Bahçeli: AKP sanal korkular imal etmiştir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Taksim olaylarına ilişkin partisinin tavrının başından beri aynı olduğunu belirterek, "Bizim duruşumuzu ve tavrımızı eleştirmeye kalkışanlar, iyi niyetli değillerdir. MHP'ye yol yordam öğretmek, akıl fikir vermek hiç kimsenin haddi olmayacaktır'' dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişikin açıklamalarda bulundu.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
-Huzursuzluğun ve şikayetlerin her geçen gün arttığına tanıklık ediyoruz. Türkiye bir kez daha keskin bir kutuplaşmaya itilmiş, sonu olmayan bir gerginlik ortamına çekilmiştir.
- Türkiye yeni bir tezgahın, yeni bir sinsi oyunun ortasına sürüklenmiştir.
"AKP sanal korkular imal etmiştir"
-AKP Hükümeti başarısızlığın dibine vurdukça sanal korkular imal etmiştir.
-Milletimizin gerçek gündemi kısır çatışmalarla kapatılmıştır.
-Ne zaman ki AKP gözden düşmüş, anında yeni bir kutuplaşma devreye sokulmuştur. AKP kendi dışındaki her kesime yabancıdır. Bizim anlamadığımız taraf AKP her yönüyle baskıcıyken nasıl olmuştur da ileri demokrasi ile bunca yıl milletimizi avutmuştur.
-Geride kalan yıllarda AKP'nin milletin ve devletin tüm değerleriyle ters düşmesi aldatmanın ve kurnazlığını göstermiştir. Bu sinsiliği okuyamayan bazı kesim ve aktörler ise karşı çıkışları ile AKP'nin oksijen kaynağı olmuşlardır.
"Gezi Parkı olayları Erdoğan'ın gündem değiştirmesine sebep olmuştur"
-Gezi Parkı'nadaki olaylar Başbakan'ın eline koz vermiştir. İmralı canisi ile pazarlıklar, Suriye sınırında patlayan bombalar gündemdeyken, Taksim Gezi Parkı ile ibre başka tarafa kaymıştır.
Gezi direnişinde MHP'nin tavrı
-MHP bu olayların başlangıcından itibaren aynı noktadadır. Bizim duruşumuzu eleştirmeye kalkışanlar doğru konuşmuyorlar. MHP'ye yol yordam öğretmek hiçkimsenin harcı olmayacaktır.
-Hele hele milliyetçi ülkücü harekete hayatları boyunca kem gözle bakanların eleştirileri sadece teneke gürültüsüdür.
-MHP onun bunun telkin, tavsiye, tacizleri altında kalarak şahsiyetinden ödün vermez, fikir ve ülkülerinde döneklik ve oynaklık göstermez. Biz başkalarına benzemeyiz. Başkaları gibi zaman ve zemine göre hareket etmeyiz.
"MHP Gezi Parkı direnişini pür dikkat takip ediyor"
-Taksim Gezi Parkı gelişmelerini pür dikkat takip eden MHP, sağduyunun yol göstericiliğinden hiç ayrılmamıştır.
-Hamdolsun provokasyanlara itibar etmedik. Bizi sokakların alacakaranlığına çekmeye çalışan yarım akıllıların oyunlarına gelmedik. , kurnazlıklarına kapılmadık. Yolumuzdan ve inançlarımızdan en ufak sapma göstermedik."
"Ağaç için gösterilen irade milletin birliği için de sergilenmiş olsaydı''
-Bahçeli, "Bizim açımızdan ağaç katliamı, Gezi Parkı'nın rantiyecilere peşkeş çekilme hazırlıkları kesinlikle gayri meşru ve gayri hukukidir. Bu sebeple masumane şekilde çevreyi koruma duyarlılığı, yeşile sahip çıkma hassasiyeti şüphesiz saygıyı hak etmektedir. Ancak keşke, ağaç için gösterilen kararlı iradenin aynısı milletin birliği ve vatanın bölünmez bütünlüğü için de sergilenmiş olsaydı" dedi.
