Bakan Varank’tan aşı açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Merkezleri Tekirdağ, Kocaeli ve Adıyaman’da bulunan 3 firma, 160 milyon doz aşı üretebilecek kapasiteye sahip. Talep edilmesi durumunda bu kapasitelerini de arttırabilecekler" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bakan Varank, video konferans yöntemiyle katıldığı TÜBİTAK COVID-19 Türkiye Platformu Aşı ve İlaç Konferansı’nda Türk bilim insanlarının yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı başlatılan aşı ve ilaç çalışmalarında geldiği son durumu anlattı.

Favipiravir etken maddesinin yerli ve milli olarak sentezlendiğini hatırlatan Varank, "Bir ilacın sentezlenmesi, ölçek kazanıp rekabetçi fiyata ulaşma süreçleri nedir bilmeyenlerin farklı değerlendirmeleri oldu. Bundan bihaber insanlar 'Hani Favipiravir'i sentezlemiştiniz?' diyorlar" diye konuştu.

Varank, dünyada ilk kez Türk bilim insanlarınca Griffithsin molekülünün, enfeksiyonu dondurucu-azaltıcı yönünün araştırıldığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Klinik öncesi deney sonuçlarına göre bu molekülün enfeksiyonu önleyici ve bulaşı azaltıcı olarak kullanılmasının mümkün olduğu kanıtlandı. Bu kapsamda yeni geliştirilen ilaç adayının Faz 2 klinik çalışmalarına yakın zamanda geçeceğiz, başvurumuzu yaptık. Kovid-19'a karşı anti-viral etkinlik gösteren Ribavirin etken maddesi için de Faz 3 klinik denemelerinin başlatılması için yakın zamanda başvurumuzu gerçekleştireceğiz. Diğer moleküller üzerindeki çalışmalar da başarıyla devam ediyor.

Sağlık personeli gibi yüksek risk gruplarında kısa süreli koruyucu etki gösterebilen antikor benzeri notralizan ilaç adayının karşı koyma testlerine geçiyoruz. Yüksek miktarda Kovid-19 spesifik antikor içeriğine sahip plazmalar hastalara başarıyla uygulanıyor. Kovid-19'u etkisiz hale getiren rekombinant antikor projesinde özgün bir ürün adayımız da etkinliğini gösterdi, preklinik çalışmalara geçilecek. Rekombinant interlökin 1 reseptor alfa temelli ilaç adayında ve sitokin fırtınasını durdurmada başarılı sonuçlar elde ettik."

Bakan Varank, "Merkezleri Tekirdağ, Kocaeli ve Adıyaman’da bulunan 3 firma, 160 milyon doz aşı üretebilecek kapasiteye sahip. Talep edilmesi durumunda bu kapasitelerini de arttırabilecekler" ifadesini kullandı.

 "AŞI VE İLAÇ GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI YAPILACAK"

Varank, salgının başında aşı geliştirilse bile Türkiye'nin bunları üretecek tesisleri olmadığının tartışıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bugün geldiğimiz noktada özellikle devletimizin verdiği teşviklerle Türkiye'de çok önemli altyapılar kuruldu ve biz buralarda aşı üretme kabiliyetine sahibiz. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ndan (TİTCK) aldıkları onay da bunun tescili. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü ile ilgili birtakım iddialar gündeme geldi. Burada son aşı 1997 yılında üretildi. 1999'da da aşı üretim tesisleri kapatıldı. GMP ile ilgili yatırımları yapmadığı için bu tesisler demode oldu ve bu tesisler sektörden ayrılmış oldular. Dolayısıyla 'Son dönemde kapatıldı, Türkiye'nin kabiliyetlerinin üstü örtüldü' gibi iddialar doğru değil."

Özel sektörün yanı sıra, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezindeki (MAM) Gen Mühendisliği Biyoteknoloji Enstitüsü çatısı altında bir aşı ve ilaç merkezi kurma çalışmalarına başladıklarını belirten Varank, "1 yıl içinde bu altyapıyı tamamlamayı hedefliyoruz. GMP standartlarında kurulacak olan bu merkezde, Türkiye'de ilk kez uçtan uca aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları yapılabilecek. Bu altyapımız tüm Türkiye'ye ve insanlığa hizmet edecek. Bu merkezle Türkiye, aşı ve ilaç üretimi noktasında, çok farklı bir seviyeye gelecek" değerlendirmesinde bulundu.

Varank, COVID-19 Türkiye Platformu'nun çalışmaların "Milli Teknoloji Hamlesi"nin bir parçası niteliğinde olduğunu belirterek, bu ve benzeri platformlar öncülüğünde Türkiye'nin aşı ve ilaç çalışmalarında bir merkez haline gelebileceğini söyledi.

Bilim insanlarına her türlü desteği vereceklerini vurgulayan Varank, gelecek dönemde bu platformdan çıkacak müjdeleri de duyuracaklarına inandığını aktardı.