Bakanlık baskıya boyun mu eğiyor?
Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde değişiklik yapan MEB, taslak metinde yer vermediği sözlü sınavı yönetmeliğe yerleştirdi. Eğitim Sen ve Eğitim İş yöneticileri, Bakan Ziya Selçuk’un söylemlerinin aksine hareket ettiğini belirtti.
cumhuriyet.com.trMilli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Eğitim kurumlarına yönetici atamada sözlü sınavı kaldırması beklenen bakanlık, yeni yönetmelikte sözlü sınava yer verdi.
MEB’e bağlı eğitim kurumları yöneticiliklerini ikinci görev olarak yürüteceklerin görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.
BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlara, “Eğitim Yönetici Sertifikasına sahip olmak” eklendi. Eğitim Sen ve Eğitim İş yöneticileri, eğitim yöneticisi atamalarında liyakatin öneminin altını çizerek, sözlü sınavın kadrolaşmaya yol açacağı uyarısında bulundu.
SÖZLÜ SINAV ISRARI
Yazılı sınav konuları ve ağırlıkları da yönetmelik ile sabitlendi. Buna göre, Eğitim Bilimleri yüzde 30 ile yazılı sınavda en çok ağırlığı bulunan konu olurken Genel Kültür yüzde 20 ile ikinci sırada geldi.
Yönetmeliğin en tartışılan bölümü ise sözlü sınava ilişkin bölüm oldu. En yüksek puan alan adaydan başlamak üzere, eğitim kurumlarının boş bulunan yöneticisi sayısının üç katı kadar adayın sözlü sınava çağırılacağı belirtildi. Sözlü sınavda 60 ve üstü puan alanların başarılı sayılacağı bildirildi. Yazılı sınav, değerlendirme ve sözlü sınav puanlarının sonuca etkisi ise sırasıyla yüzde 50, yüzde 30 ve yüzde 20 olarak belirlendi.
DEMOKRATİK SEÇİM OLMALI
Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Köklü de sendikalara gönderilen taslakta sözlü sınavın olmadığının altını çizdi. Köklü, Eğitim Bir-Sen’in bakanlığa ciddi baskı yaptığını ve yönetmeliği sözlü sınavı koydurmaya çalıştığını savunarak, “Sözlü sınavı tamamen kaldırmayı hedefleyen bakanlığın baskıya boyun eğdiğini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Köklü, eğitim yöneticisi görevlendirmelerinin demokratik ve liyakate dayalı şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Eğitim Yöneticiliği Sertifikası’na ilişkin de konuşan Köklü, şunları söyledi:
“Öğretmenlerin ikinci görev olarak eğitim yöneticiliğini tanımladığımız için ayrı bir sertifika için gerekli duymuyoruz. Sertifika ile eğitim yöneticiliği, kanunlara aykırı şekilde bir tür mesleğe dönüştürülüyor. Yönetmelikte olumlu görülebilecek tek nokta, il değerlendirme komisyonlarına en fazla üyeye sahip dört sendika temsilcisinin dahil edilmiş olmadı. Bu komisyonların atama üzerinde bir etkisi yok anacak eski yönetmeliklere göre ileri bir adım olarak kabul edebiliriz.”
BAKAN BASKI ALTINDA KALDI
Eğitim İş Başkanı Orhan Yıldırım, eğitim yöneticiliğine atamalarda esas alınan yönetmeliklerin 2002 yılından beri tartışıldığını anımsattı. Atamaların liyakate göre yapılmadığı eleştirilerinin en temel tartışma olduğunu dile getiren Yıldırım, “Sözlü sınav soruların objektif değerlendirmeye tabi tutulmadığı gerekçesiyle yıllardır sözlü sınavın kaldırılmasını talep ettik” dedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’nun sözlü sınavın etkisiz kılınmasına ilişkin çeşitli demeçleri olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bakan da bu duygu ve düşüncede olduğunu belirtmesine rağmen gelen baskılar altında kalmıştır” diye konuştu.