Barış Dönmez'in öldürüldüğü olayın delillerini yok edenler yargılanıyor

Üniversiteden yeni mezun olan Barış Dönmez’in, Beyoğlu’nda "Academy 14" adlı barda 12 Nisan 2004'te boğazı kesilerek öldürmesi olayında delilleri kararttığı iddiasıyla yargılanan işletmeci İzzet Çapa’nın beraati istendi.

cumhuriyet.com.tr

Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 23. oturumuna, olayın hemen ardından barı temizleyerek suç delillerini yok ettikleri iddiasıyla yargılanan, bar çalışanlarından 11 sanık katıldı. Barış Dönmez’in annesi Ayla Dönmez’in de izlediği oturumda, mahkeme başkanı sanıklara, haklarında ceza verilecek olursa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediklerini sordu. Sanıklar da ‘evet’ dediler. Dönmez ailesinin avukatı Enis Coşkun, sanıklar Deniz Dönmez ve Serkan Koca’nın yerlerin temizlenmesi sırasında barda olmadıklarını söylediklerini ancak telefon kayıtlarının sanıkların olay yerinde olduğunu gösterdiğini belirtti. Sanıklar ise olayı duyunca yaralının kaldırıldığı hastaneye gittiklerini, geri döndüklerinde barın temizlenmiş olduğunu söylediler. Avukat Coşkun da “Olay saat 03.37-0340 sıralarında olmuştur. İzzet Çapa olayı Taksim’deyken saat 03.42’de öğrenmiştir. Saat 03.59’da Deniz Dönmez’in iş yerinden telefon görüşmesi var.Aynı saatte hem iş yerinde hem hastanede olabilir mi?” diye konuştu. Olay sırasında barın güvenlik müdürü olan sanık Mustafa Sönmez’e de olayın ardından, Barış Dönmez’i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanıklardan Ömer Saral ile telefonda ve Maçka Parkı’nda buluşunca ne konuştuğu soruldu. Sönmez de “Saral bana olayı kimin yapmış olabileceğini sordu. Ben de içerde olmadığım için görmediğimi söyledim. Özel bir görüşme olmadı. Olay gecesi değil, bir gün ya da bir kaç gün sonra beni aradı” dedi. Avukat Coşkun da “Sanık doğru söylemiyor. Buluşma zamanını yanlış hatırlıyor. Dosyada telefon görüşme tarihleri var. Onlar Maçka parkında buluştuktan sonra yer temizleniyor” diye konuştu.



Savcı görüşünü açıkladı



Tutuksuz sanıklar Selver Çelik, Ahmet Fidan, Erkan Kızılarmut,Adem Koçyiğit, Cem Karakaş, Alper Parlar ve Murat Dalar’ın adam öldürme olayının delili olan kan izlerini silerek yok ettiklerini belirterek, sanıkların TCK’nin 296/1. maddesi uyarınca 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. Barın işletmecisi İzzet Çapa’nın da aralarında bulunduğu 12 sanığın ise beraati talep edildi. Dava, taraf avukatlarına esas hakkındaki diyeceklerini bildirmeleri için süre verilerek, 18 Şubat 2011’e ertelendi.



Duruşma salonu dikkat çekti



Yargıcın kürsüsünün bile olmadığı, savcı, yargıç ve katibenin yan yana bir masanın etrafında oturdukları 121 No’lu duruşma salonuna, şikayetçi, avukatlar ve sanıklar zor sığdı. Kornişin sarktığı, duvarların kabarıp döküldüğü salon, akıllara tıklım tıklım dolu olan belediye otobüslerini getirdi. Yer darlığından, sanıkların bir kısmı katibin hemen yanında, neredeyse yargıcın yanında durdu. Mahkemenin, Perşembe günleri böyle bir salonda çalıştığı, geniş salonun ise Beyoğlu 4. Asliye Ceza Mahkemesi ile paylaşıldığı belirtildi. Mahkeme kaleminin yani memurların çalıştığı, dava dosyalarının bulunduğu bölümün, hakimlerin yargılama yaptığı duruşma salonunun neredeyse üç katı büyüklüğünde olması da dikkat çekti.