Avukat Barkın Timtik’e gözaltında polis şiddeti
KHK ile kapatılan ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukat Barkın Timtik gözaltında polis şiddetine maruz kaldı.
cumhuriyet.com.trSavcının gözaltından haberi yok
ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal, Timtik’in gözaltına alındığından savcılığın haberi olmadığını belirterek, “avukatlar asla ve asla savcı olmadan gözaltına alınamaz. OHAL’de de bu böyledir. Yasalar gayet açık. Savcılık Barkın Timtik’in gözaltına alınması talimatı vermediğini ve böyle bir gözaltıdan haberi olmadığını söylüyor. Polis savcı talimatı olmadan gözaltı yapabiliyor. Savcılar, artık polise teslim olmuş durumda. Birçok olayda bu durumla karşılaşıyoruz. Bu kanuni değil, polise verilen moral ve psikolojik yetkinin yansımaları” dedi.
OHAL döneminde avukatlar ve insan hakları savunucularına yönelik sistemli bir polis şiddeti olduğuna dikkat çeken Avukat Ünsal, geçtiğimiz pazartesi günü gözaltına alınan avukat ve insan hakları savunucusu Tugay Bek’in gözaltında darp edildiğini ve zorla ters kelepçe takıldığını, 7 Aralık’ta ÇHD üyesi avukat Süleyman Gökten’in Kartal Adliyesi’nde polisler ve özel güvenlikçiler tarafından darp edilerek burnunun kırıldığını, aynı gün ÇHD üyesi avukat Günay Dağ’ın hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle Malatya’dan dönerken uçakta gözaltına alındığını ve 4 saat gözaltında tutulduğunu, 16 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasının ardından Siirt’in Şirvan ilçesine giden müvekkillerinin gözaltına alınması üzerine ÇHD Üyesi Avukat Ayşegül Çağatay polis merkezinde savcının bilgisi olmadan gözaltına alındığını, KHK ile kapatılan MHD Mardin Şubesi Eş Başkanı Seher Acar ile dernek üyesi avukatlar Mahmut Bingöl, Feyzi Atsız ve Ziya Baği ’nin 17 gün gözaltında tutukduktan sonra 9 Aralık’ta gizli tanık ifadeleriyle “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandığını anımsattı.
Avukatları mesleğini yapamaz hale getirmek istiyorlar
“Bu avukatlara ve halka gözdağıdır. Halkı avukatsız bırakma, adalet mücadelesini engelleme istemidir” diyen Avukat Ünsal, sözlerini şunları söyledi: “Avukatları, mesleğini yapamaz hale getirmek istiyorlar. Bu avukatlık pratiği 1974’ten beri Halit Çelenk’lerin, Niyazi Ağırnaslı’ların ve birçok adalet savunucusunun yürüttüğü bir gelenektir. 12 Eylül’de cunta, 1990’larda kontgerilla infazları gördü. Öldürülen, kaybedilen, dilekçe verdiği için gözaltına alınıp işkence gören avukatlar oldu. Biz avukatlar olarak da ÇHD olarak da buna boyun eğmeyeceğiz”