AVM'lerdeki göz taramalarına dikkat

Türk Oftalmoloji Derneğinin düzenlediği 44. Ulusal Oftalmoloji Kongresi, Antalya'nın Konyaaltı ilçesine bağlı Beldibi'nde bulunan Rixos Sungate Otel'de devam ediyor. Kongrenin ikinci Başkanı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Sağlığı Hasatlıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Tuncer Özmen, gazetecilere yaptığı açıklamada, halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokomun 40'lı yaşlardan sonra görülme sıklığının arttığını belirterek, ''Glokomda erken teşhis çok önemli. Glokom sinsi bir hastalıktır. İlk çıktığında fark edilmezse görme sinirini yavaş yavaş tahrip eden ve körlüğü götüren bir hastalıktır'' dedi.

Glokomun erken teşhisinde muayenenin önemini vurgulayan Özmen, ''Doktora gidip göz tansiyonunuzu ölçtürüp muayene olmanız önemli. Yılda bir kere göz tansiyonunuzu ölçtürün'' diye konuştu.

"Etik koşullarda gerçekleşmiyor"

Özmen, glokom taramasının alışveriş merkezleri gibi özel hastane ya da polikliniklerin açtığı stantlarda yaptırılmamasını önerdi. Türkiye'de sağlığın özel sektöre kaydırıldığını ifade eden Özmen, özel hastanelerin glokom taramasıyla ilgili alışveriş merkezleri başta olmak üzere bir çok platformda stant açtığına dikkati çekti. Özmen, şunları söyledi:
''Özel sektör de bunu her zaman çok etik koşullarda gerçekleştirmiyor. Normalde bunu ölçmek için ideal yöntemler var, hem kolay ve pratik hem de halkın gözünde cazip görüldüğü için havalı tonometre dediğimiz havayla çalışan aletlerle ölçüyorlar. Bu alet, göz tansiyonunu her zaman normalin üzerinde çıkarıyor. Bu taramaları orada burada, alışveriş merkezlerinde yapıyorlar ve diyorlar ki (sende göz tansiyonu var, sen bizim hastaneye gel). Bu tarama yalancı bir hastalık çıkarıyor, olmadığı halde göz tansiyonu varmış gibi... İnsanlar telaşlanıyor ama o kurumlar kendilerine yeni hasta kazanıyor, reklamla müşteri kazanıyor.''

havalı tonometre ile göz tansiyonunun gerçek anlamda ölçülmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Özmen, ''Havalı tonometre ile yapılan taramalar gerçek sonucu çıkarmıyor. Bu tür taramalar Sağlık Bakanlığı ve ilgili sivil toplum örgütünün denetiminde ya da organizasyonunda yapılması gerekiyor. Bugün bir özel hastane ya da poliklinik halkın sağlığının koruması ıçin tarama yapmaz, sonuçla kendine yeni müşteri katmak para kazanmak için yapar. Halk sağlığı, koruyucu hekimlik onların üzerine düşen vazife değildir'' diye konuştu.