Bağış'tan AB açıklaması
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin reformlar konusunda gösterdiği gayretin AB ülkeleri tarafından algılanmaya başlandığını vurgulayarak, ''Sarkozy ve Merkel son 6 aydır ayrıcalıklı ortaklık lafını ağzına almamaya başladı. Bunda Türkiye'nin attığı adımların önemi var'' dedi.
cumhuriyet.com.trBağış, Kültür Üniversitesi'nde ''AB Süreci'' konulu sunumunun ardından, toplantıya katılan gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Heybeliada'daki Ruhban okuluyla ilgili bir soru üzerine Bağış, okulun bundan 30-40 yıl önce mahkeme kararıyla kapatıldığını hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
''Şu anda o okulu açmak için aradan geçen zaman içinde tüm Anayasal, yasal değişiklikler ve yönetmelikler yeterli mi değil mi, onu inceliyoruz. Ama biz bu incelemeleri yaparken Yunanistan'ın da kendi ülkesindeki Türk azınlığa nasıl davrandığına bakmak durumundayız. Ben buna 'mütekabiliyet' demiyorum. İnsan hakları meselesi mütekabiliyet meselesi değildir. Bizim Rum vatandaşlarımız bu ülkenin vergi mükellefleridir, bu ülkede askerlik yaparlar. Bin yıllardır aynı toprağı paylaşıyoruz. Onların sorunlarını çözmek bizim meselemiz. Ama aynı şekilde Yunanistan'ın da orada yaşayan Türk azınlığın sorunlarını çözmesi kendi meselesi. Bu konuda iki ülkenin eş zamanlı iyi niyet adımları atmasının, iki ülkenin siyasi iradelerini rahatlatacağına inanıyoruz''
Bağış, tam üyelik tarihindeki belirsizliğin toplumda gerilim yarattığına ilişkin bir hatırlatma üzerine de, Türkiye'nin emin adımlarla çok daha aydınlık yarınlara doğru ilerlediğini, gelecek süreçte yapılması gereken birçok çalışma bulunduğunu belirtti.
AB sürecinin kolay olmadığını, kolay fasılların bittiğini dile getiren Bağış, ''Ben AB'yi Türkiye'nin diyetisyeni olarak algılıyorum. Hepimiz aslında sağlıklı bir yaşam sürdürmek için yediğimize, içtiğimize dikkat etmemiz, düzenli spor yapmamız gerektiğini biliriz ama televizyonun karşısında dondurma yemek her zaman daha keyiflidir. Ne zaman ki ufak tefek sorunlar yaşarsınız, bir doktora, diyetisyene gidersiniz size bir reçete verir'' diye konuştu.
Bağış, 27 ülkenin bugüne kadar AB'nin Kopenhag ve Maastricht kriterlerini uygulayarak daha güçlü, demokratik, müreffeh ve zengin ülkeler haline geldiğini, hiçbirisinin bölünmediğini, zayıflamadığını ve ekonomilerinin sıkıntı yaşamadığını kaydederek, ''Demek ki bu reçetede bir keramet var. Bizim bu reçeteyi önemsememiz lazım. Türkiye'de birtakım o eski, karanlık, bulanık günlere dönmemek için bizim bu reçeteye odaklanmamız lazım'' dedi.
Türkiye'nin reformlar konusunda gösterdiği gayretin AB ülkeleri tarafından algılanmaya başladığını vurgulayan Bağış, ''Sarkozy ve Merkel son 6 aydır ayrıcalıklı ortaklık lafını ağzına almamaya başladı. Bunda Türkiye'nin attığı adımların önemi var'' diye konuştu.
Bağış, bir başka soru üzerine de, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Tarım Bakanlığıyla bir süreç başlattıklarını belirterek, ''Hangi konularda Gümrük Birliğindeki haklarımızdan feragat edebiliriz, karşılığında ne gibi haklar elde edebiliriz diye. Yani tamamen Gümrük Birliğini ortadan kaldırma değilde, belki bir gözden geçirme sürecini Dış Ticaret Müsteşarlığımızla şuanda yürütüyoruz'' dedi.