Bahçeli'den Erdoğan'a sert sözler (12.02.2013)

MHP lideri Devlet Bahçeli, Hatay'da yaşanan patlamayla ilgili yorum yaparken Erdoğan'a yüklendi. Bahçeli: Başbakan ve hükümeti yıkım ustalığına talip olmuştur.

cumhuriyet.com.tr

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Cilvegözü sınır kapısındaki patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Patlamaya konu aracın amaç ve hedefinin ne olduğunun, azmettiricileriyle beraber tüm ihtimaller hesaba katılarak incelenmesi ve kamuoyunun aydınlatılması gerektiğini belirten Bahçeli, ''Görülmektedir ki sınırlarımız barut fıçısına, ateş topuna dönüşmüştür'' şeklinde konuştu.

Suriye'deki kör dövüşün Türkiye'ye maliyetinin yıkıcı, neden olduğu sonuçlarının yakıcı olduğunu ifade eden Bahçeli, ''Sınır hatlarımızdaki güvenlik ağır şekilde zedelenmiştir. Esad yönetimiyle muhalifler arasındaki kanlı hesaplaşma uzadıkça mevcut tablo her gün biraz daha içinden çıkılmaz hal almıştır. Sınır bölgelerimizdeki vatandaşlarımız korku ve derin kaygıya kapılmışlardır'' diye konuştu.

Bahçeli, Suriye'den yayılan istikrarsızlığın Türkiye'yi doğrudan etkilediğini de dile getirerek, PKK'nın uzantısı PYD'nin Türkiye sınırının yakın yerlerinde kendi hakimiyetinde noktalar oluşturduğunu ve gün geçtikçe mevzi elde ettiğini söyledi.

Esad rejiminin ölüm kalım mücadelesinin Türkiye'ye her anlamda olumsuz yansıdığını belirten Bahçeli, ''Suriye'de dökülen kan, sürekli mesafe alan kaos ortamı Türkiye'nin bekasını üst seviyede tehdit etmekte, sınırlarımızda ve mücavir alanlarda şaibeli oluşumların kök salmasına yuva işlevi görmektedir'' dedi.

''Suriye bölünmemeli, bölücülere bırakılmamalı''

Bahçeli, Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlama alınarak, uyumlu, kontrollü ve dengeli bir şekilde demokratik ortama kavuşmasının ve iç savaşın sonlanmasının kendileri için öncelikli olduğunu vurguladı.

Suriye güven ve huzura ulaşmadan, Türkiye'nin sınır bölgelerinin istikrar bulmasının, bölücü emellerin rahat durmasının mümkün olmayacağını belirten Bahçeli, ''Bu itibarla Suriye bölünmemeli, bölücülere bırakılmamalıdır'' diye konuştu.

AKP hükümetinin tüm politikalarını Suriye Devlet Başkanı Esed'ın gitmesine bağlamaması, uzlaştırıcı ve yatıştırıcı rol takınması gerektiğini ifade eden Bahçeli, sınırlardan kimlerin girip çıktığının iyi kontrol edilmesini, Esed muhaliflerini desteklemek adına, canlı bombalara ve El Kaide türevlerine fırsat verilmemesini istedi.

''Milliyetçilik suçlanıyor''

Devlet Bahçeli, milletin her yönden, her türlü kirli vasıtayla baskı altına alındığını ve aklının karıştırıldığını savunarak, ''Türkiye her tarafından dökülmekte, her tarafından su almaktadır. Başbakan ve hükümeti bunun için yıkım ustalığına talip olmuş ve son sürat işe koyulmuştur'' diye konuştu.

Bu ortamda milliyetçiliğin, AKP'nin talimatıyla suçlandığını öne süren Bahçeli, ''Milleti anlamamış, milletin sırrına erememiş bedevi bir anlayışla, milliyetçiliği bozguna uğratacağını düşünen bu zihniyet elbette yanılacak, elbette şaşkına dönecektir. Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyen Başbakan ve ona ideolojik payandalık yapan çürümüşler, milliyetçilikle millet arasındaki derin sosyolojik rabıtayı koparacaklarını zannedecek kadar küçülmüş ve zeka geriliğinin içine batmışlardır'' dedi.

Millete hizmet yolunda 44 yılı geride bırakan MHP'nin heyecanlarından koparılamadığını dile getiren Bahçeli, inançları ve fikir örgülerinin Türkiye'nin güvencesi, Türk milletinin güvenli sığınağı olduğunu söyledi.