"Maskeli militanlar, buldukları fırsatı ganimete çevirmeye çalışıyor''
-Maskeli militanların, marjinal ve aşırı uç yapılanmaların temsilcilerinin Türkiye'nin her tarafında sahne aldığını ve buldukları fırsatı ganimete çevirmeye çalıştıklarını belirten Bahçeli, "Polise taşlı sopalı saldıran unsurlar bunlardır. Esnafa, işyerlerine, kaldırımlara, çevreye ve masum insanlara zarar verenler bunlardır. Kinlerini kusmak için kalabalıkları provoke etmeye gayret eden meymenetsiz yüzler bunlardır. Bunlar ki, her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkâr ve yok saymak manasına gelecektir. Ne olursa olsun, demokratik tepkisini gösteren sağduyulu kardeşlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı kesinkes bu rezillerden ayrı tutmak ve aynı kategoriye almamak mutlak anlamda zorunluluktur" diye konuştu.
"Kimse umudunu yitirmesin AKP'nin çöküşü yakındır''
-Bahçeli, "Türk gençliğinin yüzünün gülmesi, yokuşta susayanların sevinmesi, öz yurdunda garip kalanların ümitlenmesi; ite kalka bugünlere gelen, yağmur yağsa ıslanmayan, dolu yağsa değmeyen; ama milli iradenin rüzgârıyla uçup gitmesi kaçınılmaz olan işbirlikçi kadronun mağlubiyetiyle sağlanacaktır. Kimse umudunu yitirmesin; AKP'nin çöküşü yakındır. Kimse yılmasın; Başbakan Erdoğan'ın mazide kötü bir anı olarak kalması mukadderdir" dedi.
"PKK'nin, başkaldırı provası için deney sahası olarak kullanma ihtimali yabana atılmamalıdır'
-"Aynı zamanda Gezi Parkı bir çığlıktır, haykırışın sembolleştiği yerdir" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Ve bir bakıma sosyolojik anlamda orta sınıf hareketi olarak da okunmalıdır. Gösterilerin demokrasi dışı arayışlarla, darbeci heveslerle yakından uzaktan bir alakası olmadığı da nettir. Ancak bölücü terör örgütü PKK'nin buraya tutunup, isyan ve başkaldırı provası için bir deney sahası olarak kullanma ihtimali de asla yabana atılmamalıdır. Taksim'de yasadışı sol örgütlerin yuvalanması, eş zamanlı olarak İmralı canisinin posterlerinin gezdirilmesi, yurdumuzun değişik yerlerinde bebek katili lehine sloganlar atılması neyin amaçlandığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifşa etmektedir. Özellikle İmralı canisinin yattığı hücreden iki ayaklı ulakları vasıtasıyla Gezi Parkı direnişini selamlaması düşündürücüdür. Bu katil, sözüm ona ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere kimsenin kendini kullandırmamasını nasihat etmiş; demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici diyerek tanımladığı bölücü kafileyi süslü sözlerle övmüştür. Edindiğimiz izlenim Gezi Parkı'na, İmralı canisiyle AKP'nin danışıklı dövüş şeklinde müdahale etmek istemiş olmasıdır. Acaba AKP takviyeli İmralı canisi ve örgütü Gezi Parkı'nı tamamen bölücülere mal etmeyi mi planlamıştır? Ya da bu yolla, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren gençlerimizin ve vatandaşlarımızın hevesini kırmak ve akıllarını karıştırmak mı amaçlanmıştır?
