''Başbakan 'sen-ben' konuşması yapmıştır''

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Terör sorununu çözebilmek amacıyla Sayın Başbakan'a, 'Buyurun düşündüklerinizi yapın' dedik. CHP'nin ortaya koyduğu bu siyasal tavrın değerini bilin'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ile düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Hamzaçebi, Erdoğan'ın, toplumu kutuplaştıran, ''sen-ben'' ayrımına yol açan bir konuşma yaptığını ileri sürdü.

Erdoğan'ın, terörle mücadele etme iddiasıyla, bugüne kadar reddettiği tutumu bir kenara koyarak, terör örgütüyle, onun lideriyle müzakere sürecini başlattığını iddia eden Hamzaçebi, ''Biz de 'Madem ki siz terörle mücadele yerine terörü ortadan kaldırmak amacıyla farklı bir yöntem benimsediniz, buyurun o halde, siz bu konuda neyi planladıysanız onu yapın' dedik. Anamuhalefet partisi olarak, sorumlu muhalefet anlayışıyla, terör sorununu çözebilmek amacıyla Sayın Başbakan'a, 'Buyurun düşündüklerinizi yapın' dedik. CHP'nin ortaya koyduğu bu siyasal tavrın değerini bilin. Bu siyasal tavır, milletin beklediği bir siyasal tavırdır'' diye konuştu.

Hamzaçebi, şöyle devam etti:

''Ancak Sayın Başbakan, 'Sizin desteğinize ihtiyacım yok' diyor, öte taraftan 'Gelin beraber çalışalım' diyor. Hangisi Sayın Başbakan'ın tutumudur. Biz size siyasal tavrımızı söyledik. Süreci başlatmışsanız, Anamuhalefet Partisi'ne bilgi vermeye davet ediyorum sizi. Bu süreci ne kadar kapalı kapılar ardına çekerseniz, vatandaş nezdinde o kadar tereddüt uyanır.

Sayın Başbakan, 'çarklardan' söz ediyor. Yani 'Çarklar hızlı dönüyor, CHP bu çarklara yetişemiyor. CHP'nin dün dediği bugünkünü tutmuyor' demek istiyor. CHP'nin politikalarında bir çelişki görülemez. Terör konusunda ortaya koyduğumuz tavır da bunlardan birisidir. Ama Sayın Başbakan'ın, siyasette tutarlı bir çizgi izlemediğini görüyoruz. Sayın Başbakan'ın ortaya koyduğu görüşleri yan yana getirdiğimizde doğrusu sayfalar dolusu çelişki ortaya çıkıyor.

'Terörle mücadele, uzantısıyla müzakere' demişti. Şimdi 'Terörle müzakere etmiyoruz' diyorsa, Abdullah Öcalan'ı da o örgütün lideri olarak kabul etmiyor demektir. 'Gazze'ye gidecek olan gemilere, Türk donanması eşlik edecektir' demişti. Ne oldu bu gemiler? 'Ben Başbakan olduğum sürece bedelli askerlik olmaz. Israrlı bir şekilde önüme gelirse ben bunu referanduma götürürüm' demişti. Ama bedelli askerlik çıktı. 'İdam cezası tamamen kalkmalı' demişti 2002'de. 2011 seçimi öncesinde ise dönemin koalisyon hükümetine gönderme yaparak 'Ben olsam idam cezasını kaldırmazdım' dedi. 'NATO'nun Libya'da ne işi var?' demişti. Bir hafta sonra, Türkiye'nin Libya'da görev alması için tezkereyi Meclis'ten geçirdi. Sayın Başbakan'ın siyasi hayatı zikzaklarla doludur.''

Erdoğan'ın, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün, Paris'te terör örgütü üyesinin evine taziye ziyaretinde bulunması ile ilgili değerlendirme yaptığını belirten Hamzaçebi, ''Sayın Başbakan'a, aynı konuda kendi milletvekillerinin hangi değerlendirmeleri yaptığını okumasını tavsiye ederim. Acaba o konuda Sayın Başbakan'ın görüşü nedir, onu da merak ediyorum'' dedi.

''(Edep) diye diye edebin içini boşalttı''

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da Erdoğan'ın, her grup toplantısını, ''ağlama ve öfke krizli bir edep dersi'' haline getirdiğini ileri sürdü. CHP'ye muhtaç olmadığını söyleyen ve önerileri elinin tersiyle iten bir Başbakan ile karşı karşıya olduklarını iddia eden Tarhan, ''Madem bize muhtaç değil, neden sürekli olarak 'CHP şunu söyledi, bunu söyledi, süreci şöyle yönlendiriyor' diye ağlayıp duruyor Başbakan? Bu davranışını yadırgıyorum. 'Edep' diye diye edebin içini boşalttı. Sürekli edep dersi vermeye çalışıyor. Ben etrafıma bakıyorum, bize edep dersi verecek bir Başbakan göremiyorum'' diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, Aygün'ün Paris'teki ziyareti ile ilgili partinin tutumuna ilişkin soru üzerine, ''Sayın Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, herkesi sorumlulukla hareket etmeye davet etti. Partimizin bundan sonraki sürecinde herkes sorumluluğunu bilerek hareket edecektir. Parti içindeki bir takım görüşler, ortaya konan ifadeler, partinin içerisinde bir tartışma ya da karışıklık olarak yorumlanamaz. Bizim partimiz kitle partisidir. Elbette milletvekillerinin çeşitli konularda farklı olarak değerlendirilebilecek görüşleri olabilir.

Ancak bunları 'partide bir çatlak' olarak değerlendirmek yanlıştır. İlerleyen süreçte partimizin dimdik, tutarlı şekilde yoluna devam edeceğini herkes görecektir. Herkes bu bilinçtedir. Sayın Aygün, Sayın Genel Başkanımızın çağrısına kulak verecek bir arkadaşımızdır.''