Balık avı sezonu yarın başlıyor
2008-2009 balık avlama sezonunun açılışı dolayısıyla Yenikapı'daki Su Ürünleri Hali Mezat Salonu'nda tören düzenlendi. Törende konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ''24 milyon hektar deniz alanı olan ülkede üretilen 772 bin ton balığın hiç bir anlamı yok. Mutlaka bunu artırmamız lazım'' diye konuştu.
cumhuriyet.com.trBakan Binali Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin denizci bir ülke olduğunu ancak denizci bir millet olamadığını belirterek, sahillerin uzunluğunun, kara sınırlarının 3 katı, yani 8 bin 400 kilometre olduğunu bildirdi. Yıldırım, Türkiye'nin, Hopa'dan Samandağı'na kadar dünyanın birçok ülkesine nasip olmayan sahilleri bulunduğunu, denizlerin bolluk, bereket dolu olduğunu kaydederek, ancak bu imkanların yeterince değerlendirilemediğini ifade etti.
Yıldırım, Türkiye'deki balıkçıların birçok sorun yaşadığını ancak bir dönem barınak sorunu nedeniyle adeta barınaklardan, limanlardan, sığınaklardan çıkamaz hale geldiklerini belirterek, akaryakıt vergilerini kaldırdıklarını, balıkçıların denizle buluşmasını sağladıklarını söyledi.
Balıkçılığa 2005 yılından beri her yıl yaptıkları desteğin 75 milyon YTL'yi bulduğunu, balıkçıların bunu hak ettiğini dile getiren Yıldırım, ''Çünkü onlar, gece gündüz demeden denizin zor şartlarıyla mücadele ederek balık tutuyorlar ve insanımıza balığı sevdirmeye çalışıyorlar'' dedi.
Yeni balık hali projesi
Bakan Yıldırım, balıkçılara yakışır dünya normlarında balık hali yapmaya karar verdiklerini ve bununla ilgili adımlar attıklarını hatırlatarak, Gürpınar'da yapılacak yeni balıkçı hali tamamlandığında, balıkçılığın daha da güzelleşeceğini, sektörün sorunlarının çok daha azalacağını vurguladı.
Yenikapı Su Ürünleri Hali'ne kamyonların ve diğer ağır taşıtların girmesinin yasak olduğunu anımsatan Yıldırım, ''Yeni balık hali yapıldığında balıkçılar bunlardan kurtulacak. Şimdiki sorun için özel bir düzenleme mutlaka yapılacaktır. Ben de belediye başkanımız ve valimizle bu konuyu görüşeceğim. Çünkü balığın, ulaşacağı yere tazeyken ulaşması lazım'' diye konuştu.
Binali Yıldırım, Yeni Su Ürünleri Yasası'nın çıkmasında balıkçıları olumsuz yönde etkileyecek düzenlemeler olmaması için gerekli hassasiyeti göstereceklerini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bütün alanlarda olduğu gibi balıkçılık alanında da Avrupa Birliğine (AB) uyum sağlamak mecburiyetindeyiz. Ancak kendi ulusumuzun menfaatinin icap ettirdiği hususları geciktirebiliriz. Örneğin kabotaj hakkında taşımacılığımızı AB'ye hemen açmayacağız. Çünkü bu bizim ulusal çıkarlarımıza yardımcı olmuyor. Belirli bir süre Yunanistan'ın yaptığı gibi birliğe üye olduktan sonra kabotaj hakkı diğer üye ülkelerle paylaşılabilir. Bu ve buna benzer konularda gayet tabii ki ülkemizin çıkarları neyi gerektiriyorsa o hususlara dikkat etmemiz icap ediyor.''
'Balık üretim miktarını arttırmalıyız'
Bakan Yıldırım, Türkiye'de 2003 yılında 627 bin ton balık üretildiğini, bu sayının 2007 yılında 772 bin tona ulaşarak, yüzde 24 artış sağlandığını belirterek, bunun da yetersiz olduğunu söyledi. Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
''24 milyon hektar deniz alanı olan ülkede, üretilen 772 bin ton balığın hiçbir anlamı yok. Mutlaka bunu arttırmamız lazım. Bu rakamın içine, çiftliklerde üretilen 140 bin ton balık da dahil. Demek ki balıkçılıkta gideceğimiz çok yol var. Ona göre organize olmamız lazım. Balık üretiminde dünyada 32'nciyiz. Bu kadar su potansiyeli olan bir ülkeye balıkçılıkta dünya 32'ncisi olmak yakışmıyor. Gemi inşaatında Türkiye'yi 23. sıradan 5. sıraya yükselttiysek, 32. sıradan 10. sıraya yükseltmek de balıkçıların vazifesi. Balıkçılığımız artık döviz de kazandırıyor. 2003 yılında ülkemizin su ürünleri ihracatı 29 bin ton ve 124 milyon dolar döviz girdisi sağlamışız. 2007 yılında ise 47 bin ton ihracat yaparak 273 milyon dolar döviz elde etmişiz.''
'Balık yeme alışkanlığımız yok'
Yıldırım, Türkiye'nin levrek ve çupra üretiminde Avrupa'nın yüzde 25'ini sağlayarak önemli bir konuma geldiğini ifade etti. Bunun diğer balık çeşitlerine de yaygınlaştırılmasının en büyük beklentileri olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
''Alabalık üretiminde Avrupa birincisi konumuna geldik. Fakat bir kötü istatistiğimiz var. Balık yemeyi bilmiyoruz. Balık yeme alışkanlığımız yok. Dünyada kişi başına tüketilen balık miktarı yılda 15 kilogram, Türkiye'de 7 kilogram. Bu rakam Türklerin balık yeme alışkanlığının, henüz istenilen düzeyde olmadığını gösteriyor. Avrupa'da bu rakam daha da yüksek, 22 kilogram. Türkiye'deki balık tüketiminin üç katı. Demek ki çok balık tutacağız, halkımızı da balık yemeye alıştıracağız. Filomuz oldukça büyük, 21 bin 672 tane teknemiz var. 111 bin ruhsatlı balıkçımız var. Balıkçılık camiası yan sektörleriyle birlikte 2.5 milyon insanımıza iş, aş sağlıyor. Hiç öyle ihmal edilecek bir sektör değil. Bu sektörün ihtiyaçlarını görmek bizim boynumuzun borcudur.''
Bakan Yıldırım ve katılımcılar, bereketli bir sezon geçmesi için temsili olarak kurdele keserek balık sezonunun açılışını yaptılar. Daha sonra törene katılanlara balık ikram edildi.