Aydın Doğan'ın yargılanmasına devam edildi
İş adamı Aydın Doğan ile kızı Hanzade Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 4 kişinin ''Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet ettikleri'' iddiasıyla yargılanmasına devam edildi.
cumhuriyet.com.trİstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Aydın Doğan ile Ali Rıza Temuroğlu katıldı. Vasfiye Hanzade Doğan Boyner ve İmre Barmanbek ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada savunmasını yapan Doğan, iddianın 2001 yılında bir gazetenin yaptığı yayın üzerine devletin yetkili makamlarınca incelemeye alındığını, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunun 2005 yılında hazırladığı raporda, mensubu bulunduğu gazetelerin kağıt ve baskı malzemelerini alış fiyatlarının emsallerine göre fahiş olmadığını, bir miktarının da daha ucuz olduğunu belirtildiğini söyledi.
Doğan, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan incelemelerde de lehlerine karar verildiğini kaydetti.
Aynı iddia yönünden Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) öncelikle Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına ''emniyeti suistimal'' suçundan suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Doğan, ''Bu aşamadayken bazı yayın organlarında bu iddianın gelecekte başka bir maddeye dönüştürülebileceği iddiaları yayınlanmıştır. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı 'emniyeti suistimal' suçundan takipsizlik kararı vermiştir. Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına evrak gönderilmiştir. Dava bu şekilde gelişme göstermiştir. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum'' dedi.
Doğan, yurtdışında kurdukları ''offshore'' tabir edilen şirketlerin gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin gerekse İngiltere yetkili makamlarının izinleri doğrultusunda kurulan yasal şirketler olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
''Tarafımızdan bu şirketlerin kurulması için 49 milyon dolar yurt dışına transfer edilmiştir. Doğan ailesinin amacı Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin maliyetini ucuzlatmaktır. Kendilerine kar sağlamak değildir. Kaldı ki bu miktardaki bir paranın faize yatırılmış olması halinde çok daha fazla gelir getireceği açıktır. İddiaların piyasadaki rekabetten kaynaklandığını düşünmekteyiz. Ayrıca, atılı suçla ilgili şirketimizin emsallerine göre daha fazla fiyat ödeyerek baskı malzemesi ve gazete kağıdı aldığına yönelik hiçbir delil yoktur. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum.''
Aydın Doğan, iddialarda zarara uğratıldığı öne sürülen şirketlerin yüzde 80'inin Doğan ailesine ait olduğunu belirterek, ''Şirketlerin finansman sıkıntısına girmemesi ve ucuz maliyet hesapları nedeniyle Doğan ailesi bizzat kendisi Maliye Bakanlığının izni ile yurt dışına 49 milyon dolar para transferi yaparak şirket kurmuştur. Yüzde 80'ine sahip olduğumuz şirketin bu hisse sahiplerince zarara uğratılması şeklinde bir düzen kurulmasının mantığa aykırı olduğu kanaatindeyim. Bu şirketler zaten bize ait şirketlerdir'' dedi.
Doğan'ın avukatı Köksal Bayraktar da katılan vekilleri tarafından bariz fiyat farkına ait ortaya konulmuş herhangi bir belge bulunmadığını ifade ederek müvekkilinin beraatini istedi.
Bayraktar, müvekkilinin savunmasının alındığını belirterek, bu durum göz önünde bulundurularak duruşmalardan vareste tutulmasına karar verilmesini istedi.
Doğan, duruşmalardan vareste tutuldu
Aydın Doğan'ın savunmasının alındığını ve sabit ikametgahı bulunduğunu belirterek duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren hakim Sabri İge, iddianamenin bir örneğinin SPK'ya gönderilerek, iddianamede sanıklarla ilgili suçlama kapsamında SPK tarafından 1997-2007 yıllarında emsal incelemesi yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa buna ilişkin belge örneklerinin mahkemeye gönderilmesine, TMSF'ye müzekkere yazılıp TMSF'nin denetim ve yetkisinde bulunan medya kuruluşlarıyla ilgili olarak 1997-2007 yıllarında iç ve dış piyasadan alınan gazete kağıdı ve baskı malzemelerinin nitelik, cins, birim fiyat ve toptan fiyat şeklinde yıllık dökümlerinin cetvel haline getirilerek emsal incelemeye esas olmak üzere mahkemeye gönderilmesine hükmetti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, soruşturmanın, SPK'nin, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile Doğan Gazetecilik AŞ yöneticileri hakkında, gazete kağıdı ve baskı malzemelerinin ithalatı işlemlerine fiili olarak katkısı bulunmayan Doğan ailesinin yurt dışında kurulu şirketleri üzerinden karşılamak suretiyle ''görevi kötüye kullanma'' suçunu işledikleri iddiasıyla Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuruyla başladığı belirtiliyor.
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma sonucunda eylemin ''görevi kötüye kullanma'' suçunu oluşturmadığı, ''Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet etme'' kapsamında kaldığı kanaatine vardığı ifade edilen iddianamede, bu nedenle soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği kaydediliyor.
İddianamede, SPK'nin bahsedilen eylemlerle haksız şekilde menfaat sağlandığı iddiasıyla soruşturma dosyasına üç üniversite öğretim üyesinin imzasını taşıyan hukuki mütalaa eklendiği ifade ediliyor.
Şüpheli ve şüphelilerin avukatlarının savunmalarında, ''örtülü kazanç aktarımı'' suçunun oluşmadığını, bu şekilde ürünlerin emsallerine göre daha ucuza mal edildiğini bildirdikleri belirtilen iddianame, şüpheli ve şüpheli avukatlarının sunduğu üniversite öğretim üyeleri tarafından hazırlanan üç ayrı hukuki mütalaada ''Sermaye Piyasası Kanunu'na aykırılık'' suçunun unsurlarının oluşmayacağının bildirildiği kaydediliyor.
Rapor ve hukuki görüşlerin değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu belirtilen iddianamede Aydın Doğan, Vasfiye Hanzade Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu'nun 2 yıl 8 ay ile 8 yıl 9 ay arasında hapis cezası öngören 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca yargılanması isteniyor.