Bahçeli'den ağır eleştiriler
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle mücadele konusunda takındığı tavrı eleştirdi. Bahçeli "Erdoğan reform adına PKK'nin taleplerine sahip çıkmıştır. TSK'nin taleplerini karşılamamak için ayak sürümüştür " dedi.
cumhuriyet.com.trMHP lideri Devlet Bahçeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren açıklamalar yaptı.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
"Başbakan ve partisi bugüne kadar terörle mücadele ile terörle müzakere arasında gidip gelmiş ve bu hayati konuda nerede durduğuna açıklık getirememiştir. Erdoğan'ın yapması gereken Türk milliyetçilerini saldırmayı bırakıp, PKK'nin siyasallaşma stratejisinin adım adım ilerlemesindeki rolü hakkında namuslu bir vicdan muhasebesi yapmasıdır. Başbakan'ın lekeli sicilini burada anımsatmak isterim.
Türkiye'yi 36 etnik gruba bölen, Türk milletine kimlik arayışına giren ve kurucu kimliği değiştirik Türkiyelilik gibi kavramların kabul edilmesini sağlayan, Türkiye'de eyaletler sistemini gündeme sokarak tartıştıran, etnik bölücülere siyasi çözüm önerileri veren ve Türkiye'nin bölünme senaryolarının demokratikleşme reçetesi sunan bizzat Başbakan Erdoğan'dır.
Başbakan terörle mücadelede kararlı olmadığını her seferde ortaya koymuştur. Erdoğan reform adına PKK'nin taleplerine sahip çıkmıştır. TSK'nin taleplerini karşılamamak için ayak sürümüştür. TBMM 7 Ekim 2008'de tezkereyi uzatmıuş, hükümeti kararlı adımlar atması için siyasi yetki vermiştir. Ancak son 2 haftada yaşananlar AKP hükümetinin ders almadığı, etkili bir stratejiyi belirleyip bunu kararlılıkla uygulamamıştır. "Ezber bozuyorum, düşmanlığı kaldırıyorum" adı altında sürdürdüğü politikalar bugün karşımıza hezimet ve teslimiyet olarak çıkmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın geçmişte ayrımcılık yapıldığını söylemesi yakışık almamıştır. Biz Cumhurbaşkanı'ndan açılışını yaptığı fuarın alt katındaki bölücü haritayı kaldırmasını beklerdik. Başbakan da bölcülerin haritasına tepkisini dile getirmeliydi.
Başbakan'ın tabela partisi diyerek MHP'yi eleştirmesi çirkindir. Başbakan milliyetçiliği ve milliyetçileri hedef alıyor. Milliyetçiler bu ülkenin sigortasıdır.Sizin tabela diye bahsettiğiniç üç hilal, Türk'ün şanlı geçmişini göstermektedir.
Aziz hatıralarında Adriyatik'ten Çin'e yaşanmış muhteşem destanların göstergesidir. Bugün kutlu bir sancaktır. Ancak hak edenin elinde değer kazanır. Bunlardan Başbakan'ın anlam çıkarmasını beklemek nafile bir çaba olacaktır.
Geçmişten beri çizgisinin değişmediğini söyleyen Erdoğan şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'dır. Erdoğan 1991'de PKK talepleriyle örtüşen bir rapora imza attı. Bunun açıklamasını yaptı mı? Ülkedeki milli silahlı gücü teröristin üzerine sevk etmektir. Eli silahlı teröristle mücadele etmek TSK'ye düşmüştür ve onlar bu görevi başarıyla yerine getirmiştir. Bizim tespitlerimize göre 6 binin üzerinde şehit verilmiştir. Yaralı güvenlik mensubu sayısı ise 12 binin üzerindedir. TSK ve emniyetin çalışmaları aynı takdirle karşılanmamaktadır.
Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı açıklama TSK'yi yıpratma girişimlerine cevap niteliğinde ele alınmamalı. Başbakan bizim yerimiz belli diyerek kendisini savunma yolunu seçti. Sayın Başbakanın aile fotoğrafında Mehmetçiğin olmadığını söylemek zorundayım.
Sağınızda Barzani ve Talabani, solunuzda pazarlık yaptığınız Kandilciler arkanızda ise boyun eğdiğiniz çuvalcılar yer almaktadır. Bulunduğunuz yer burası kadrajın altındaki görüntünün anlamı budur. Terörle mücadelenin 25 yılı aşkın mücadelesi, kimlerle ne kadar dost olmak gerektiği öğrenilmiş olmalıdır. Kapımız herkese açık denilerek taviz ve ilkesizliğin örnekleri verilmiş, Iraklı muhattaplarımızla görüşülmeye devam edilmiştir.
Terör kimlerle ilşki kuracağını öğretmiş olmalı. Barzani tehdit unsurlarını canlı tutmaya çalışıyor. Iraklı aşiret reisleriyle muhatap olunuyor. Hükümet korkak politikalarına bahaneler buldu. Türkiye Irak ile görüşme süreciyle oyalandı. Bağdat'la Ankara birbiriyle muhatap edilerek kuzeydeki sözde yönetim devreye sokulmuştur. Ateşkes sağlanmalı af çıkarılmalı gibi yıllarca dillendirilen ifadeler hükümet tarafında yürütülmüş, Başbakan'ın "silahı bırakır masada konuşursun" sözü buna çanak tutmuştur.
Kendi televizyonlarında bölücülere yer veren Barzani bunu bir daha yapmayacağını söyledi mi? Barzani, Türkiye'nin Kerkük'e müdahale hakkı varsa bizim de Diyarbakır'a var sözünü geri aldı mı?
Türkiye dayatmalara maruz bırakılıyor. Bu sakat ilişkiden sonuç alınmaz. Yeni adımlar atılma girişiminin bedeli çok ağır olur. Bu bir turuncu tavizdir. Arkadaki bölücü haritaları çizmeler devam ediyor. Herşey oratadadır. Başbakan soru tek başına yüklenmek zorundadır.
Talabani ile başlayan Barzani ile devam eden Kandil ile son bulacağı görünen görüşmeler Türkiye için tehlikeli bir süreçtir. Bu İmralı canisinin serbest bırakılmasına kadar gidecektir. Barzani'yle görüşmek ihanettir."