"Başbakan varsa bağlantıları açıklasın"
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerdeki öğrenci eylemlerinin terör örgütüyle bağlantılı olduğuna yönelik açıklamalarına "Eğer Sayın Başbakan'ın elinde terör örgütünün bağlantılı olduğuna dair kanıtlar var ise bunları derhal, hiç zaman geçirmeden kamuoyuyla da emniyet güçleriyle de paylaşması lazım" sözleriyle yanıt verdi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, CHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Batum, son günlerde öğrencilerin haklı protesto eylemlerinin Başbakan tarafından terör örgütüyle bağlantılı olarak gösterildiğini ifade ederek "Bunları CHP olarak kesinlikle ve kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. Eğer Sayın Başbakan'ın elinde terör örgütünün bağlantılı olduğuna dair kanıtlar var ise bunları derhal, hiç zaman geçirmeden kamuoyuyla da emniyet güçleriyle de paylaşması lazım. Eğer elinde hiçbir belge olmadan sadece tahminlere dayanarak ve tamamen bu meşru öğrenci taleplerini şiddetle baskı altına almanın meşrulaştırma aracı olarak kullanıyorsa bunu da kesinlikle kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Batum, öğrenci eylemlerinin dünyanın her yerinde görüldüğünü, Başbakan Erdoğan'ın öğrenci eylemleri için "Bunlar doğru değil" dediğini anımsatarak "Sayın Başbakan'ın her söylediği anında İngiltere'den, Yunanistan'dan, başka ülkelerden gelen görüntülerle aynı televizyon kanallarında açıkça yalanlandığı için Sayın Başbakan yeni bir yöntem izlemeye başladı. Bunların malum örgütlerle işbirliği olduğunu söylemeye başladı. O zaman açıkça bunların belgesini, nelere dayanıyorsa bunu ortaya koymak zorunda" dedi.
Batum, WikiLeaks'te yayımlanan belgelerde Başbakan'ın hakkındaki iddiaları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da hedef alarak yanıtladığını dile getirirken bunların, "gündemi saptırmaya yönelik değerlendirmeler" olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde camilerde yapılan yolsuzlukları gündeme getirdiğini anımsatan Batum, "Bunlar WikiLeaks belgelerinde yok, bunlar CHP'nin kayıtlarında var. Bunlar bizim elimizde olan belgelerde var. Sayın Başbakan işi mugalataya dökmeden, bağırıp çağırmadan ilk önce oradaki olayları incelediğini ve kesinlikle hiçbir vurgun olmadığını söylesin. Hiçbir yolsuzluk ya da hesaplarda tahrifat olmadığını söylesin" diye konuştu.
"WikiLeaks belgelerinde bırakın 8 hesabı vardı, 4 hesabı vardı, onlar kendi dostlarıyla, arkadaşlarıyla çözerler işleri muhakkak" diyen Batum, "Tüpraş'ta olanlar hepimizin gözü önünde oldu. Yüzde 67'si 1 milyar 200 milyon dolara satılan Tüpraş'ın daha sonra 4 milyardan fazla parayla satıldığını gördük. Şimdi biz söylemiyoruz, WikiLeaks belgeleri diyor ki burada yolsuzluk var. Biz WikiLeaks belgesi doğru mudur, değil midir tartışmıyoruz. Sayın Başbakan mugalataya dökmeden işi açıkça hesabını vermeli. O 3 milyar dolarlık fark neden, nasıl oluştu?" dedi.
"Bebeğini kaybeden, yüzü gözü şişen gençlerin sorumlusu kimdir?"
Batum, referandum sürecinde AKP'lilerin "İleri demokrasiye geçiyoruz" söylemlerini kullandığını anımsatarak şöyle konuştu:
"Gencecik bir öğrenci karakola normal girdi, yüzü gözü sarılı, şiş olarak çıktı. Bir kız çocuğu çocuğunu kaybetti. Şimdi Sayın Başbakan bunları 'Onlar terör örgütüdür, yumurta atılır mı?' gibi birtakım mugalatalarla işin üstünü örtmeye çalışmasın. O kız çocuğuna ne oldu, sorumlusu kimdir? O yüzü gözü şişen çocuğun sorumlusu kimdir? Bizim Başbakan'dan beklediğimiz bunları ortaya koyması."
