'Başbakan ve Atalay vicdan muhasebesi yapsın'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Şehitlerin sayısı artınca Kandil'i bombala emri verenler şimdiye kadar neredeydiniz? Basra harap olduktan sonra bu bombalar vicdanınızı rahatlatacak mı? Bugün bir ölür bin diriliriz diyebiliyor, hep oyun içinde oyun. Belli ki yeni bir oyunun peşindeler" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Terörle mücadelede gelinen safhanın Türkiye'yi yöneten siyasi iradenin vicdan muhasebesi yapmasını gerektiren bir nokta olduğunu söyleyen Vural, yapılan yanlışları görme ve ders çıkarmanın hükümetin sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Vural, "Dün vicdanımızla beraber çıktık diyen Sayın Başbakan bu vicdan muhasebesini yapmalıdır. Bugün terörle mücadelede yeni dönem diyerek gafletlerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Başbakan bir ölür bin diriliriz diyebiliyor. Hep oyun içinde oyun, belli ki yeni bir oyunun peşindeler" diye konuştu.
 

'Bu bombalar vicdanınızı rahatlatacak mı?'

"Şehitlerin sayısı artınca Kandil'i bombala emri verenler acaba şimdiye kadar neredeydiniz? Basra harap olduktan sonra bu bombalar vicdanınızı rahatlatacak mı" diye soran Vural, Tokat Reşadiye'de 7 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in yaptığı açıklamaları hatırlattı. Vural, "Saldırının sorumluluğunu PKK'nın üzerine atmaktan çekinenler, Arınçlar, Hüseyin Çelik'le Tokat'ta 7 şehidimizin kanını yerde bırakmayan Yavuz Başayar'ın şehadeti karşısında vicdanınız rahat mı? Başayar'ın kanını kim yerde bırakmayacak" dedi. Millet vicdanının ayağa kalktığını ve hükümetin de kendi vicdanı ile değil millet vicdanının ayağa kalkması sonucu harekete geçtiğini belirten Vural "Ey açılımlardan sorumlu İçişleri Bakanı, şimdinin Başbakan Yardımcısı kapı açtığın bölücülük ve terörün geldiği bu safhadan vicdanın sana istifa etmen gerektiğini söylemiyor mu? İstifa da bir erdemdir" dedi.
 

MKG'ye eleştiri

2002-2011 yılları arasındaki MGK bildirilerini hatırlatan Vural, 29 Aralık 2010 tarihli MGK bildirisinde Resmi dil Türkçe'nin değiştirilemeyeceği iradesinin olmasına rağmen geçen hafta yapılan MGK bildirisinde bu iradenin vurgulanmadığını söyledi. Vural "20 Ekim 2009'da İçişleri Bakanının açılım çalışmalarına devam etmesini tavsiye eden MGK açılım fiyaskosu hakkında ne düşünüyor" diye sordu.

'Barzani'ye ültimatom verilmeli'

ABD'nin yayınladığı terör raporuna dikkat çeken Vural raporda 'Irak'ın kuzeyinde güvenli bölgeden' söz edilmediğini hatırlatarak, "Nasıl Esad'a ültimatom veriliyorsa Barzani'ye de ültimatom verilmeli. Ey Dışişleri Bakanı, Esad'a gidip söylüyorsun da Barzani'ye niye söylemiyorsun" dedi.
 

Kılıçdaroğlu'na eleştiri

Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sınır ötesi operasyonla ilgili sözlerini de eleştirdi. Vural "Sınır ötesi operasyonu şiddetin dili olarak gören Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımını doğru bulmuyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti şiddet uygulamaz, hukuk devletinde şiddet olmaz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamalarını yadırgadım. 'Şiddetin dili', bu laf kimlerin lafı? Kardeş kanı akmıyor, bölücülere karşı devlet meşru gücünü kullanıyor. Herkesi sorumluluğa davet ediyorum" diye konuştu.
 

'Ajda Pekkan'dan 'bıçak kemiğe dayandı' şarkısını istemiştir'

Başbakan Erdoğan'ın Somali'ye yaptığı ziyareti de değerlendiren Oktay Vural, Erdoğan'ın Somali'ye gitmeden önce terör konusunda 'bıçak kemiğe dayandı' dediğini hatırlattı. Vural Başbakan Erdoğan'ın Somali'ye birlikte gittiği Ajda Pekkan'ın "Bıçak kemiğe dayandı" şarkısını dinletti. Vural "Belki Başbakan Ajda Pekkan'dan Somali'ye giderken uçakta bu şarkıyı söylemesini istemiştir" dedi.
 

