Avcı'ya gergin duruşma

Hanefi Avcı'nın şüphelileri arasında yer aldığı dava, devrimci karargah ana davasıyla birleştirildi. Öte yandan davanın duruşması sonrası adliye önünde gösteri yapan grup, polisin müdahalesiyle dağıtıldı.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ile Necdet Kılıç'ın da aralarında olduğu 14 tutuklu sanık ile 4 tutuksuz sanık katıldı. Davanın sanıklarından olan Hanefi Avcı'nın eşi Şenay Avcı ise duruşmaya katılmadı. Avukatı Refik Ali Uçarcı, müvekkilinin raporunu mahkemeye iletti. Uyuşturucu davaları kapsamında tutuklu olan Urfi Çetinkaya'nın avukatı Arzu Yılmaz ise davaya müdahil olarak katılmak istediklerini belirten dilekçesini mahkemeye verdi.

Duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Devrimci Karargah örgütüne ilişkin birleşen iki davanın iddianamelerinin ve duruşma tutanaklarının dosyaya girdiğini belirterek Savcı Nuri Ahmet Saraç'a görüşünü sordu. Savcı Saraç, iki dosyanın içerik, kapsam ve deliller yönünden usul ve yargılama ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. İki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olduğunu kaydeden Saraç, iki davanın birleştirilmesini talep etti. Tutuklu sanıkların, tutukluluk hallerinin devamını talep eden Saraç, Urfi Çetinkaya'nın müdahillik talebinin "suçtan zarar görme vasfı olmadığı" gerekçesiyle reddini istedi.

Savcı Saraç'ın birleştirme talebine ilişkin görüşü sorulan avukatlardan Ergin Cinmen, sanıkların savunmalarının birleştirme kararı verilmeden önce alınmasını istedi. Sanıkların 8 aydır tutuklu olduğunu hatırlatan Cinmen, "Bu davada bugüne kadar savunma hakkı ayaklar altına alındı. Savunma alınmadan birleştirme kararı verilmesinin tüm hukuk kurallarına aykırı olduğunu düşünüyorum" dedi.

Hanefi Avcı ve Şenay Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçarcı da, müvekkilinin bu davaya konu edilmesine neden olan durumlar ile İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın hiçbir ilgisi olmadığını savunarak, "O davada, öldürme ve patlama olayları vardır. Halbuki bu davada hiçbir eylemsel faaliyet söz konusu değildir. Birleştirme ile bu davanın sanıklarının o davadaki eylemlerle ilişkilendirilmesi söz konusu olacaktır" diye konuştu.

Avcı'nın Ergenekon terör örgütü üyeliği ile tutuklandığını ve yapılan itirazın reddedilmesi kararına muhalefet eden mahkeme başkanının karşı oyunun dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Uçarcı, "Mahkeme başkanının 5 sayfalık gerekçesi dikkate alındığında müvekkilimin bu davaya dahlinin söz konusu olmadığı ortaya çıkacaktır" diye konuştu.

 

Adliye önü karıştı!

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma sonrasında, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi duruşma salonlarının bulunduğu bölümünün önünde toplanan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi yaklaşık 150 kişilik grup, dövizler taşıyarak slogan atmaya başladı.

Bunun üzerine Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri, adliye binası önündeki barikatların arkasında toplanıp kalkanlarını kaldırarak önlem aldı. Göstericilerden bazılarının ellerindeki döviz ve flamaların sopalarıyla polislere vurması üzerine arbede yaşandı. Çırağan Caddesi üzerinde toplanan diğer bir gruptan bazı kişiler de polislere sert cisimler fırlattı.

Duruşma salonlarının önündeki grup, daha sonra binanın Çırağan Caddesi'ndeki kapısının önünde bulunan diğer gruba katıldı. Gruptakiler, tutuklu sanıkların çıkışlarını beklemeye başladı.

Burada da bazı kişiler polislere sert cisimler fırlattı. Göstericilerin attığı sert cisimlerin isabet etmesi sonucu yaralanan 3 polis memuru ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Duruşma salonundaki arbede nedeniyle bazı tutuklu sanıkların Adli Tabiplikte sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından sanıklar, cezaevi ring araçlarına bindirildi.

Polislerin, Çırağan Caddesi'ni trafiğe kapatıp göstericileri bir tarafa toplayarak güvenlik önlemi almasından sonra cezaevi ring araçları adliyeden ayrıldı.

Çevik Kuvvet ekipleri, daha sonra uyarılara rağmen dağılmayan gruba gaz bombası atarak müdahale etti. Beşiktaş İskele Meydanı'na doğru dağılan gruptan bazı kişiler polis araçlarına zarar verdi.

Bu arada, kullanılan gazdan bazı adliye personeli, adliyede görevli polisler ve çevredeki yurttaşlar da etkilendi.