Batum, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamalarına CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin yeterli yanıtı verdiğini ifade etti. Çelik'in Meclis'te bekleyen dokunulmazlık dosyalarından söz ettiğini kaydeden Batum, "Eğer o dosyalarda zimmet, resmi evrakta sahtekarlık, kalpazanlık iddiaları kimlere ilişkin, lütfen sizlerin de basın mensupları olarak bunlara özellikle bakmanızı istiyorum" dedi. Batum, iktidara geldiklerinde dokunulmazlıkları kaldıracaklarını belirtirken "Ama şu anda o dosyalar orada dururken bizzat Sayın Başbakan hakkında bile bu tür iddialar varken, kalpazanlık, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Akbil biletlerinde yolsuzluk, görevi kötüye kullanmak, bunlar WikiLeaks belgesi değil, bunlar Sayın Başbakan ile ve bazı AKP milletvekilleri ile ilgili Meclis'te bekleyen dosyalar. Bunlar için İsviçre'ye gitmemize, WikiLeaks'e bakmamıza gerek yok. Bunlar için Meclis'e gitmemiz yeterli" diye konuştu.
"Çelik'in Kılıçdaroğlu'nun kökenine ilişkin değerlendirmesi yakışıksız"
Batum, AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik'in, Kılıçdaroğlu'nun kökenine ilişkin değerlendirmelerini "son derece yakışıksız" bulduklarını da ifade ederken "Türkiye Cumhuriyeti, yurttaşları arasında din, cinsiyet, etnik köken, mezhep ayrımı yapmayan bir cumhuriyettir. Bu cumhuriyetin hükümetinde yer alan bir Bakan'ın bu tür imalarda dahi bulunmasını son derece yakışıksız buluyoruz" dedi. Bunları Hüseyin Çelik'in söylediklerine cevap vermek için söylemediğini belirten Batum, "Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti, kişileri bu şekilde ayırıp da onlar üzerinden prim yapmaya çalışırsa bunun son derece yakışıksız ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerine tamamen aykırı olduğunu söylüyoruz" diye konuştu.
Son dönemde bazı gazetelerin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na son derece saldırgan bir üslupla saldırdığını söyleyen Batum, şöyle devam etti:
"Eğer bunu merak ediyorsanız acaba neden bu gazeteler saldırıyor, acaba neden AKP iktidarı saldırıyor diye Sayın Genel Başkan'a ya da CHP'nin ileri gelenlerine, lütfen açın, Deniz Feneri'yle ilgili yolsuzluk dosyasına bir kez daha bakın. Orada Zahit Akman'dan sonra adı en çok geçen isimlerin bizzat dava dosyasında kimler olduğuna bir bakın. Orada o saldırgan ve seviyesiz üslubun sahibi gazete ile televizyonun yönetiminde bulunanların isimlerini aynen göreceksiniz. Bu, Türkiye'de bazı oyunların nasıl oynandığını, nasıl kotarıldığını, neden oynandığını çok açıklıkla gösteriyor. Sizlerin kanalıyla söylüyorum tüm yurttaşlarımıza, lütfen hala soruşturulamayan Deniz Feneri dosyasının içini açıp baksınlar, orada hangi adları görecekler ve o adlar hangi gazetelerin doğrudan doğruya yönetiminde ya da sahibi ya da bizzat Sayın Başbakan'ın emriyle devlet bankalarından verilen 750 milyon dolar krediyle kurulmuş."
Batum, açıklamalarının ardından gazetecilerin soruları üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile yarın görüşeceğini açıklarken zaman ve mekan konusunda ise bilgi vermedi.