'Bu görüntüler hoş olmadı'

Başbakan Erdoğan'ın Somali'de Türk milletinin dayanışma duygusunu değil kendisini ve ailesini ön plana çıkardığını belirten Vural, Somali'deki yardım görüntülerini izleterek "Şehitlerin kanı yerdeyken Başbakan ve yanındakilerin Türkiye'nin onurunu koruması gerekirdi. O ne dans gösterisi. Aç çocuklara su içirirken fotoğraflar. Şehitlerin kanı yerde göbek atıyorlar. Aç çocuklara su içirip çiklet dağıtıyorlar. Milletin parasıyla, uçağıyla gidiyorsanız bu milletin onurunu da korumalısınız" diye konuştu. Vural CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bayramda Somali'ye gidecek olmasını da eleştirdi.

'Dışişleri Bakanı ABD'nin borazanı'

Vural Suriye konusunda bazı gazetelerde yer alan "Suriye'nin PKK'ya yardım ettiği" yorumlarını da hatırlatarak "Dışişleri Bakanı ABD'nin borazanı gibi. Clinton üflüyor, bu buradan Esad'a söylüyor. Suriye'yle ilgili atıp tutan Başbakan ve Dışişleri Bakanı, ortak bakanlar kurulunu yapanlar siz değil misiniz? Başbakan Esad'a PKK'yla mücadele konusunda teşekkür etmedi mi" diye konuştu.
 

'Yüksek rakımlı tepe gibi herkes görüşmek için can atıyor'

Vural bir soru üzerine BDP'li yöneticilerin İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere Adalet Bakanlığı'ndan izin istemesini değerlendirdi. Vural "Devlet, hükümet, avukatları her gün görüşüyorlardı. Bu terör örgütü elebaşısını yalnız bırakmamak için arkadaş gönderenler bu hükümet değil mi? BDP de görüşüyor hükümet de görüşüyor. Yüksek rakımlı tepeler gibi. Bir makam gibi herkes görüşmek için can atıyor biz canımızı veriyoruz" dedi.
 

'İleri demokrasi dedikleri bu herhalde'

Vural Ulusal Kanal, İşçi Partisi ve Aydınlık Gazetesi'nin binasının aranmasıyla ilgili bir soru üzerine "Son derece yanlış, ileri demokrasi dedikleri bu herhalde. Muhalefetin sesini kısmak için her şeyi yapıyorlar. Aranan kaset internette var, oradaki pazarlığı sorgulayacak bir tane cumhuriyet savcısı yok mu" diye konuştu.

'Başbakan'ın mektup alışkanlığı nostaljik herhalde'

Vural Başbakan Erdoğan'ın anayasa konusunda muhalefetten mektupla randevu talep edeceğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine "Genel Başkanımız bu konuda kapalı olmayacağını ifade etti. Mektupla randevu, mektupla öğrenim gibi. Başbakan'ın mektup yazma alışkanlığı nostaljik herhalde" dedi.
 

'Hükümetin bilgisi dahilinde'

Vural yine basında yer alan Hasdal'daki askerlerle ilgili Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu'nun devreye girdiği yönündeki haberlerle ilgili bir soru üzerine, "Daha önce hukuk çerçevesinde hükümetle komutanların görüşme yaptığı ifade edildi. Demek ki hükümetin bilgisi dahilinde. Başka sonuç çıkarmak doğru değil. Bu tür süreçleri sansasyonel amaçla kullanmak da doğru değil" diye konuştu. Vural, İçişleri Bakanlığı'nın Silvan saldırısıyla ilgili raporunda valilerin daha çok inisiyatif alması yönündeki görüşünün sorulması üzerine "Valilerin inisiyatifi yok mu? Zaten mülki idare amirlerinden izin alınmak zorunda. 30 terörist tugayın kapısına dayanmış valinin izni mi beklenecek operasyon için. Bunları rekabet arayışına sokmak doğru değil" dedi. Vural yine raporda yer alan ve PKK telsizlerine dayandırılan şehit olan askerlerin 'yorgun' olduğu ifadesine tepki göstererek, "PKK telsizlerindeki ifadelerle şehit askerlerin suçlanmasını doğru bulmam. Onlar kahramanca mücadele etmişlerdir" dedi.