"Başbakan bir kez daha partimizi hedef gösterdi "

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Hakkari'de yaşanan BDP il örgütü ve partililere yönelik gözaltı ve tutuklamaları değerlendirdi. Aralarında il eşbaşkanları ve genel merkez çalışanlarının da bulunduğu 11 kişinin haksız ve hukuksuz bir şekilde 9 Haziran'da gözaltına alındığını ve 12 Haziran'da da tutuklandıklarını söyleyen Geylani, Hakkari il örgütünün diğer çoğu örgütleri gibi siyasi gerekçelerle fiilen kapatıldığını savundu. Yargının, bağımsız ve tarafsız olmadığının bir kez daha Hakkari'de görüldüğünü öne süren

Geylani, "Artık Anayasa Mahkemesi yerine hükümetin talimatlarıyla DGM'leri aratmayan özel yetkili mahkemeler kanalıyla partimiz fiilen kapatılmak istenmektedir. Bu müdahalelere şimdi de Güvenlik Müsteşarı katılmıştır. Haddini aşarak, yargıdan iddianamelerin kendisine gönderilmesini emretmektedir" dedi.

Yaşanan gözaltı ve tutuklama terörü kadar utanç duyulacak bir de taciz olayının yaşandığını, gözaltına alınanlar arasında bulunan Emine Akboğa isimli bir partili kadının Emniyet Müdürlüğü'nden hastaneye götürülürken 'sarhoş oldukları gözlenen emniyet görevlileri' tarafından taciz edildiğini ileri süren Geylani, "Ayrıca yaşanan taciz ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapan kitleye orantısız güç kullanarak müdahale eden polislerin, bilerek ve hedef gözeterek ateşledikleri gaz mermisi Cemil Akgül'ün kafasına isabet ederek ağır yaralanmasına neden olmuştur" dedi.

Türkiye'de Kürtlerin yaşadığı kentlerde giderek artan bir polis terörüyle karşı karşıya olunduğunu da savunan Geylani şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan kendi ülkesinde yaşanan trajedileri görmezden gelmekte, hatta bu saldırıların talimatını bizzat kendisi vermektedir. Öte yandan Sayın Başbakan, Ortadoğu kahramanlığına soyunmakta, İsrail'e karşı sahte kabadayılık taslamaktadır. Başbakan grup toplantısında bir kez daha partimizi hedef göstermiştir. Oysa ki bu ülkede yaşanan tüm hukuksuzlukların, tırmanan savaşın, akan her kan damlasının ve de annelerin gözyaşlarının tek sorumlusu kendisidir. Çok tehlikeli bir sürecin çanları çalıyor. Ama bu çanlar hayra alamet değil ve herkesin kulak zarını patlatabilir. Başta Başbakan olmak üzere sorumluluk sahibi herkesi bu acı olayların son bulması için göreve çağırıyoruz."