Başbakan Yıldırım: Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var

Başbakan Binali Yıldırım, AKP Gençlik Kolları'nın düzenlediği programdaki konuşmasında, ikinci darbe girişimi iddiaları ile ilgili, "Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var. Milletimiz asla buna itibar etmesin; ama rehavet de yok. Gece gündüz de her şeye hazır olacağız" dedi.

DHA

Başbakan Yıldırım, AKP Gençlik Kolları'nın 'Gelişim Kampı' programına katıldı. Ankara'nın Kızılcahamam İlçesi'nde gerçekleştirilen programda hitap eden Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananları hatırlattı. Darbe girişiminin yaşandığı gece AKP Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş'la yaptığı telefon görüşmesini anlatan Yıldırım, "15 Temmuz ülkemizin karanlık bir girdaptan milletimizin cesareti, feraseti ve basiretiyle kurtulduğu gündür. Ak Parti davasının kurucu genel başkanı, liderimiz, Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara inen en önce meydanları dolduran sizlerdiniz, gençlerdi. Gençleri sürekli tenkit ettiler. 'Gençler apolitik' dediler. 'Gençler Türkiye'nin sorunlarına Fransız' dediler. Ama o gençler 15 Temmuz'da Türkiye'ye sahip çıktılar. Alçaklara bu ülkeyi teslim etmediler. Sizlerdiniz öncü olan. Saat 10.30'da Melih'i aradığımda dedim 'Melih hazır ol. Teşkilatını hazırla. Cumhurbaşkanı'mızla konuştuk. Ölümüne direneceğiz. Hiç kimseye hiçbir haine bu bayrağı teslim etmeyeceğiz'. Melih kardeşim 'Biz hazırız genel başkanım. Biz zaten hazır bekliyoruz. Her an meydanlardayız' dedi. İşte AK Parti şuuru bu. AK Parti, demek; memleket zordaysa, milletin ayağa kalkması gerekiyorsa en önde giden teşkilat demektir" ifadelerini kullandı.

"15 TEMMUZ ASLA UNUTTURULMAYACAK"

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla 15 Temmuz'un 'Şehitler ve Demokrasi Günü' olarak resmi bayram olacağını belirten Yıldırım, "Türkiye'yi karanlık günlere götürmek isteyenlerin hevesi 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmıştır. Millet olarak verdiğimiz mücadele demokrasi tarihine altın harflerle yazılmıştır. MGK'mızın aldığı kararla ve Bakanlar Kurulu'muzda vereceğimiz kararla 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Günü olarak her yıl kutlanacaktır. 15 Temmuz artık resmi bir bayram haline gelmiştir. 15 Temmuz asla unutulmayacak, asla unutturulmayacaktır" diye konuştu.

"GECE GÜNDÜZ HER ŞEYE HAZIR OLACAĞIZ"

'İkinci kalkışma' iddialarına yanıt veren Başbakan Yıldırım, uyanık olunması gerektiğini vurgulayarak, "Bugünlerde sürekli olarak 'İkinci darbe yapılacak. Daha bitmedi. Yeniden geleceğiz'. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var. Bunlar, bu alçak FETÖ terör örgütünün tezviratlarıdır. Topluma, millete korku salmak, huzuru bozmak, tedirginlik oluşturmak için tezgahladıkları kara kampanyalardır. Milletimiz asla buna itibar etmesin; ama rehavet de yok. Gece gündüz de her şeye hazır olacağız" dedi.

"ŞAPKASINI ALIP GİDEN DEĞİL, MİLLETİN ÖNÜNDE ŞAPKASINI ÇIKARAN YÖNETİCİLER VAR"

Başbakan Yıldırım, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bu darbeyi tezgahlayan hainler zannettiler ki bu vatan evlatlarını korkutacak, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, hükümetimizin korkacağını, geçmişte darbe sesi duyunca şapkasını alıp kaçacağını zannettiler. Ama onlar bilemedi ki darbeyi görünce şapkasını alıp giden değil, darbeye darbe vuran bu milletin önünde şapkasını çıkaran yöneticiler vardı. Bu milletin önünde şapka çıkarılır; çünkü bu millet Türkiye'nin kaderini değiştiren millettir. O gece Cumhurbaşkanı'mızla telefonda görüştük. Bir şeye karar verdik. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Ölmek var, dönmek yok. Milletin emanetine asla halel getirmeyeceğiz, diye ahitleştik. Şükürler olsun ki hainler millet iradesi karşısında kısa sürede diz çöktüler"

