Basına yasağa skandal savunma

Başbakan Ahmet Davutoğlu, adliyede rehin alındıktan sonra öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze törenine bazı basın kuruluşlarının alınmaması ile ilgili açılan davada tartışma yaratacak bir savunma yaptı.

KEMAL GÖKTAŞ

Davutoğlu adına dava dilekçesine yanıt gönderen avukatı, Cumhuriyet’in de aralarında olduğu bazı gazete ve televizyonların cenaze törenine alınmamasını, Türkiye’nin AİHM’de mahkûm olmasına yol açan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Hrant Dink’in “Türklüğü aşağılama” suçundan aldığı mahkûmiyetin onanmasına ilişkin kararına dayanarak savundu.

Görevsizlik kararı istedi

Mahkemenin görevsizlik kararı vermesini talep eden İsmail Safi Işık, esasa yönelik itirazlarında ise “haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının söz konusu olmadığını” ileri sürdü. Kiraz’ın kafasına silah dayalı fotoğrafının yayınlanmasının saldırıya karşı nefret uyandırmaktan ziyade “toplum nezdinde korkuya yol açacağı ve terör eylemi ile hedeflenenlerin gerçekleştirilmesine zemin hazırlayacağını” öne süren Davutoğlu’nun avukatı, bu görüşlerine dayanak olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Hrant Dink’in mahkûmiyetine ilişkin kararını emsal gösterdi. Söz konusu fotoğrafın yayınlanmasını “provokatif yaklaşım” olarak değerlendiren Işık, “benzer bir duruma” ilişkin olduğunu savunduğu Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararından şu alıntıyı yaptı: “Düşünce açıklamasına getirilen sınırlama yasal bir amaca dayanmalıdır. Bu amaca dayanan bir sınırlama, düşüncenin açıklandığı yer ve zamandaki durumu daha da kötüleştirmekte, gerilimi iyice tırmandırmakta ise, zorlayıcı toplumsal ihtiyaç nedeniyle düşünce açıklamasına müdahale, demokratik toplum gerekleri yönünden uygun ve yeterli ise müdahale haklı görülebilir.” Davutoğlu’nun avukatı, basına getirilen yasakla kamuoyunun haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının da söz konusu olmadığını savunarak “Zira davacı taraf da gerek diğer basın kuruluşları gibi gerekse de kendisinin yayınladığı diğer haberlerde kullandığı gibi haber ajansları tarafından gerçekleştirilen haberleri kullanmak yerine, bir kez daha durumu ajite etmek suretiyle terör söyleminden nemalanma gayreti gütmüştür” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet’in avukatlarının bu savunmaya yönelik karşı cevabında ise davalı tarafın emsal olarak gösterdiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının Hrant Dink’in katledilmesinin yolunu açan “Türkiye hukuk tarihinin utanç kaynaklarından biri” olduğu vurgulandı.