Barışın simgesi bir tane değil
Zeytin dalı, güvercin, kırılmış bir tüfek, beyaz bir gelincik ya da gül... Hepsi ‘barış’ı işaret ediyor.
Mustafa Kemal Erdemol / Bi Dünya İnsanDileyen kutlamak için istediği günü seçebilir ama iki ayrı Barış Günü olması yine de pek garip bir durum. Malum, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, eylülün üçüncü salı gününü “Uluslararası Barış Günü” ilan edip, yıllar sonra 2001’de bu günü 21 Eylül Barış Günü olarak sabitlemesinden sonra “resmi” gün 21 Eylül olarak kabul ediliyor.
Öte yandan Sovyetler Birliği'nin, Polonya'nın Nazi Almanyası’nca işgal edildiği günü, yani 1 Eylül'ü Barış Günü ilan etmesi üzerine söz konusu gün de kutlamalar yapılıyor. Sanırım 1 Eylül'ü Barış Günü olarak kutlayan herhalde tek ülke biziz.
Ancak sadece “barış”ın hangi gün kutlandığı konusunda değil, sembolünün ne olduğu konusunda da bir hayli belirsizlik var. En yaygın simge olarak güvercin bilinse de bu pek doğru değil, çünkü “barış”ın birçok sembolü var: zeytin dalı, kırılmış bir tüfek, beyaz bir gelincik veya gül.
Şu güvercin
Güvercin iyi bir tercih midir önce bunun üzerinde durulmalı. Çünkü bu sevimli hayvanlar kendi cinslerini öldürmeleriyle bilinen hayvanlardır, bu yanıyla barış için ne kadar uygun olduğu tartışılmaya değer. Ancak dinler tarihi kuşkusuz bizim gibi bakmıyor güvercine. Hıristiyanlıkta "kutsal ruh"un temsilcisi bir kere. Erken Hıristiyanlıkta ağzında zeytin dalı da vardır güvercinin. Ayrıca Nuh'a, tufanda her çeşit canlıyla doldurduğu gemisiyle ne zaman karaya çıkacağı konusunda kılavuzluk eden de bir hayvan. Antik Japonya’da da kılıç taşıyan bir güvercin savaşın sonunu sembolize ediyordu. Bunlardan ötürü barış simgesi sayılmış demekki.
Ama Barış Güvercini figürünü yaşamımıza sokan Pablo Picasso'dur tabii ki. 1949’da Dünya Barış Kongresi'nin amblemi olarak seçildiğinde güvercini modern bir barış sembolü haline o getirdi.
Zeytin Dalı ile Nero Cross
Zeytin dalının barışın sembolü olarak kullanılmasının tarihi daha eskidir. MÖ 5. yy’a kadar gittiği söylenir. Eski Yunanlar, zeytin dallarının kötü ruhları uzaklaştığına inanıyordu. Hatta zeytin dalı, Yunan barış tanrıçası olan Eirene’nin de elinde görülür sıklıkla. Roma İmparatorluğu sikkelerinde de zeytin dalı barışın sembolüydü örneğin. Yaygınlaşmasını herhalde 17. yüzyıl şairlerine borçluyuz.
Bir başkası da şu baş aşağı durumda, kırılmış, Nero Cross olarak adlandırılan simge. Bir Nazi amblemini çağrıştırsa da aslında 1958’de İngiliz Nükleer Silahsızlanma Kampanyası için Gerald Holtom tarafından tasarlanmıştır. Holtom’un aslen bir Hıristiyan haçı kullandığı, ancak Haçlı Seferleri'ni çağrıştıracağı endişesiyle daha evrensel bir içerik verdiği söyleniyor bu işareti tasarlarken. Bu arada Holtom'un, hem de II. Dünya Savaşı sırasında bir vicdani eylemci olduğunu anımsatayım.
ThornhIll’in tablosu
İngiliz ressam James Thornhill’in alegorik resmi olan Barış ve Özgürlük (Tyranny Over Triumphing olarak bilinir), İngiliz Haklar Yasası’nı yürürlüğe koyan Kral William III ile Kraliçe Mary’i güvercinlerle birlikte cennette gösterir. Mutlak monarşilerin hüküm sürdüğü Avrupa'da özgürlüğe vurgu yapan bu resim barışın da sembollerinden birine dönüşmüştür sonradan.
Ökseotu da simge
Şaşırtıcı gelmesin çünkü ökseotu her zaman barışı, sevgiyi temsil eder kabul edilmiş bir çiçektir. İskandinav mitolojisine ait olduğu söylenir. Tanrıça Freya'nın oğlu ökseotundan yapılmış bir okla öldürüldüğü için onuruna barışın sembolü ilan edilmiş. Dostluk işareti olarak evlerin kapılarına asılırdı eskiden.
Gökkuşağı da var
Barışın bir diğer, hem antik ve hem evrensel sembolü .gökkuşağı insanlarla tanrılar arasındaki bağlantıyı temsil ediyor aslında. Günümüzde pek çok popüler hareket tarafından barış ve çevre için kullanılıyor. 1923'te İsviçre'nin Basel kentindeki bir barış örgütünce tasarlandı. 1961'de yapılan bir barış yürüyüşü için pasifist, filozof ve eylemci Aldo Capitini bir kadın yürüyüşü için günümüzde de kullanılan gökkuşağı tasarımı yaptı. Hâlâ kullanılır. Ancak 1980’lerde San Franciscolu sanatçı Gilbert Baker, eşcinsel hareketlerin onur yürüyüşlerinde kullanılan yine gökkuşağı temalı bir başka sembol tasarladı. Şimgi gökkuşağı barıştan daha çok eşcinseller hareketlerin sembolü durumunda.
Kırık Tüfek neden olmasın?
Londra merkezli War Resisters’s International’ın (WRI) Kırık Tüfek sembolünün bilinen ilk örneği Ocak 1909'da, Hollanda'daki Uluslararası Antimilitarist Birlik'in aylık gazetesi De Wapens Neder’de görüldü. Ayrıca, 1915 tarihli bir broşürde, Norveç Sosyal Demokrat Gençlik Birliği ve (Alman) Savaş Kurbanları Birliği tarafından yayımlanan, Detin Brukne Gevaer (Kırık Tüfeğin Altında) adlı kitapta da rastlanıyor bu simgeye.
Kadınların Beyaz Gelinciği
1933’te, Avrupa’da yaygın bir savaş korkusu yaşandığı bir dönemde, savaş karşıtı Kadın Loncası, askerlerin anısına İngiliz Kraliyet Lejyonu’nun kırmızı gelinciklerine alternatif olarak “beyaz gelincik”ler kullanmaya başladı. Beyazın seçilmesi pasifist tutumun yansıtılması amacını taşıyordu. Beyaz gelincik, 1980’de militarizmi yüceltmeden tüm savaş mağdurlarını anmak için bir barış sembolü olarak kullanılıyor hâlâ. Belki daha da vardır ama bunlar en çok bilinen barış simgeleri. Keşke bu kadar çok simge barışı getirebilseydi dünyamıza.