'Atlantik ötesi ne derse onu yapıyorlar'
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, ''İktidar milli menfaatlerimize sahip çıkmamaya kararlı, Atlantik ötelerinden gelen rüzgarın fısıltısı kendilerine ne söylerse onu yapıyorlar'' dedi.
cumhuriyet.com.trZeybek, DP Edirne il başkanlığında yaptığı basın toplantısında partilerine büyük bir ilgi olduğunu söyledi.
Halkın büyük bir çoğunluğunun iktidarın değişmesinin zamanının geldiğine inandığını ifade eden Zeybek, halkın AKP iktidarından bıktığını savundu. Partisinin çözüm yolu olarak görüldüğünü belirten Zeybek, ''İktidar da bunu görmüş olacak ki bizim üzerimizden oyunlar oynuyor. Demirel'in CHP'yi desteklediği yalanını yayan Sayın Başbakan'ın amacı bizim oyların CHP'ye gitmesini sağlamak. Çünkü o, CHP'den değil bizden korkuyor'' diye konuştu.
Zeybek, daha önce söylediği bazı sözleri anımsatarak bunlara tepki göstermeyen Başbakan Erdoğan'ın en söyledikleri nedeniyle dava açtığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
''Son günlerde (angut) dedim diye, beni mahkemeye verdi, 100 bin lira istiyor. Bir kelime için 100 bin lira istenir mi canım? Biraz pazarlık yapsaydık bari, bin lira deseydi o zaman 100 kere demiş olurdum, ödeşirdik. Angut derken hakaret etmedim. Bu tür iktidarları oluşturan Amerika'daki güç, önce oluşturur, besler, büyütür sonra günü gelince keser, yer. Angut kuşunun bir özelliği vardır. Tüm kuşlar avcısından kaçarken, angut kuşu avcısına koşar. (Sen de böyle avcının başına koşuyorsun. Sonunda korkuyorum senin başına da, Saddam'ın, Mübarek'in, Kaddafi'nin başına gelen gelir, angut kuşu gibi olma) dedim.''
İki Türk adası, Yunan işgalinde iddiası
Didim yakınlarındaki iki Türk adasının Yunan işgalinde olduğunu iddia eden Zeybek, şöyle devam etti:
''Ege'de iki adamız 2004'ten bu yana Yunan işgali altına girdi. Önce bir kaç bina koydular, sonrada 200 evlik bir kasaba oluşturdular. Yunan bayrağı çektiler ama Türkiye'den ses seda yok. Bir kurmay albay bu bilgiyi getirince inceledim, incelettim. Adalar bizim adalarımız, ne yazık ki 2004'teki havadan yararlanarak Yunanlılar tarafından işgal edilmiş.
Cevap Dışişleri Bakanlığının internet sitesinden geldi, (bunlar adacık falan) yazdılar. Adacık da gemicik gibi bir şey. Adacık dedikleri Bulamaç Adasının büyüklüğü Büyükada kadar, Eşekadası onun üç katı. Hükümetten, hiç bir cevap gelmedi. 25 Mayıs'ta Didim'de yapacağımız büyük bir mitingle iktidarın bu örnek olayını milletimize anlatacağız. Örnek olay dediğimiz, bu iktidar milli menfaatlerimize sahip çıkmamaya kararlı, Atlantik ötelerinden gelen rüzgarın fısıltısı kendilerine ne söylerse onu yapıyorlar.''
Kispet hediye edildi
Toplumun yavaş yavaş olumsuzluklara alıştırıldığını ifade eden Zeybek, ''Sadece serbest olan PKK, PKK'lı bir terörist, bir milletvekili, bir polisimizi tokatladı. Polisimiz öbür yanağını uzattı. Peki İçişleri Bakanımız ne yaptı? Takdirname yolladı. Görevini yapmadı diye takdirname alan ilk memur Türkiye'de. Bunu görünce polis tokatlamak serbest sanan, AKP'li bir bayan aday da gitti polis tokatladı. Ama unuttu ki (AKP'lilere her şey serbest) zamanı daha gelmedi. Şimdi her şey PKK'ya serbest. Onu mahkemeye vermişler. Çürümüşlük toplumda alıştıra alıştıra yaygınlaştırılıyor'' diye konuştu.
Zeybek'e toplantının sonunda DP Edirne İl Başkanı Mehmet Eren, ''Siyasetin başpehlivanı sizsiniz'' diyerek, pehlivanların güreşirken giydiği minyatür kispet hediye etti. DP Genel Başkanı Zeybek de, ''Ben yıllarca güreş yaptım, belli olmuyor mu'' diye hediyeyi kabul etti.
Daha sonra esnaf ziyaretine başlayan Zeybek, Alipaşa Kapalı Çarşı'da bir esnaftan 10 lira karşılığında üzerinde Türkiye yazan 2 şapka satın aldı. Şapka'yı başına takan Zeybek, ''Biz Türkiye'ye, Türkiye'de bize yakışıyor'' dedi. Zeybek,temaslarının ardından Edirne'den ayrıldı.