"İNTİKAM DUYGUSUYLA DEĞİL, ADALETLE HAREKET EDECEĞİZ"

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi artık zaman bunları bünyeden temizleme zamanı. Devletin, ticaretin, siyasetin içinden her yerden bu hainleri söküp atacağız. Hiç kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Milletin mağduriyetini görmezden gelip, FETÖ'cülere sahip çıkarak, mağdur edebiyatı yapanlar asla ve asla bu millet tarafından hoş görülmeyecek. İşin başında söyledik. Kılı kırk yaracağız. Yaşla kuru bir arada yanmayacak. İntikam duygusuyla değil, adaletle hareket edeceğiz. Buna rağmen hataların olabileceğini de öngörüyoruz; ancak hata yapmayacağız diye hiçbir şey de yapmayacağımızı kimse bizden beklemesin. Öfkeyi bir kenara bırakarak, hukuk çerçevesinde hareket ediyoruz. Bizim siyasetteki varlık sebebimiz, demokrasiyi, hukuk devletini eksiksiz olarak hayata geçirmektir"

"ANKARA'YA GELİNCE GİZLİ ORTAKLAR VARMIŞ"

Yıldırım, "İlk iktidara geldiğimiz andan itibaren darbe heveslileri, vesayet odakları hemen harekete geçti. Tek başına iktidar olmuşuz, meydanlara düşmüşüz. Millet de bize güvenmiş. 3 Kasım'da tek başına, iş başına geçirmiş. Ankara'ya geldik, işe başladık. Ortaklarımız peyda oldu. Siz neredeydiniz kardeşim, seçim meydanlarında biz sizi görmedik? Ama o gelenekmiş. Ankara'ya gelince gizli ortaklar varmış. Biz dedik ki kardeşim biz senedi milletten aldık, hesabı millete veririz. Hadi oradan. Eski alışkanlıkları elinin tersiyle iten, milletten başka irade tanımayan partinin adı, AK Parti'dir. Bunlar boş durmuyor. Kapıdan kovuyorsunuz, bacadan girmeye çalışıyorlar. Bu kötü bir alışkanlık. Darbe alışkanlığı kötü bir alışkanlık. Ne yazık ki bizim yakın siyasi tarihimizde çokça rastladığımız kötü bir alışkanlık" diye konuştu.

"MİLLET 'ACİL OPERASYON LAZIM' DEDİ"

Milletin 15 Temmuz gecesi, darbecilerin hesabını gördüğünü vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Yanlışları millet ilk seçimde düzeltiyordu hep. Yanlış yapılıyor. Ses etmiyor. Bekliyor, seçim geldiğinde hesabı görüyor. Yanlış yapanları kenara atıyor. Ama 15 Temmuz'da millet dedi ki 'Haddi aştınız'. 'Seçimi bekleyecek hal yok, acil operasyon lazım' dedi. Seçimi beklemeden o gece hesabı gördü. Darbecilerin birer birer hesabını gördü" dedi.

"15 TEMMUZ'DA AYNI LİSTE VAR, RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE ARKADAŞLARI"

AKP'ye 14 Mart 2008'de açılan kapatma davasını hatırlatan Yıldırım, siyasetten men edilecekler listesinde kendisinin de olduğunu söyledi. Aynı listenin 15 Temmuz için de hazırlandığını açıklayan Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanı seçiminde sonuç alamayanlar bu sefer daha büyük bir hamle yapmaya karar verdiler. Orada da başarılı olamadılar. O kapatma davasında siyasetten men edilecek 71 kişilik o önemli listenin içinde ben de vardım. O benim için bir şeref listesidir. Listenin başında Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları. 15 Temmuz'da da aynı liste var. Yine listede Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları. Kapatma davasını da savuşturduk" ifadelerini kullandı.

