sizi aşağıya çekme olasılıkları yüksek. Bu nedenle kendinizi pozitif insanlarla çevrelemek ileriye yönelik olarak mutluluğunuz için daha akılcı bir fikir olabilir."
HANGİ SPORU YAPARSAN YAP, AŞK İLE YAP
Müge Kızılkaya
Spor eğitmeni/Pera Pilates
Birçok bilimsel araştırma zaten yapılan egzersiz sonrası insan vücudunda fiziksel olarak mutluluk hormonu salgıladığını ispatlamış durumda. Diğer taraftan aslında hepimizin bildiği gibi, insan sadece fiziksel bir varlık olmanın çok ötesinde. Biliyoruz ki, insan, ruhsal, zihinsel ve bedensel bir varlık. Salgılanan hormonlara ek olarak, yapılan spor insanı zihinsel ve ruhsal olarak da desteklemekte. Düzenli yapılan sporla enerji seviyemizi de yükselmekte ve hayat kalitemizi artırmakta. Özetle, yapılan egzersizler bizleri fiziksel, kimyasal ve ruhsal olarak daha yükseltmektedir. Sonuç olarak, bence spor insanda bütünsel bir rahatlama ve mutluluk sağlamaktadır.
Spor ister yüksek bedensel aktivite gerektirsin ister daha çok zihinsel aktivite gerektirsin, spor sırasında kişi günlük hayattan uzaklaşıp bedene ve zihne konsantre oluyor. Yapılan spor ne olursa olsun aslında spor sonrası etki çok farklı olmuyor aslında. İster maraton bitirmiş olun isterseniz de okçuluk yapın, sonunda sevilerek yapılıyorsa ciddi bir mutluluk veriyor kişiye.
Yaparken keyif aldığımız ve nabzımızı yükseltecek herhangi bir egzersiz kesinlikle stresle çok daha iyi başa çıkılmasına yardımcı olmaktadır. Ancak unutulmaması gereken bir konu da yaşa, genel fiziksel ve sağlık durumuna uygun spor seçilmesi gerekliliğidir. Bu noktada gerekiyorsa doktor tavsiyesi mutlaka alınmalıdır.
Öncelikle kendimize uyan ve yaparken bizi daha iyi hissettiren sporları seçmek gerektiğini düşünüyorum. Diğer taraftan, spor sırasında yaptığınız hareketlere ve bedeninize konsantre oluyorsunuz. Bu sırada farklı bir şey düşünmüyorsunuz ve stres kaynağından uzaklaşıyorsunuz.
Yapılan aktivite diğer taraftan daha fazla kan hareketi sağladığı için vücudumuzun daha fazla oksijen almamıza neden oluyor. Egzersiz sonrası yaşadığımız başarma hissi ve salgılanan hormonlar daha mutlu olmamızı sağlıyor. Bu da alışkanlık yapıyor tabi ki :))
Tabii bol oksijen alabildiğimiz bir ortamlarda düzenli yapılan sporlar zaten strese ve depresyona karşı direncimizi doğal olarak yükseltecektir.
Pilates de aynı şekilde sadece bedensel bir çalışmadan ibaret değil aslında. Egzersiz sırasında yapılan hareketlere, duruşumuza ve nefesimize konsantre oluyoruz. Dış dünyadan kopuyoruz, bunu da bir çeşit meditasyon gibi düşünebilirsiniz. Zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bile fark edemiyorsunuz. Düzenli yapılan egzersizler sonrası yaşanan mutluluğa ek olarak bedeninizde inanılmaz bir değişime şahitlik ediyorsunuz. Önce kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz sonra yavaş yavaş çevrenizden inanılmaz olumlu geri dönüşler almaya başlıyorsunuz. Duruşunuz olumlu yönde değişiyor ve bu değişikliğin de fark edilmemesi nereyse imkânsız oluyor. Tabii ki bu pozitif dönüşüm kişilerde ve yakın çevresinde yoğun ve kalıcı bir mutluluğa da neden oluyor.