"Barış, iki dilli bir Türkiye ile sağlanamaz"
Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 'Anadilde eğitim' meselesinin kamuoyuna yanlış aksettirildiğini ifade ederek, anadil eğitimi ve anadilde eğitim konularının kasten karıştırılıyor olabileceğini savundu.
cumhuriyet.com.trAnadil öğrenme talebiyle, anadilde eğitim talebinin tamamen ayrı şeyler olduğunu ifade eden Avcı, "Herkes ana dilini öğrenmekte, öğretmekte, geliştirmek ve çeşitli alanlarda kullanmakta serbesttir. Fakat okullarda eğitim dili şüphesiz Türkçedir. İki dilli bir Türkiye ile barış bulunamaz" dedi.
"Ana dilde eğitim talebinin hiçbir demokratik ülkede örneği yok"
Avcı, BDP başta olmak üzere bazı STK ve sendikalar tarafından dillendirilen Kürtçe eğitim talebinin Avrupa ülkeleri başta olmak üzere hiçbir demokratik ülkede örneğinin olmadığını savunarak, konunun pedagojik temellere dayandırmanın bilimsel yönünün bulunmadığını söyledi.
DES Kırıkkale temsilciliğindeki toplantısında yaptığı konuşmada Avcı şunları kaydetti:"Devlet televizyonunda Kürtçe yayından, üniversitelerdeki Kürtçe bölümlere ve basın yayına kadar dille ilgili yasakların her alanda kaldırıldığı bir Türkiye'de okullarda Kürtçe eğitim verilmesi ve derslerin Türkçe yerine Kürtçe işlenmesi için boykotlar düzenlemenin üzüm yemekle değil, bağcıyı dövmeyi niyetlenmekle açıklanabilir bir tarafı vardır."
"Kürtler etnik grup mu azınlık mı tartışması da yapılmalı"
Türkiye'de yaşamakta olan ya da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Kürtler'in etnik bir grup mu ya da bir azınlık mı oldukları üzerinde de tartışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Avcı, bir insanın bir ülkede azınlık statüsünde bulunması halinde o insanın ülkenin yurttaşı kabul edilmekle birlikte yurttaşlık haklarından tümüyle yararlanamayacağını ve hakların düzenlenmesinde kendisini azınlık kabul etmiş olan uluslararası ya da ikili anlaşmalar kurallarının uygulanacağını belirtti. Avcı sözlerini şöyle sürdürdü:"Bir de azınlık olmayıp değişik etnik gruplardan oluşan yurttaş statüsü vardır ki bu statüye sahip olanların o ülkedeki hakları Anayasalar ile düzenlenir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yeryüzünde en fazla etnik grubu bünyesinde bulunduran bir ülkedir. Ancak, bu ülkede kimsenin etnik kökenine bakılmaz, kimse azınlık statüsünde değildir, herkes tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte yurttaş statüsündedir. Ülkede tek bir resmi dil vardır; Amerikan İngilizcesidir. Hiçbir ABD yurttaşı benim etnik kökenim şudur, şu millettir, şu aşirettir, şu gruptur öyle ise benim anadilim de budur, anadilde eğitim almak benim en doğal, en demokratik hakkımdır, diyemez."
"Türkçe eğitimi kabul etmeyen farklı niyet taşıyordur"
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bu dilin okullardaki eğitimin dili olduğunu ifade eden Avcı, bunun dışında bir dilde eğitim hakkından bahsetmenin TC vatandaşlığına rıza gösterilmemesi ve farklı niyetler taşınması anlamına geleceğini belirtti. Avcı,"Kaldı ki ortak dil, ortak bir kültür ve ortak bir dünya meydana getirir. Dil ortak olmazsa duygular, düşünceler, sevinçler ve dertler de farklılaşır. Dil ayrılırsa zaten sınır ayırmaya gerek bile kalmaz. Barışın dilini bulmaktan söz ediyorsak; Türkiye'de barışın dili Türkçe'dir ve Türkiye'yi iki dilli hale getirerek barış ve huzuru daha da uzaklaştırmış oluruz" dedi.