Bakandan özel hastanelere gözdağı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yıllardır kangren hale gelen hastanelerde hasta sevkinin iki aya kadar çözüleceğini, bu konuda ki çalışmaların devam ettiğini bildirdi. Akdağ, bebek ve anne ölümlerinde ise büyük ölçüde azalma olduğunu kaydetti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2009 Mali Yılı Bütçesi kabul edildi.

Komisyonda eleştiri ve soruları yanıtlayan Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye’deki sağlık göstergelerinin gelişmiş ülkelerin göstergeleriyle kıyaslamanın doğru bir yaklaşım olmayacağını belirterek, “Ancak bu ülkelerin sağlık göstergelerini almayı önümüze hedef olarak koyuyoruz” dedi.

Türkiye’nin orta yüksek gelir dağılımı ülkeler grubunda olduğunu hatırlatan Akdağ, bebek ve anne ölümleri ile ilgili şu verileri söyledi:

“Orta yüksek gelirli ülkeler grubundayız. Orta üst gelirli grubu ülkelerde anne ölümleri yüz binde 91’dir. Türkiye’de anne ölümleri 2007’de yüz binde 21’e indi. Geçmişle kıyaslanmayacak kadar indi. Aynı gelir grubunda geçmişte bu oran yüz binde 90’larda iken şimdi 21’lere inmesi aslında mesafe aldığımızı gösterir. Tabi ki hedefimiz ölümlerin hiç olmaması. Bebek ölümlerinde binde 18’e gelmiş durumdayız. Son 5 yılda bu alanda çok fazla ilerleme kaydedildi.”

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulama sonuçlarının, sağlık göstergelerindeki iyileşmeler, vatandaşı finansal riskten koruma ve sağlık hizmetlerinden memnuniyet şeklinde 3 parametreyle değerlendirilebileceğini kaydeden Akdağ, birinci basamaktaki işlemlerle 112 Acil Hizmetlerinin ücretsiz hale getirilmesi gibi çalışmaların vatandaşın finansal riskten ne ölçüde koruduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti.

Özel hastaneler

Milletvekillerinin özel hastaneler konusunda ki sorularını da yanıtlayan Akdağ, gelişmiş ülkelerde özel hastanelerle ilgili merkezi planlama olduğunu hatırlatarak, “Ne hikmetse bizim sağlık politikalarımızın ortada bir yerde, makul bir şekilde götürmeye gayret ettiğimiz gibi, işi ideolojik bağlamda düşünmediğimiz için bunlar yapılıyor. Bir taraftan birileri bizi ‘komünizm’ kelimesini kullanarak suçluyor, birileri ise bizi aşırı ‘piyasacı’ davranmakla suçluyor. Bu iki uç görüşle; hükümetin sağlık politikaları nasıl yan yana gelir anlamıyorum” şeklinde yanıtladı. Özel hastanelerdeki muayene katkı payının yüzde 30 ile sınırlandırılmasının önemine de işaret eden Akdağ, buralarda acil başvuru ve yoğun bakım için hiç bir ücret talep edilemeyeceğini bildirdi.

Bundan sonra özel hastanelerde her hastanın tedavi olabileceğini kaydeden Akdağ, özel hastanelerin acil hastaya da bakmak zorunda olduğunu ifade etti.

"Yolsuzluk oranı"

Milletvekillerinin Bakanlıktaki yolsuzluklar ile ilgili sorularını da yanıtlayan Bakan Akdağ, 1998'te Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün Yolsuzluk Algılama Endeksi’ne göre, Türkiye'nin notunun 10 üzerinden 3,4 olduğunu söyledi. Akdağ, "2002'de notumuz 3,2 olmuş ve yine sınıfta kalmışız. 2008'te ise 4,6. 4,5'tan 5'le sınıfı geçiyoruz. 4,5'tan 5 almak yetmez. Biz bu notu mutlaka 6-7-8'e çıkarmalıyız. 2007 yılı notu da 4,1'dir. Bu daha iyiye gidecek elbette" dedi.

"Sevabımı bile vermem"

Bakan Akdağ, 2002'de Şırnak'ta 21 olan uzman hekim sayısını 86'ya, 54 pratisyen hekim sayısını da 146'ya çıkardıklarını ifade ederek, toplam sağlık hizmetlerindeki sayıyı da 311'den 900'e çıkardıklarını bildirdi.

Akdağ, DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, "Ben size oyumu değil, günahımı bile vermem" sözlerine de yanıt verdi. Akdağ, DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak'a, Hasip Kaplan’a iletmesi istemiyle “Söyleyin ben de Hasip beye sevabımı vermem, sevabını almam” dedi.

"Ambulans taşladı"

Akdağ'ın, Diyarbakır'da ambulansın taşlandığını, Yüksekova'da hasta hamile kadının ambulanstan indirildiğini söylemesi üzerine, DTP'li Kışanak, "Burada asayişi konuşmuyoruz" dedi. Akdağ, Kışanak'ın bu sözlerine, "Sağlık hizmetinin bu şartlarda verildiğini söylüyorum" diye yanıt verirken, Kışanak ile AKP’li milletvekilleri de tartıştı.