"Bu faiz lobisi kimlerden ıoluşmaktadır''
-Başbakan Erdoğan'ın demokrasi makyajının İstanbul Havalimanı'nda bir kez daha döküldüğünü belirten Bahçeli, "Başbakan sen yol versen de, Taksim'i hangi fani, hangi bedbaht, nasıl ezebilecektir? Bugün Taksim'e saldırma planları yapanlar, yarın nereyi hedefleyecektir? Sayın Başbakan seni uyarıyorum: Kalabalıkların gazına gelip de dilinin ayarını bozmaktan, tabanını motive ve konsolide etmek için düşmanlık tohumları saçmaktan acilen vazgeçmelisin. Başbakan gece yarısı mitinginde aklına estiği gibi atıp tutmuştur. Bankacılara sataşmış, elinde tencere tava gezdiren vatandaşlarımızı aşağılamıştır. Bir de faiz lobisini işaret ederek sertlik tonunu iyice yükseltmiştir. Başbakan'a göre faiz lobisi, borsada spekülasyon yapmak suretiyle hükümeti tehdit etmiştir. Esip gürlemiş ve milletin alın terini onlara yedirmeyeceklerini iddia etmiştir. Fakat bir sözüyle de yakayı ele vermiştir. Siz değerli arkadaşlarımın ve ekranları başında bizi izleyen muhterem vatandaşlarımın Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Havalimanı'ndaki şu sözlerine dikkat etmesini istirham ediyorum: 'Bizim karşımıza geldikleri zaman 'Sizin zamanınızda 5 kat daha zengin olduk' diyenler, işte bugünlerde bizle uğraşmaya başladılar.' Başbakan'ın burada bahsettiği faiz lobisidir. Demek ki, faizcilerin, faiz lobisinin 10 yıldır Başbakanla yedikleri içtikleri ayrı gitmemiştir. Üstelik karşısına geçip “bizi 5 kat zengin ettinö diyerek pişkin pişkin minnetlerini sunmuşlar, teşekkürlerini iletmişlerdir. Başbakan Erdoğan milletimizin emeğini, göz nurunu ve alnından dökülen mübarek teri faiz lobisine 10 yıldır haraç mezat devretmiştir. Sayın Başbakan sana buradan soruyorum: Bu faiz lobisi kimlerden oluşmaktadır? Lobinin tarafları Taksim'deki olayların neresindedir?" diye konuştu.
Faiz lobisi için TBMM'de araştırma komisyonu önerisi
-Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi bu faiz lobisinin; hemen, acilen TBMM'de Araştırma Komisyonu kurularak incelenmesini, elebaşlarının, yerli ve yabancı işbirlikçilerinin ortaya çıkarılmasını talep etmektedir. Bu kan emici keneler deşifre edilmelidir. Bu simsarlar açığa çıkarılmalıdır. Tasarruf açığımızdan istifade ederek milletimizin üzerinden paraya para demeyenlerin yakasından tutmak siyasi iktidar için namus meselesidir. Başbakan Erdoğan kendinden eminse, saklayacak, gizleyecek ve erteleyecek herhangi bir şeyi yoksa mertçe ortaya çıkar ve dürüstçe bizim bu teklifimizin gereğini yapar" dedi.
"Tüm zamanların en vahşi provokatörü gibi hareket etmektedir''
-Başbakan Erdoğan'ın Türk gençliğine saldırdığını, düne kadar beslediği ve palazlandırdığı işadamlarıyla, medya patronlarıyla meydanlar aracılığıyla hesaplaştığını ve bunların protesto edilmesini dayattığını belirten Bahçeli, "Başbakan Erdoğan başörtüsü istismarına tekrar müracaat etmekte, geçmişte yaşananları bugüne getirmekte, İstanbul Dolmabahçe Camii'ne bira şişeleriyle girildiğini ilgili cami imamının tekzip etmesine rağmen kışkırtıcılık yapmaktadır. Tüm zamanların en vahşi provokatörü gibi hareket etmektedir. Milletimizin arasını ve ahengini bozmaya pimi çekilmiş fitne bombası gibi hazırdır. Sayın Başbakan bu fikirlerin menşei ve kaynağı neresidir, telif ve patent hakları kimlere aittir?" diye konuştu.
"Türk gençliği yalan dilini bilmez''
-Bahçeli, "Başbakan Erdoğan gerçekten de tehlikeli bir işe soyunmuştur. Diktiği ağaçları sayarak kendisini temize çıkarma gayretine girişmiştir. Ve masum gençlerimizi tehdit ederek protestolarını sonlandırmazlarsa anladıkları dilden konuşacağını ifade etmiştir. Sayın Erdoğan soruyorum sana gençlere ne yaparsın; asar mısın, keser misin, döver misin? Türk gençliği yalan dilini bilmez. Türk gençliği BOP dilinin gramerini çözemez. Türk gençliği ona buna el açmaz, yabancıların elini, eteğini öpmez" dedi.