"'BUNDAN SONRA HİÇBİR ŞEY OLMAZ' DEMEYİN"

Yıldırım, "FETÖ'cülerin ilk piyasaya çıktığı yer Anayasa, yargı reformudur. Orada ilk kendilerini gösterdiler. Sonraki olayları biliyorsunuz. MİT Başkanı'nın alınma teşebbüsü, Gezi'deki rolleri ve daha sonra 17-25 Aralık'ta açıkça meydan okudular. Hükümete karşı meydan okudular. Sonra iş kızıştı. Gele gele 15 Temmuz'a geldik. Bir yandan millete hizmet edeceksiniz ama bir yandan da vesayet odaklarını temizleyeceksiniz. 'Bundan sonra hiçbir şey olmaz' demeyin. Çünkü bu topraklar çok dinamik. Bu bölge üzerinde hesabı olanlar çok. O yüzden uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Her an her şeye hazır olarak, hedeflerimizden zerre kadar sapmadan, durmadan, yorulmadan yolumuza devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

"FETÖ SONUÇ ALAMADI; İŞİ BÖTÖ'YA, BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNE HAVALE ETTİ"

Yıldırım, şöyle konuştu: "15 Temmuz'un doğurduğu bu kötü sonuçlardan süratle kurtulmamız lazım. Hayat devam ediyor. Biz olağanüstü hal ilan ettik. Olağanüstü hali biz millete ilan etmedik. Kendimize, hükümete ilan ettik. Çünkü bu alçak hainleri bir an önce temizlememiz lazım. Artık milletin sürekli bunlarla meşgul olmasını, güvende miyim, değil miyim diye sürekli tedirgin olmasının önüne geçmemiz lazım. Bunun içi yoğun şekilde çalışıyoruz. Şimdi yeni yeni oyunlar peşindeler. FETÖ sonuç alamadı, işi BÖTÖ'ya havale etti. Bölücü terör örgütüne. Bunlar hem 15 Temmuz'dan önce hem 15 Temmuz'dan sonra bir araya geldiler, iş birliği yaptılar. FETÖ 15 Temmuz'dan önce başarılı olamadığı için BÖTÖ'ya bölücü terör örgütüne geldi dedi ki 'Ya bizim işler ters gitti, bize bir el atın. Siz terör faaliyetlerini artırın. Biz size ne istiyorsanız o desteği yapacağız'. Ey bacılarım, kardeşlerim verdiğiniz himmet paraları, terör olarak dönüyor. Terörün insanları öldüren kaynağı olarak dönüyor. Artık bırakın bu hainlerin peşinden gitmeyi. Bizim hedefimiz ihanet edenlerle. Bizim derdimiz hainlerle. Bizim derdimiz sizin ibadet diye verdiğiniz o paraları, oraya buraya peşkeş çekip ticaret adı altında millete silah doğrultanlara hesap sormaktır bizim hedefimiz. Temiz, masum vatandaşlarımızla bizim işimiz yok. Onlar bizim başımızın üstündedir. Bizim derdimiz, onların bu güzel duygularını sömürerek, dini duygularını istismar ederek, hainlerle, Türkiye düşmanlarıyla iş birliği yapan FETÖ terör örgütüyledir. Onun için bize kimse 'Siz masum insanlarla uğraşıyorsunuz' demesin"

"KİMSE BİZE DERS VERMEYE KALKMASIN"

Yıldırım, "Bu örgüt kapalı bir örgüt. Bu örgüt şeffaf değil. Bu örgütün ilişkilerini ortaya çıkarmak o kadar kolay değil. Onun için de işimizin kolay olmadığını söylüyoruz. Ben soruyorum. Genelkurmay Başkanı'nın onlarca yıl yanında bulunan nefes alıp verişini bile takip eden bir adam gün geliyor 'Komutanım buraya kadar' diyor, elini kelepçelemeye kalkıyor. Böyle bir örgütten bahsediyoruz. En yakınınız olabilir. Damarlarınızın içindeki mikroptur bunlar. Bu mikropları tek tek bulup çıkaracağız. Vücudumuzu temizleyeceğiz. Bunun için kimse bize ders vermeye kalkmasın" diye konuştu.

"CEVABI TÜRK HAKİMLERİ, TÜRK SAVCILARI VERİYOR"

Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dostlarımız darbeyi bir kenara bıraktılar, 'Aman ne yapın edin de bunları fazla hırpalamayın'. Kardeşim o gece sen yaşananları, bu milletin halini gördün mü? 12 yaşındaki torunum 'Dede bunlar bizim askerlerimiz değil mi, niye insanları öldürüyorlar' diye sorunca ben ona cevap veremedim. Şimdi o cevabı veriyoruz. Şimdi adalet içinde, hukuk devleti içinde bu cevabı Türk hakimleri, Türk savcıları veriyor"