Bahçeli: Kamplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacımız var

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "27 Mayıs'ın 60. yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında konuştu. Bahçeli, "Bizim kamplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacımız vardır'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bahçeli, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında yaptığı konuşmada, yakın siyasi tarihin sisli, bir o kadar da sancılı döneminin 60. yılında, üzücü hatıraları bir nebze de olsa tamir ve telafi eden anlamlı bir açılışa şahit olmaktan bahtiyar olduğunu söyledi. Bahçeli, "Bizim kamplaşmaya değil kucaklaşmaya, husumete değil sükunete, huşunete değil hoşgörüye, melanete değil merhamet ve mutabakata ihtiyacımız vardır" diye konuştu.

Türkiye'nin demokrasi tarihinin maalesef aynı zamanda darbeler tarihi olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bunun yankıları ve bugüne kadar uzanan yansımaları siyasi ve toplumsal hayatımıza düğüm üstüne düğüm atmıştır. Hala darbeye umut bağlayanların mevcudiyeti ise tedavisi olmayan hıyanet virüsüne delalettir. Tarihi yürüyüşümüzün kesintiye uğramasının başlıca nedenlerinin arasında silahlı müdahaleler, ara rejim özlemleri, milli irade alerjileri bulunmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. 

"DARBE YANLIŞ BİR KARARDIR VE ZULÜMDÜR"

Her darbenin, her muhtıranın, her demokrasi dışı arayışın iç ve dış lobilerinin, karanlık kulis bekçilerinin var olduğunu belirten Bahçeli, "Darbe yanlış bir karardır ve zulümdür. Darbelerin çizeceği bir gelecek rotası, belirleyeceği bir yol haritası, milletimizin hakkını, hukukunu ve haysiyetini savunacak bir tasavvur ve tahayyül ufku kesinlikle olamayacaktır. Nitekim acı verici tecrübelerle bu durum teyit ve tevsik edilmiştir" dedi. 

'UÇURUMDAN DÖNEN TÜRKİYE'DİR'

Yassıada'nın yıllardır demokrasi ayıplarının, hukuk cinayetlerinin mihrakı unvanıyla anıldığını aktaran Bahçeli, "Bu kötü sicilin temizlenmesi, geçmişle yüzleşme teşebbüsü önemli bir gelişmedir. Demokrasi defalarca uçurumdan dönmüştür. Aslında uçurumdan dönen Türkiye'dir. Ancak darbecilerin bugüne kadar dikkate almadıkları bir gerçek varsa o da şudur: Ezemeyecekleri, yenemeyecekleri milletimizin bileği değil, soylu ve cesur yüreğidir. Bu yürek oldukça, bu yüksek duruş varlığını korudukça hiçbir demokrasi düşmanı, hiçbir millet muhalifi tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi belini doğrultamayacak, başını kaldıramayacak, kaldırsa bile cezasını çekecektir" diye konuştu.