Başbuğ Harp Okulu'nda konuştu
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Harbiyeliler; sağlam olmak demek, özellikle zor şartlarda bir olmak, bütün olmak, tek yumruk olmak demektir'' dedi.
cumhuriyet.com.tr''En büyük Harbiyeli'' Ulu Önder Atatürk'ün Harbiye'ye öğrenci olarak girişinin 111. yıldönümü dolayısıyla Kara Harp Okulu'nda tören düzenlendi.
Kara Harp Okulu Atatürk Amfisi'ndeki törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Genelkurmay İkinci Başkan Yardımcısı Orgeneral Bilgin Balanlı, bazı emekli kuvvet komutanları ve orgeneraller, bazı üniversitelerin rektörleri, çok sayıda üst düzey komutan, bazı ülkelerin askeri ataşeleri ile Harbiyeliler katıldı.
Orgeneral Başbuğ, Atatürk Amfisi'ne gelişinde Harbiyeli öğrencilere, ''Harbiyeliler merhaba'' dedi.
Orgeneral Başbuğ, Ulu Önder Atatürk'ün Harbiye'ye öğrenci olarak girişinin 111. yıl dönümü dolayısıyla Kara Harp Okulu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Harbiyelilerin bu törende kendilerine o günleri tekrar yaşattığını belirterek teşekkür etti.
Harbiyelilere, ''genç silah arkadaşlarım'' diyerek seslenen Orgeneral Başbuğ, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Kasım 1920'de subay adaylarının diploma töreninde yaptığı konuşmadan bir bölüm aktardı.
Orgeneral Başbuğ, Atatürk'ün, ''Ordumuzun kendisine verilen yüce görevleri hakkıyla başarabilmesi için gereken özelliklerden birincisi demir gibi sağlamlıktır. Orduda sağlamlığın tek görünen aracı, aydın, kahraman ve fedakar subaylardır. Bugün ordumuzun subayları, saydığım özelliklere bütünüyle sahiptir. Fakat buna bir şey eklemek gerekir ki içinde bulunduğu şu olağanüstü durum ve şartların heyecanlarıyla ve amaçlarıyla yetişecek olan genç subaylarımız bize bağımsızlık için daha güçlü ümitler vereceklerdir'' sözünü okudu.
Orgeneral Başbuğ, ''Atam, bugünün genç subay adayları da 90 yıl önce istediğiniz gibi aydın, kahraman ve fedakar bir subay olmak üzere burada harp okulunda yetiştirilmektedirler. Bundan emin olunuz. Onlara güveniniz'' diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Harbiyelilere şöyle seslendi:
''Harbiyeliler; sağlam olmak demek, özellikle zor şartlarda bir olmak, bütün olmak, tek yumruk olmak demektir. Sağlam olmak demek, her zaman kararlı, azimli ve ümitli olmak ve hep başarıya odaklı olmak demektir. Sağlam olmak demek, silah arkadaşlığı demektir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde silah arkadaşlığı kederde ve kıvançta aynı duyguları paylaşmak, ortak olmak demektir.
Sizler, geleceğin komuta heyetini oluşturacak subay adaylarısınız. Sizler, gelecekte bizlerin yerini alacak ve yüksek sorumluluklar üstleneceksiniz. Sizler, bizlere oranla çok daha farklı, zorlu ve karmaşık ortamlarda görev yapacaksınız. Bu zor dönemlere fikren, ruhen ve bedenen hazır olmak zorundasınız. Sizlere güveniyoruz. Yolunuz, Atatürk'ün bizlere bıraktığı onun dinamik Atatürkçü düşünce sistemidir. Harbiyeliler, hepinizin gözlerinden öpüyorum.''
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Kenan Hüsnüoğlu, konuklara, ''En büyük Harbiyeli Mustafa Kemal Atatürk'ün mezun olduğu şanlı yuva Harbiye'ye hoşgeldiniz'' diye seslendi.
Bugünün Kara Harp Okulu'nun ve Harbiyelilerin en gururlu günü olduğunu ifade eden Tümgeneral Hüsnüoğlu, çünkü 13 Mart 1899'un Türk tarihinin yanı sıra dünya tarihinde de eşine ender rastlanan kahramanlıkla tarih sahnesinde yeni bir sayfa açma kudret ve kabiliyetinde olan bir komutanın Harbiye'ye adım attığı ilk gün olduğunu söyledi.
