"Başbakan toplumsal uzlaşmayı sabote etti"
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile YÖK'ü türban konusundaki toplumsal uzlaşmayı sabote etmekle suçladı.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Erdoğan'ın konunun toplumsal uzlaşma ile çözüme kavuşmasını istemediğini iddia eden Kart, "Ben inanıyorum ki, CHP, eğitim hakkına ve olayın insani boyutuna duyduğu saygı nedeniyle toplumsal uzlaşma ile toplumsal diyalog ile bu konuya çözüm getirmek noktasındaki iradesinden vazgeçmeyecektir" dedi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, basın mensuplarının YÖK'ün genelgesi ve türban konusundaki sorularını yanıtladı. YÖK'ün yayınladığı genelgeyi eleştiren Kart, şöyle dedi:
"YÖK bu uygulaması ve genelgesiyle muhtemel bir toplumsal, uzlaşma sürecini torpillemiştir. Sayın Başbakan da söyleminde bu iş türban ya da kendi ifadesiyle 'başörtüsü İslamiyet'in şartıdır' demekle yine aslında muhtemel bir toplumsal uzlaşmayı torpillemiştir, sabote etmiştir.
Çünkü aslında Başbakan ve hükümetin kanunsuz emirlerini uygulayan ciddi anlamda bir çözüm arayışına girmeyen YÖK olsun Başbakan olsun hükümet olsun bu konunun toplumsal uzlaşma ile çözüme kavuşmasını istemiyor. Ben inanıyorum ki, CHP, eğitim hakkına ve olayın insani boyutuna duyduğu saygı nedeniyle toplumsal uzlaşma ile toplumsal diyalog ile bu konuya çözüm getirmek noktasındaki iradesinden vazgeçmeyecektir."
"Kılıçdaroğlu ve Baykal'ın söylemlerinde çelişki yok"
Türban konusunda CHP içerisinde farklı görüşlerin olduğunun hatırlatılması üzerine Kart, "Gerek Sayın Kılıçdaroğlu'nun gerekse önceki Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal'ın ben bu konudaki söylemlerinde esasında bir çelişki olmadığı kanısındayım" dedi. Kart, şöyle devam etti:
"Her iki genel başkanın da ve parti sözcülerinin de ısrarla ifade ettikleri şu olmuştur; bu konu öncelikle siyasi istismar aracı yapılmamalıdır, bir ideolojiye alet edilmemelidir. Bu konu temel hak ve özgürlükler eğitim hakkı kapsamında değerlendirildiği takdirde, insani boyutuyla değerlendirildiği takdirde bu konuya toplumsal uzlaşma bulunması mümkündür. Ben CHP'nin bu noktada olduğu kanısındayım. CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinde bu anlamda bir çelişki olmadığı kanısındayım."
"Kaygım var, ürktüm"
Bir gazetecinin, "Sizin de kaygınız var mı? Kamu da hizmet verenler açısından" sözüne Kart, şöyle dedi:
"Elbette, bakın, bir hafta önce bir kanalda bir bayan gazetecinin söylemlerine tanık oldum ve açıkçası ürktüm, korktum bir vatandaş olarak. Ne diyor; 'çıta yükseldi, üniversiteler bizi kesmez, bu iş ilkokullara, ortaokullara gitmeli, bu iş kamu görevine hizmet veren boyutuna gitmeli diyor."
"Yasa dışı dinlemeler için gensoru verilmeli"
"Yasa dışı dinlemeler ile ilgili Meclis'te bir komisyon kurulmalı mı?" sorusuna da Kart, şöyle dedi:
"Araştırma komisyonu yetmez. Bu olay gensoru konusu olması gereken bir olaydır.Araştırma komisyonu ne yapacak, gene çoğunluk iktidardan oluşacak, güya bir şeyler yapmış olacağız, Amerika'yı yeniden keşfeder gibi yeniden keşfedeceğiz. Laf üreteceğiz ama ortada bir sonuç yok."
"Partinizin bu konuda bir hazırlığı var mı?" sorusuna da Kart, "Bunu tamamen kişisel bir değerlendirme olarak sunuyorum. İnanıyorum ki grup yetkilileri ve Genel Merkez yetkilileri olayı bu boyutuyla değerlendireceklerdir" dedi.
Başbakan'a 'ırkçı' dedi
Başbakan ve hükümeti sert bir biçimde eleştiren Kart, "Temel hak ve özgürlükleri, demokratik dönüşümü ileri demokrasi kavramı içinde ve dilinden düşürmeyen Başbakan ve hükümet aslında ırkçı ve ayrımcı bir anlayışa sahiptir. Bu anlayışa sahip olan kamu görevlilerini himaye etmekte, terfi ettirmektedir" dedi.
"Cemaat ağırlıklı polis devleti örgütlenmesi"
Cemaat ağırlıklı polis devleti örgütlenmesinin yetkili bürolar eliyle ilçe düzeyinde, Türkiye genelinde hayata geçirildiğini iddia eden Kart, şöyle dedi:
"Operasyonel görevi olmayacak, sadece analiz yapacağı gerekçesiyle Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulur; bu Müsteşarlık bünyesinde yabancı uzman istihdamına imkan tanınılır; kamu ihale mevzuatı kapsamında 'gizli ihale muafiyeti' yetkisi verilir. Ve böylece cemaat ağırlıklı Polis Devleti örgütlenmesi yetkili bürolar eliyle ilçe düzeyinde, Türkiye genelinde hayata geçirilir."