Babası Lidya'yı arıyor
Müge Anlı’nın boşandığı eşi Burhan Akdağ, iki yıldır kızı Lidya’yı göremediğini belirtti. Akdağ, kızına ulaşmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup bile yazdığını söyledi.
cumhuriyet.com.tr
1983’te gazeteciliğe magazinle başlayan Burhan Akdağ, fotoğraflara olan tutkusunun onu gazeteci yaptığını söyledi. Evliliğinin olaylı bittiği Müge Anlı ile yaşadıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu Toplumsal’dan Serpil Dursun'a anlattı.
‘İyi ki ayrılmışım’
Müge Anlı’yla olaylı biten evliliği hakkında konuşan Akdağ, “Ben bitmemesi için çok mücadele ettim, Aramızda bir inatlaşma oldu. Hukuki olarak ertesi gün boşandık. Hemen ardından barıştık. İkinci boşanmamızda da bunun arkasında ne var diye araştırdım. Birtakım şeyleri çözdüm ama bunlardan bahsetmek istemiyorum. Çünkü hem kızım hem de kendisi zedelenebilir, sıkıntı yaşayabilirler. İyi ki ayrılmışım. Müge benim yanıma asistan olarak geldi. Onu gazeteci, televizyoncu yapan ekrana çıkaran, kariyerinde bu noktaya getiren benim. Bugün buralara geldiyse yüzde 100 benim emeğim var. Başka bir şey yok.’ açıklamalarında buldu.
‘Darp ettiğime dair bir tane hastane raporu göstersin’
Burhan Akdağ, sunduğu programda, ‘Bugün yarın öldürülürsem bunun sorumlusu kim olacak? Başbakana, Cumhurbaşkanına sesleniyorum.’ diyen Müge Anlı’yı hiç tehdit etmediğini, programda mağduru oynamak için böyle konuşmalar yaptığını söyledi. Akdağ, “İnsanlar da benim tehdit ettiğimi düşündü. Ekranda söyledikleri, ‘her gün kavga ediyoruz, her gün dövüyor. Eve her akşam sarhoş geliyor.’ Bana dövdüğüme, darp ettiğime dair bir tane hastane raporu göstersin. Üstelik oturduğumuz evden bir çöp bile alamadım. Bir günde boşalttılar evi.
Müge iyi bir eşti ama demek ki her şey plan programmış! Annesi bu evliliğe çok karşı çıkmıştı. Biz Müge’yle tanışırken evliydim annesi belki o yüzden istememiş olabilir. Ben Müge’yle evlenmek için ayrıldım ilk eşimden. Şimdi ise kızımı göremiyorum!
‘Ben kızımla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim...’
Kızı Lidya’yı en son 2 yıl evvel gördüğünü söyleyen Akdağ, “Lidya’nın bende telefon numarası bile yok. Sosyal medyadan da göremiyorum. Benim sosyal medya hesaplarım ise o görsün diye açık. Kızımla çok iyi bir ilişkimiz vardı ama maalesef onu da bitirdiler. Artık evde ne konuşuluyorsa? Ama ne yazık ki ben kızımın hangi rengi sevdiğini, en çok hangi yemeği, hangi şarkıcıyı, hangi şarkıyı dinlemeyi sevdiğini bilmiyorum. Ben kızımla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Bir tek bildiğim var çok iyi bir Fenerbahçe taraftarıydı. Ben yürürken arkamdan bir kız çocuğu babasına ‘baba’ diye seslendiğinde tüylerim diken diken oluyor şöyle bir bakıyorum. O kadar çok özlem çekiyorum ki.. Ayrıca Müge de 30 yıldır babasıyla görüşmüyordu!” şeklinde konuştu.
‘Türkiye’nin sevgiye ihtiyacı var’
Müge Anlı’nın sunduğu programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, mektup yazan gazeteci Akdağ, mektubu niçin yazdığını şöyle ifade etti, “Müge hesapta okuma yazma seferberliği başlattı. Ben de dedim ki Türkiye’nin okuma yazma seferberliğine ihtiyacı yok. Türkiye’nin sevgiye ihtiyacı var. Ben de sevgi seferberliğinin başlamasının gerektiğini anlatan bir mektup yazdım. Televizyon programına katıldığı kişinin de neler yaptığını, sevgiden ne kadar yoksun olduğunu yazdım. Onun da bu programa katılarak bu insanı daha da onurlandırdığını ve yıllardır kızımı görmediğimi yazdım.”
Belediye başkalığı döneminde Erdoğan’la ilişkilerinin iyi olduğunu belirten Akdağ, Erdoğan’ın bu mektubu cevapsız bıraktığını söyledi.
‘Yarın öbür gün ne olacağı hiç belli olmaz!’
Geçtiğimiz Sevgililer Günü’nde Mimar Aysun Akdağ ile dünya evine giren gazeteci Akdağ, yeni evliliğinden çocuk sahibi olmayı çok istediğini belirterek, “Belki ilerde düşünürüz. Ben çocukları çok seviyorum. Yarın öbür gün ne olacağı hiç belli olmaz!” dedi.