Tümgeneral Hüsnüoğlu, ''13 Mart Türk ulusunun 'Anafartalar kahramanı' unvanıyla bağrına bastığı, 'Gazi Paşa' olarak rehber edindiği, 'Atatürk' olarak içselleştirdiği Mustafa Kemal'in Türk ulusu için ölümsüz olma yolunda yerini aldığı gündür'' diye konuştu.
Tümgeneral Hüsnüoğlu, 13 Mart'ın asil Türk ulusunun tam bağımsızlığa ve çağdaş bir yaşama kavuşması için yaptığı büyük hizmetlerinden dolayı Atatürk unvanına layık gördüğü Mustafa Kemal'in feragat, fedakarlık ve mücadelelerle dolu meslek hayatının da başlangıcı olduğunu, büyük mücadelelerle hayata geçirilen Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ve gelişiminin büyük bir devrim olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İnsanlık tarihinde hiçbir devrim, kısa sürede yaşama geçmesi, halkının katılımı, liderine duyulan inanç ve katılımcılık bakımından Türk devrimi kadar görkemli olmamıştır.
Yüce Atatürk'ü ve kurduğu çağdaş cumhuriyeti anlamak, gerçekleştirdiği tüm devrimlerin özünü kavramak, bu devrimleri bir yaşam felsefesi olarak benimsemekle olur. Onu anlatmak Türk ulusunun tarihini bilmekle mümkündür.
Bugün Harbiyeliler, 111 yıl önce bir 13 Mart'ta bu kutsal yuvaya katılan en büyük Harbiyeli Mustafa Kemal'i, zekası, çalışkanlığı, anlama gücü ve liderlik yetenekleriyle Türk ulusunun kaderini nasıl değiştirdiğini, Türkiye'ye uluslararası alanda saygınlığını yeniden nasıl kazandırdığını bir kez daha anlamaya ve anlatmaya çalışacaklardır.''
Atatürkçü düşünce sistemine bağlılık
Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin sönmez bir meşalesi olarak Harbiyelilerin, Atatürkçü düşünce sistemini biçimsellikten arınmış bir şekilde kavradığını, özümsediğini ve O'na inançla bağlandığını vurgulayan Tümgeneral Hüsnüoğlu, Harbiyelilerin, Atatürk'ün, Harbiye çatısı altında yankılanan düşüncelerini, ilkelerini ve her geçen gün geçerliliği daha iyi kavranan geleceğe yönelik görüşlerini daima O'nu yaşayarak öğrendiklerini ifade etti. Tümgeneral Hüsnüoğlu, Harbiyelilerin bütün bunları hissederek, benimseyerek, zihinlerine yerleştirdiklerini söyledi.
Atatürk devrimlerinin dinamik bir dünya görüşü olarak felsefi temelini oluşturan Atatürkçü düşünce sisteminin Harbiyeliler için Atatürk'ü anlamaya giden yolda değişmez bir yaşam felsefesi olmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğine dikkati çeken Tümgeneral Hüsnüoğlu, şunları kaydetti:
''Yurdun ve ulusun bölünmez bütünlüğü, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimleriyle Atatürkçü düşünce sistemini özümseme Harbiyeli ruhunun değişmez, tartışılmaz ve vazgeçilmez temel değerleridir.
Bütün Harbiyeliler, bu değerler uğruna her türlü fedakarlığı yapmaya ve her türlü güçlüğe katlanmaya hazırdırlar.''
Harbiyelilerin yapacakları geleneksel yoklama esnasında, ''içimizde'' diyerek Atatürk'ün mirasına her zaman sahip çıkacaklarını bir kez daha ilan edeceklerini belirten Tümgeneral Hüsnüoğlu, ''Kara Harp Okulu, geleceğin aydın, kahraman ve fedakar subaylarını yetiştirme vazifesini kararlılıkla sürdürme azmindedir'' dedi.
Konuşmanın ardından Harbiyeli Alay Komutanı tarafından geleneksel okul yoklaması yapıldı. Atatürk'ün okul numarası olan ''1283'' sorulduğunda, tüm Harbiyeliler ayağa kalkarak, ''İçimizde'' diye ses verdi.
Gösteri
Daha sonra, Harbiyelilerin, Devlet Tiyatrosu sanatçılarının katkılarıyla hazırladığı ''Çağdaş Uygarlık Yolu'' adlı gösteri sahnelendi.
Gösteride, Türk ulusunun yeniden dirilişi için Büyük Önder Atatürk'ün bıraktığı emanetler ve bu emanetlerin düşünsel temellerinin öyküsü anlatıldı. Gösterinin ardından Harbiyeliler Harbiye Marşı'nı okudu. Marşa, törene katılan bütün komutanlar da eşlik etti.