"Bakan adına utanıyorum"

Polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun ve Çağdaş Gemik’nin yakınları CHP Genel Merkezi’ne gelerek, CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’i ziyaret ettiler. Görüşmenin ardından Sevigen, mağdur ailelerle birlikte ortak bir basın açıklaması yaptılar. İzmir’de ailelerin mahkemeye gidemediğini belirten CHP’li Sevigen, “Aile mahkemeye gitmeden, aile mahkeme içinde koltuklara oturup kendi çocuklarının hakkını savunmadan oraya sivil polisler doluyor. Dışarıda silahları gösteriliyor, telsizler gösteriliyor. Bu insanlara psikolojik baskı yapılıyor. Bu insanlar kendini savunmasın diye her türlü taciz yapılıyor. Böyle bir baskı içerisinde savunma olur mu?” dedi.

Sevigen: “Sayın Bakan 301’den aileye bu acılı gününde dava açıyor. Ailenin haberi yok, ailenin katkısı yok. Sivil toplum örgütleri geliyorlar sahip çıkmaya çalışıyorlar Baran Tursun’a. Sahip çıkarken bir bildiri yayınlıyorlar. Bildirinin içerisinde ‘susma sustukça sıra sana gelecek’, ‘polis vuruyor, yargı koruyor’ gibi insanların içinden duygularını dile getiren, acılarını dile getirmeye çalışan duygular oluyor bu bildiri içerisinde. Bunun için ‘sen hakaret ediyorsun, 301’den senin hakkında dava açılmasına izin veriyorum’ deniyor. Bu çok ayıp bir şey. Ben, bırakın milletvekilliğini, bırakın Bakanlığını, yüreği yanmış bir insanın acı içinde olan bir insanın böyle bir günde hak aradığı için, böyle bir izni veren samimi olarak söylüyorum. Çok iyi tanıyorum Mehmet Ali Şahin’i asıl onun adına utanıyorum. Çok ayıp bir şey. Özür dilemesi gerekirken, oradaki baskıyı zulmü kaldırması gerekirken Adalet Bakanı psikolojik olarak buradan da baskı yapıyor. Oradan telsizle, silahla baskı yapıyor, buradan da ‘senin hakkında dava açıyorum’ diyor. İyi ki Ergenekon’a sokmadılar. Onu da yaparlardı.”

"Böyle bir ülkede yaşanır mı?"

AKP iktidarının, hak arayan, başkaldıran, meydan okuyan, boyun bükmeyen, kendilerinden olmayan herkesi yok saydığını belirten CHP’li Sevigen, “Böyle bir ülkede yaşanır mı? Böyle bir ülkede adaletten bahsedilir mi?” diye konuştu. Adalet Bakanı’nın tutumunu eleştiren Sevigen, “Bu nasıl çıkacak toplumun önüne, ‘Ben Adalet Bakanıyım, adalet dağıtıyorum’ diyerek gezecek ben merak ediyorum. Ben onların adına sizden (mağdur aileler) özür diliyorum. O parlamentonun bir üyesi olarak o Bakan adına sizden özür diliyorum” dedi.

Korku tüneli benzetmesi

Yine Antalya’da polis kurşunuyla öldürülen Çağdaş Gemik’in durumuna da değinen Sevigen, Türkiye’nin korku tüneline dönüştürüldüğünü belirtti. Sevigen, “Polisten kork, validen kork, bekçiden kork, kork kork. Korkuyla yaşanır mı? Bir korku toplumu olmuşuz. Korku tüneli gibi. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler Türkiye’yi korku tüneline benzetmişler. Buradan başını uzatmak isteyenin kafası kesiliyor. Çocuk gidiyor oraya, korkuyor arkadan çekiyor vuruyor.Ailesi 4, 5 saat oyalanıyor. Haber verilmiyor aileye. 4,5 saatte ne yapıldı oralarda. Hangi bilgiler, bilgiler karartıldı” diye konuştu.

Meclis'e taşınıyor

Yaşanan olayların idari hatadan kaynaklandığını ifade eden Sevigen, konuyu Meclis’e taşıyacaklarını söyledi. Sevigen, Polis Vazife ve Selahiyet Yasası’nı incelediklerini ve bunun değiştirilmesi için kanun teklifi hazırlıkları içinde olduklarını kaydetti.