Başbakan'a 'denetçi' tepkisi

Başbakanlık'ın akreditasyon iptaline bir tepki de, Devlet Denetim Elemanları Derneği’nden  (DENETDE) geldi. Dernek, akreditasyonun yenilenmemesini, “baskı ve yıldırma” politikası olarak nitelendirdi.

DENETDE Genel Başkanı Atılay Ergüven ve Genel Sekreter İsmail Gülmez’in imzası ile yapılan açıklamada, DENETDE’nin de içinde olduğu tüm demokratik kitle ve meslek örgütlerine yönelik baskıların arttığı ifade edildi. Söz konusu baskıların demokratik hukuk devletlerinde hiçbir şekilde görülmeyeceğine işaret edilen açıklamada, “Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olan farklı görüşleri kısmaya yönelik yöntemlerin acımasızca uygulamaya konulduğu görülmektedir” denildi. Söz konusu durumun kamuoyunun gözü önünde olduğu kaydedilen açıklamada, “baskı ve yıldırma” politikalarına en son olarak Başbakanlık muhabirlerinin muhatap olduğu belirtildi. Hükümetin milletten aldığı yetkiyle “Güç elimdeyse hukuk benim” anlayışını sergilediği ifade edilen açıklamada, “Bu tür yıldırma işlemleri ne ilktir anlaşılan ne de son olacaktır” denildi.

Kapalı kapılar ardındaki olaylar ortaya çıkar

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bütçeleri üzerine yapılacak olan görüşmelerin basına kapatılmasının da aynı anlayışın sonucu olduğu savunulan açıklamada, “Gerçekleri ve yaşananları kamuoyundan uzak tutmak ve gizlemek gibi bir amaç yok ise, halkımızı bilgilendirmek için çalışan basının haber almasının önüne konulan bu tür yasakların gerekçesi nasıl açıklanabilir?” sorusu yöneltildi. Açıklamada şöyle denildi: “Gerçekleri yok saymak veya gözden ırak tutmakla yok olmayacağına göre, kapalı kapılar ardında cereyan eden olaylar da elbet bir gün, gün ışığına çıkacaktır. Bu tür yasaklamalarla hiçbir yere varılamayacağı ve hiçbir fayda sağlanamayacağı hususları da dikkate alınarak, kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerinin daha da artırılması yerine, bugünkü yönetimin de dilinden düşürmediği kamu yönetiminin şeffaflık ve alenilik ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilebilmesi için kamu oyunun gözü-kulağı olan basının önüne konulan engellerin kaldırılması, haksız bir şekilde akreditasyonları iptal edilen Başbakanlık muhabirlerine bu haklarının geri verilmesi gerektiğine inanıyoruz.”