Bahçeli, MHP'nin Türkiye'ye sahip çıkacağını, Türk milletini böldürmeyeceğini, bin yıllık kardeşliği bölücülere teslim etmeyeceğini, Türklüğü kaderiyle baş başa bırakmayacağını vurgulayarak, ''Bilinsin ki Türkiye; Irak, Yugoslavya veya Lübnan olmayacaktır'' dedi.
Bahçeli, Türkiye'nin sorunlar yumağından kurtulmasının tek yolunun MHP iktidarı olduğunu öne sürdü.

''Parçalanma kumarı''


AKP hükümetinin, ismine ''süreç'' dediği ihanet serüveninin içine girdiğini savunan Bahçeli, AKP, PKK, BDP ve terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'dan oluşan ortaklığın, Türk milletini ve Türkiye'yi mahvetmenin plan ve hazırlıklarını son hızla sürdürdüğünü iddia etti.

Müzakerelerin aşama aşama ilerletildiğini anlatan Bahçeli, şunları söyledi:
''Türk milletinin demokratik tercihiyle iktidara gelen AKP, milletimizin ve devletimizin geleceğini bölücü terörle girdiği bahse yatırmıştır. Görünen odur ki millet varlığı üzerinden parçalanma kumarı oynanmakta, hezeyanlar ve rezillikler peşi sıra birbirini takip etmektedir.

Başbakan Erdoğan'ın gerçeklerle, doğrularla ve milli hislerle yolu bir daha çakışmamak üzere ayrılmıştır. Başbakan'ın geçen hafta Slovakya dönüşünde anayasa yapımını kast ederek; 'BDP ile 330'u bulabilmek adına müşterek adımlar atabiliriz' demesi, her zaman aklında olan bir düşüncenin dille ikrarı olarak değerlendirilmelidir. Başbakan Erdoğan, İmralı canisinin dayatmaları eşliğinde, PKK'nın fason imalatı, yan ürünü olan, üstelik kendisinin Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'si olarak tasvirini yaptığı BDP'yi yanına alarak, Türk milletine ve Türklüğe sanki savaş ilan etmiş gibidir. Bu ifadelerin anlamı kısaca şudur: Türkiye'nin geleceği, Türk milletinin varlığı PKK'ya bağlanmış, PKK'ya dayandırılmıştır.''

''Türk milleti varlığını oylayacak''

Devlet Bahçeli, AKP ile PKK'nın anayasa değişikliği konusunda bir araya geldiğinin, aralarındaki son anlaşmazlıkları da giderme telaşına kapıldıklarının anlaşıldığını savunarak, şöyle devam etti:

''İmralı süreci isimli kısa metrajlı ihanet filminde; Başbakan Erdoğan'ın başrol arkadaşları terörist başı ve örgütü, yönetmen ABD, makyajcı AB, dublör BDP, set dekoratörü CHP, montajcı peşmerge, kameraman sözde aydınlar, ses tasarımcıları da bazı eski sinema artistleri olarak yerini almıştır. İşte ülke olarak geldiğimiz durumun içler acısı hali budur.
Başbakan Erdoğan, başkanlık sisteminin ağırlıklı olduğu yeni anayasa hazırlığı paralelinde kafasının içindekileri bir bir dökmüştür. TBMM'de eksik kalan milletvekili sayısını BDP'yle tamamlayacak ve kuvvetle muhtemel Türkiye'yi referanduma götürmekten geri durmayacaktır. Görünen odur ki Türk milleti önümüzdeki süreçte varlığını, birliğini ve hayat haklarını oylamak durumunda kalacaktır. Başbakan Erdoğan başkan olabilmek için İmralı canisine ve bölücü terör örgütüne her şeyi peşkeş çekmeye karar vermiş gibidir. Al gülüm, ver gülümle gidecek olan süreç içinde, AKP-PKK ve terörist başı dışında hiç kimse memnun olmayacak, hiç kimsenin beklentisi önemsenmeyecektir.''


''Erdoğan Başkan, PKK şampiyon sözü garipsenmesin''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hedeflerinin bölücü terör taraftarlarını rahatsız etmediğini ifade eden Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan başkan olabilmek, tek adam olarak hanedanlığını kurabilmek için Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü satışa çıkarmış, milli birliğini devretmek için bölücü terör şebekesine çağrıda bulunmuştur. Artık bundan sonra 'Erdoğan Başkan, PKK şampiyon' sözleri işitilirse hiç kimse 'bu da nereden çıktı dememeli' ve hiç kimse bunu garip karşılamamalıdır. Başbakan Erdoğan başkanlık ümidini İmralı canisine bağlamış, bunun karşılığında vermeyeceği hiçbir ödünün olmayacağını göstermiştir'' diye konuştu.