Babam İsmet İnönü’nün anlattığı o ilk 23 Nisan
Hiç unutamadığım bir 23 Nisan var! Onu diğerlerinden farklı yapan, her sene olduğu gibi bayramlık elbisemi giyip, başıma kocaman kurdelemi bağladıktan sonra babamın elini öpmeye gidince, onun bana anlattıkları oldu.
Özden İnönü TokerBana gülerek sarıldı, hep yaptığı gibi saçlarımı hafifçe çekerek, yanına oturttu. Gözleri bayram sevinci içinde parlayarak bana baktı. Konuşmaya başlarken birden çok eskilere döndü. 16 sene evvelki bir 23 Nisan’a 1922 yılının, 23 Nisanına.
Kurtuluş Savaşı’nın bütün hızıyla devam ettiği günlerdi. 2 gün evvel İtalyanlar Söke’yi işgal etmişti. Babam Batı Cephesi Kumandanıydı. O sabah karargâhtaki arkadaşları ile Konya Akşehir’den Ankara’ya gelmişti.
Büyük Millet Meclisi hükümetinin kuruluşunun 2. yıldönümüydü.
Taşhan meydanına tahta iskemlelerden sıralar yerleştirilmişti. Etraftaki tek tük binalar bayraklarla donatılmıştı. Henüz başkent olmamış Ankara’da büyük bir bayram heyecanı yaşanıyordu.
Beyaz yakalı, siyah önlüklü, kız erkek karışık, okul çocukları askerleri coşkuyla alkışlıyor, sıraları gelince vatanperverane nutuklar söylüyorlardı. Akasya ağaçlarının gölgesinde bahçelerde toplanmış, çiçek, böcek kıyafetinde küçükler şarkılar söyleyip, oynuyorlardı.
Bir ara Büyük Millet Meclisi binasının önünde bir koşuşma, hareketlenme oldu. Mustafa Kemal Paşa geliyordu!
Üniforması içinde ne kadar heybetli, yakışıklıydı. Çocuklar etrafını sarmışlar, ona dokunmak, ellerini öpmek için can atıyorlardı. O da ortalarında güler yüzü ile hepsiyle ilgileniyordu.
Acaba ileriki yıllarda 23 Nisan’ı Çocuk Bayramı olarak kutlanmasına o gün, orada, o çocukların arasında mı karar vermişti?
Akşam Ankara’nın kaldırım taşlı, inişli çıkışlı bozuk yollarında fener alayı düzenlenmişti. Zor, sıkıntılı, karanlık savaş günlerinde, daha ismi konmamış o bayram, babam için bir ümit ışığı olmuştu.
Aynı zamanda ona başladıkları mücadelenin sonunda kavuşacakları barışın, elde edecekleri bağımsızlığın ve kuracakları Cumhuriyetin, Türkiye Cumhuriyetimizin müjdecisi gibi gelmişti.
Günümüze dönüp, bir kere daha bana sarıldığı zaman babam o geçmiş günleri tekrar yaşıyor gibiydi. Heyecanlı, gururlu ve mutluydu. Ben 8 yaşındaydım. Bu 23 Nisan’ı hiç unutmayacağımı biliyordum.
Özden İnönü Toker