"Sokaklar karanlıktır ve sokaklar her şeye açıktır''
-Seçme ve seçilme çağında olan 18-25 yaş kuşağındaki gençlerin toplam nüfus içindeki payının yüzde 13,2 düzeyinde olduğunu ifade eden Bahçeli, "Yani sayıları 10 milyonu geçen gencimiz oy kullanma çağındadır. İsterlerse AKP'yi iktidardan düşürebilecekler, isterlerse diledikleri herhangi bir partiyi iktidara getirebileceklerdir. Bunu da sandıkta oy kullanarak yapabileceklerdir. Sokaklar belirsizdir, sokaklar tehlikelidir, sokaklar karanlıktır ve sokaklar her şeye açıktır" diye konuştu.
" Türk gençliği Başbakan'ın anladığı dilden konuşarak sandıkları patlatmalı''
-Bahçeli, "Taksim'de suyun, gazın ve türlü zorluğun altında kalmaktansa, erken veya zamanında yapılacak bir seçimde tüm isteklerini, eklentilerini ve hayallerini sandığa yansıtmalıdırlar. Başbakan Erdoğan'ı görevden alacak demokratik iradeyi göstermelidirler. Bu itibarla Türk gençliğini AKP'ye sandıkta ders vermeye davet ediyorum. Bu gücün, bu yeterliliğin onlarda olduğunu biliyor ve görüyorum. Türk gençliği hem kendi geleceğine hem de Türkiye'nin geleceğine mühür vurmalıdır. Tertemiz vicdanlı evlatlarımız Başbakan'ın hakkından sandıkta gelmelidir. Bu yetki onlarda vardır, bu imkan onların elindedir. Ve Türk gençliği Başbakan'ın anladığı dilden konuşarak sandıkları patlatmalı ve Yüce Divan'ın yolunu açmalıdır" dedi.
"Demokrasiyle gelen demokrasiyle gitmelidir''
-"Demokrasilerde seçeneksizlik olmaz, olmayacaktır" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Demokrasi hepimizin en büyük güvencesidir. Milliyetçilikle demokrasinin kaderini ayrılmaz ve birlikte gören partimiz için başka bir yol ve çare de yoktur. Bir siyasi iktidarın değişeceği yer sandıktır, sandık olmalıdır. Demokrasiyle gelen demokrasiyle gitmelidir. Buna hepimiz destek olmalı, hepimiz sahip çıkmalı ve hepimiz kabullenmeliyiz. Biz bu vatanı sokakta bulmadık, Başbakan Erdoğan'ın isteği doğrultusunda da sokağa teslim etmeyelim, edilmesine rıza göstermeyelim. Türk gençliğine diyorum ki, 'Sandığa gidin, Başbakan'ı indirin.' 'Sandığı süpürün, Başbakan ve partisini söndürün."
"Seçimler çıkıştır, çaredir ve emniyettir''
-Bahçeli, "Başbakan Erdoğan demokratik tepkisini gösterenleri anlayacak basiret ve olgunluğu vakit geç olmadan, yangın büyümeden ortaya koymalıdır. Gençlere karşı siyasi güç ve gövde gösterisi yapmamalı, tepkilerini anlayacak âlicenaplığı, hoşgörüyü ve büyüklüğü sergilemelidir. Türkiye iyice sıkışır ve bunalıma düşerse demokrasinin imkânları vardır ve gereği yapılmalıdır. Bu kapsamda seçimler çıkıştır, çaredir ve emniyettir. Aynı zamanda gerilimli atmosferi soğutucu bir işlev görmektedir" diye konuştu.
"Başbakan kızağa alınmalı ve AKP kenara çekilmelidir''
-"Türkiye bugün tedirginliğin içindedir, buhranların kıyısındadır" diye Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı ; "Siyasi iradenin yenilenmesi şarttır. Demokrasinin anlam ve karşılık bulması için iktidarın doğal ve meşru yollardan el değiştirmesi elzemdir. Erken ya da zamanında yapılacak bir seçimle Başbakan kızağa alınmalı ve AKP kenara çekilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 50'nin, ya da yüzde 76'nın değil; herkesin, her kardeşimin temsilcisi, sözcüsü olmaya talip ve hazırdır. Biz 3 Kasım 2002'de devrettiğimiz iktidarı tekrar alacağımızı biliyor, aziz milletimize her şeyimizle inanıyor ve itimat ediyoruz."