Aydın Doğan sonunda konuştu

Doğan Grubu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki tartışmalar dünya basınında da yankılanıyor. Wall Street Journal gazetesi ile bir söyleşi yapan Aydın Doğan, Başbakan Erdoğan için "Özgür medya gibi demokrasinin yan unsurlarını kabul edemiyor" görüşünü dile getirdi. Erdoğan'ın "demokrasiyi sadece kendisi için kabul edebildiğini" söyleyen Doğan, "Bizi susturmak istedi. Susmayı reddettik" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

ABD'nin borsa ve finansal çevrelerin gazetesi Wall Street Journal'dan Andrew Higgins, Doğan Grubu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki sorunları değerlendirdiği haberinde Doğan Şirketler Grubu Başkanı Aydın Doğan ile yaptığı söyleşiden bazı bölümlere de yer verdi.

Haberde, "Türkiye'nin önde gelen medya patronu ile İslami renkleri olan hükümet arasındaki hırçın kavgayla, laik elitin, Ortadoğu'daki tek Müslüman demokrasinin, eleştirici seslere gösterilen hoşgörüsüzlük nedeniyle erozyona uğradığı korkusu önemli ölçüde tırmandı" yorumu yapıldı.

'Sessiz bir Türkiye yaratmaya çalışıyor'

Aydın Doğan'ın, Doğan Yayın Holding'e 500 milyon dolara yakın bir vergi ve cezasının getirilmesinden bu yana ilk kez bir mülakat verdiğine dikkat çeken gazete, Doğan'ın söyleşi sırasında Başbakan Erdoğan'ı "eleştirenleri susturmaya, sakin ve sessiz bir Türkiye'yi yaratmaya çalışmakla suçladığını" yazdı. Söyleşi sırasında "Tüm bunların temelinde siyaset var" diyen Doğan, vergi ödemekten kaçındıkları iddialarını reddetti ve getirilen cezayı temyiz edeceklerini belirtti.

 

'Başbakan Demokrasiyi sadece kendisi için kabul edebiliyor'

Gazetenin de, "Türkiye'nin laik sisteminin bir direği" olarak nitelendirdiği Aydın Doğan, ilk başta, iktidardaki partinin, özellikle AB üyelik hedefi olmak üzere, birçok politikasını desteklediğini ancak Erdoğan'ın "değiştiğini" ve Türkiye'yi daha açık ve hoşgörülü hale getirmek için ilk başta gösterdiği çabaları bıraktığını söyledi. Aydın Doğan şöyle konuştu:
"Sayın Erdoğan, iktidara demokrasiyi kullanarak geldi. Demokrasinin bir ürünüdür, ancak demokrasiyi sadece kendisi için kabul edebiliyor. Özgür medya gibi demokrasinin yan unsurlarını kabul edemiyor"

 

'Bizi susturmak istedi'

Yedi şirketinin halen vergi müfettişlerince incelendiğini kaydeden Aydın Doğan, hükümet ile ilişkilerin, medya kuruluşlarınca, Başbakan'ın çocuklarının işleri ve Deniz Fener olayına ilişkin haberlerin yayınlanmasından sonra olumsuz etkilendiğini anlattı. Doğan, Başbakan için "Bunlara tahammül edemedi ve bizi susturmak istedi. Susmayı reddettik. Hükümet ile durum kontrol dışına çıktı" şeklinde konuştu.

 

'Sayın Erdoğan ile 2006'dan beri konuşmadım'

Aydın Doğan, Başbakan Erdoğan'ın Doğan gazetelerine "boykot" çağrılarının satışlarını artırdığını ancak Erdoğan'ın öfkesinin şirketlerine "X notunun" verilmesine neden olduğunu, bunun da iş yapmayı zorlaştırdığını kaydetti. "Tüm işlerimiz bürokrasiye takıldı. Her şey gecikiyor" diyen Doğan, Erdoğan ile "2006 yılından beri konuşmadığını, ancak geçen yılın sonuna doğru bir düğünde el sıkıştıklarını" anlattı.

 

'Erdoğan, Doğan Grubu'nu muhalefetle işbirliği yapmakla suçluyor'

WSJ ise, Davos panelini terk ederek "gürültü" yaratan Başbakan Erdoğan'ın, defalarca medyadaki eleştirenleri susturmak istediği iddialarını reddettiğini, tek yaptığının, şirketleri yasalara uymaya zorlamak ve önceki hükümetler döneminde yararlandıkları adil olmayan imtiyazlara son vermeye çalışmak olduğunu anlattığını belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın medyaya yönelik eleştirilerin örneklerini de yansıtan gazete, Erdoğan'ın Doğan Yayın Grubu'nu muhalefet ile işbirliği yapmakla suçladığını kaydetti.

 

Gedikli: Rutin bir vergi incelemesi

Gazeteye konuşan AKP Ekonomik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Gedikli ise, şirketin "rutin bir vergi incelemesi"ne tabi tutulduğunu belirterek "rutin olmayanın, bunu izleyen abartılı gürültü"nün olduğunu ifade etti. Gedikli "Bu, kamuoyu için çok yanıltıcıdır" dedi.

Vergi olayının Başbakan Erdoğan'ın aylarca Doğan Yayın Holding'i yolsuzluklar konusunda uydurma haber yapmakla suçlamasından sonra meydana geldiğini belirten gazete, şunları yazdı:
"Konfrontasyon, Sayın Erdoğan'ın, 2002 seçiminin ardından iktidara gelen partisi ile daha önce Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'de bir laik cumhuriyet olarak kurduğu ülkenin ekonomik ve siyasi işlerine hakim olan zengin laik elit arasındaki gerilimleri şiddetlendirdi"