Bağış: Ruhban Okulu iç mesele olarak görülmeli
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ruhban Okulu'nun açılması konusunun, asırlardır aynı toprağı paylaşan vatandaşların ihtiyacını gidermek için yaklaşılan bir iç mesele olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Bağış, ''Bunun bir muadili olacaksa Yunanistan, Batı Trakya'da yaşayan ve Yunanistan vatandaşı olan Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı adım atmalıdır'' dedi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, haber ajansları, televizyonlar ve gazetelerin üst düzey yöneticileri ile bir araya geldiği toplantıda soruları da yanıtladı. Bağış, Türkiye'nin AB sürecinde Kıbrıs konusunda eksikliği olduğu kanaatinde olmadığını ifade ederek, AB ülkelerinin Kıbrıs ile ticaret yapmasının KKTC'yi, Türkiye'nin limanlarını açmasının da Rum kesimini tanıma anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Bağış, ''KKTC ile direkt ticaret başlasın, iyiniyet görelim, biz de limanları açalım'' dedi.
Başmüzakereci Bağış, 2009 yılı sonunu Türkiye-AB ilişkilerinde giyotin olarak görmediğini de belirterek, AB'nin zor bir süreç olduğunu, Türkiye'nin tam üye olana kadar da rahat yüzü göreceğini beklemediğini kaydetti.
AB sürecinin Türkiye için kolay olmayacağını, sabırlı olunması gerektiğini ifade eden Bağış, Kıbrıs sorununun da zaman içinde hakkaniyetli bir çözüme kavuşacağını anlattı.
Ruhban okulunun açılması tartışmalarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken Bağış, Ruhban okulu meselesinin Kıbrıs'a alternatif gösterilmesine karşı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Ruhban okulunun açılması asırlardır aynı toprağı paylaşan, kendi vatandaşlarımızın ihtiyacını gidermek için yaklaşılan bir iç mesele olarak görülmelidir. Bunun bir muadili olacaksa Yunanistan, Batı Trakya'da yaşayan ve Yunanistan vatandaşı olan Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı adım atmalıdır. Bu bir devletin kendi vatandaşlarının sorunlarının çözümüne yönelik eşzamanlı iyiniyet adımıdır.''
Devlet Bakanı Bağış, önümüzdeki dönemde yargı reform stratejisinin ortaya çıkacağını ifade ederek, Türkiye'nin şeffaf bir anayasaya olan ihtiyacını da dile getirdi.
Özeleştiri yaptıklarını belirten Bakan Bağış, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bizzat konuşması durumunda bazı konuların aşılacağını söyledi.
''Tango yapmak için iki kişi lazım"
AB sürecinde bundan sonraki fasılların da kolay olmadığını, diyaloğa açık olduklarını kaydeden Bağış, ''Bir tabir vardır, 'Tango yapmak için iki kişi lazım'. Diyalog çok önemli'' diye konuştu.
AB üyeliğini ''araba değiştirmeye'' benzeten Bağış, ''Yeni ve hızlı bir araca geçerken, 'Eski arabamın direksiyonunu seviyorum, onu da yeni arabaya geçireyim' diyemezsiniz. Ya hızlı ve yeni aracı tercih edeceksiniz ya da eskisini. Tercih meselesi. Bir kısmı alayım diğer kısmı bırakayım denilebilecek bir süreç değil'' dedi.
Türkiye'nin üyeliği sürecinde tanıtımın da önemli olduğuna dikkati çeken Bağış, İstanbul'a gelen Avrupalıların, olumsuz görüşlerini değiştirdiğini belirterek, ''Her Avrupalıyı birkaç saatliğine İstanbul'a getirirsek bu işi çözeriz. AB süreci ile ilgili tanıtım çalışmaları başlatmalıyız'' diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, 100 bin sayfalık müktesebatın 4 bin sayfasının tercümesinin yapıldığını ifade ederek, kalanının tercüme çalışmalarının devam ettiğini, bunun için ayrı bir birim oluşturulacağını söyledi.
Türkiye'nin yapması gereken çok iş olduğunu ancak muhalefete rağmen reform yapmanın kolay olmadığını söyleyen Bağış, medyanın da AB sürecine destek çıkmasının önemine işaret etti.
Devlet Bakanı Bağış, askere sivil yargı yolunu açan kanunla ilgili eleştirileri değerlendirirken de ''TBMM saat 15.00'te çalışmaya başlıyor. Çoğu kanun gece yarısı geçiyor. Bu ilk değil. Bu yasaya sıra geldiğinde gece olmuş. Muhalefet partileri de destek vermiş, el kaldırıp oy vermiş. Sabah fikir değiştirmişler'' dedi.