"Başbakan yine ayrımcılık yaptı, özür bekliyoruz"

Gündem Çocuk Hakları Merkezi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin şartlarını Türkiye'nin tüm çocukları için, hiçbir ayrımcılık yapmadan nasıl gerçekleştireceğini açıklamasını, kamuoyunu ilgisiz polemiklerle meşgul etmemesini ve yaftaladığı çocuklardan da bir an önce özür dilemesini istedi.

cumhuriyet.com.tr

Gündem Çocuk Çocuk Hakları Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, dindar nesil yetiştirme polemikleri arasında Erdoğan'ın, tamamen yanlış bir üslupla, uçucu madde bağımlısı çocukları "Dindar olmasınlar da tinerci mi olsunlar" diyerek ayrımcılık yapıp konuyu gündeme taşıdığı, suça sürüklenmiş, sokakta yaşayan ve uçucu madde bağımlısı çocukları hatırladığı belirtildi.

"Tinerci değil, madde mağımlısı"

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin gereklerini yerine getirmeye söz vermiş bir ülkenin Başbakanı olarak Erdoğan'a düşenin çocukları yaftalamak değil, onlara haklarını vermek, ihtiyaçlarını karşılamak olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
"Başbakan'ın 'dindar gençlik yetiştirmek' konulu siyasi manevrasını meşru kılmak için bir kalemde 'tinerci' diyerek yaftaladığı çocuklar, sokakta yaşayan madde bağımlısı çocuklardır. Öncelikle onları bu şekilde yaftalamak ve ötekileştirmek, onların neden sokakta yaşadıklarını, madde bağımlısı olduklarını ya da suça sürüklendiklerinde başlarına ne geldiğini anlamamızı imkansız kılar. Bu çocuklar bizden çok uzakta, çok farklı değiller, hepsi bu toplumun hak sahibi bireyleri. Tek farkları bu çocukların haklarının seri bir şekilde ihlal ve gasp ediliyor olması. Sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte Türkiye'de çok sayıda çocuğun sokakta yaşadığı ve bunların birçoğunun madde bağımlısı olduğu tahmin ediliyor. Sokakta yaşamalarının ve madde bağımlısı olmalarının sebebi de dinsizlik değil sosyal devletin yokluğu ve bir dizi hak ihlalinin sonucudur."
 

Madde bağımlısı olmak "dindar"lıkla ilgili değil

Bu çocukların sokakta yaşamalarının ya da madde bağımlısı olmalarının sebebinin kendilerinin veya ailelerinin "dindar" olmadığı değil; kendilerine ve ailelerine borçlu olunan, hakları olan sosyal hizmetlerin verilmemesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, sokakta yaşayan madde bağımlısı çocukların tiner kullanma nedenleri şöyle sıralandı:
"-Kendilerini değerli ve önemli hissetmek,
-Yaşadıklarını unutmak,
-Yaşamak için cesaret bulmak,
-Düştükleri durumla baş edebilmek,
-Üşümemek,
-Dilenirken utanmamak."

 

"Sebep, sosyal hizmetlerin iflas etmiş olmasıdır"

Sosyal hizmetlerin sadece sosyal yardıma indirgendiği için ve sorun çözmeye değil sorunu örtmeye yönelik politikalar yüzünden sokaklarda binlerce çocuk yaşadığı dile getirilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Bu çocukların tamamı madde bağımlılığı, cinsel istismar ve suça sürüklenmek gibi risklerle karşı karşıya, baş edemeyecekleri zorlukta bir yaşamı sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bütün bu süreç içinde Başbakan'ın sorun olarak sadece uçucu madde bağımlılığını görmesi ve sorunu daha dindar bir nesil yetiştirerek çözebileceğini düşünmesi bizleri dehşete düşürmektedir. Bir Başbakan'ın konuya bu kadar uzak kalmış olması sokakta yaşayan, uçucu madde bağımlısı çocukların sorunlarının çözümünde yakın gelecek için umutsuz bir tablo çizmektedir. Sosyal çevresiyle birlikte bir konutta, ailesiyle yaşama şansı bulamayan, hakkı olan eğitimi alamayan, sorunla karşılaştığında korunmayan, gözetilmeyen, ailesine gerekli ekonomik ve sosyal hizmet desteği verilmeyen ve sonuçta madde bağımlısı olan bir çocuğun başına gelenlerden onları 'tinerci' diye yaftalayanlar ve ayrımcılık yapanlar sorumludur."