Atatürk Havalimanı saldırısı sanığı: IŞİD insanları din adına kullanıyor

Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran 2016 tarihinde IŞİD''in gerçekleştirdiği, 46 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısına ilişkin 42'si tutuklu 46 sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşması sona erdi. Tercüman aracılığıyla ifade veren sanıklar, terör örgütü üyesi olmadıklarını, Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıyla da bir ilgilerinin olmadığını savundu. İki gündür süren davada toplam 41 tutuklu sanığın ifade alma işlemi tamamlandı.

cumhuriyet.com.tr

Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran 2016 tarihinde terör örgütü IŞİD'in gerçekleştirdiği, 46 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısına ilişkin 42'si tutuklu 46 sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında sanıklar savunma yapıyor.

Üniversite mezunu tutuklu sanık Ali Mostafa Ali Marzouk, IŞİD'e katıldığını ancak daha sonra IŞİD'ten kaçtığını belirterek, “Orada kaldığım iki ay süre içerisinde onların çok suç işlediklerini, medyada görüldüğü gibi olmadığını anladım. Onları gördükten sonra gerçekleri anladım. İnsanları din adına kullanıyorlar. Onu öğrendiğim sonra tamamen fikrim değişti" dedi. Atatürk Havalimanı saldırısıyla ilgisinin olmadığını belirten Marzouk, etkin pişmanlıktan yararlanarak, örgütle ilgili bildiklerini anlatmak istediğini de söyledi.

“IŞİD'E KATILMIŞTIM İNKAR ETMİYORUM, ANCAK BEN ONLARDAN KAÇTIM"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada savunmasını yapan 25 yaşındaki Mısır vatandaşı Ali Mostafa Ali Marzouk, “Havalimanı'ndaki saldırıyla yakından uzaktan bir ilgim yok. Buna Allah'ta şahittir. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. DEAŞ'a katılmıştım bir dönem inkar etmiyorum. Ancak ben onlardan kaçtım. Onlardan çektiklerimi bir ben bilirim" dedi. Üniversite mezunu bir genç olduğunu söyleyen sanık Marzouk, Suriye ve Arap ülkelerinde yaşananları gördükten sonra insanlara yardımcı olmak istediğini belirterek, “Suriye'deki insanlar kurtulur" diyerek IŞİD'e katıldığını savundu.

“İTİRAFÇI OLMAK İSTİYORUM"
“Etkinlik pişmanlıktan yararlanmak ister misin? Örgüt ile ilgili bildiklerini anlatır mısın? “ şeklindeki soruya da sanık Marzaouk, “İtirafçı olmak istiyorum" diye cevap verdi. “Suriye'ye gittin neden döndün?" şeklindeki soruya sanık Marzouk, “Orada iki ay kaldım. İlk hafta kaldıktan sonra anladım ki onların söyledikleri her şey yalandı. Ben dönmeye karar verdim. Onlara da 'Nişanlım var onu görmek istiyorum' dedim. Benim casus olduğumu düşündüler ve beni tehdit ettiler. Bu iki ay süre içerisinde onların çok suç işlediklerini, medyada görüldüğü gibi olmadığını anladım. İletişim Fakültesi mezunu olduğum için bana medyayla ilgili görev verdiler" diye konuştu.

“İNSANLARI DİN ADINA KULLANIYORLARDI"
“İnsanlara zarar verme düşüncesi içinde değildim" diyen sanık Marzouk, "Onları gördükten sonra gerçekleri anladım. İnsanları din adına kullanıyorlar. Onu öğrendiğim sonra tamamen fikrim değişti" ifadelerini kullandı. “İddianamede yer alan ses kayıtlarını kabul ediyor musun?" sorusuna sanık Marzouk, “Doğrudur ben onlarla görüştüm, oradan çıktıktan sonra onlarla tamamen iletişimimi kestim" şeklinde konuştu.

“AVRUPA'YA GEÇECEKTİM"
Tutuklu sanık Şüpheli Fahim Ait Allaoua ise, Türkiye'ye 1 Ocak 2016'da geldiğini ve çıktığını daha sonra 5 Haziran'da tekrar Türkiye'ye geldiğini söyleyerek, “Türkiye'ye geliş amacım çalışmak ve para kazanmaktı. Ardından Avrupa'ya geçecektim" dedi. Atatürk Havalimanı saldırısının ardından tutuklandığını ancak hiçbir şeyden haberi olmadığını savunan sanık Allaoua, “Polise 'Suçum ne?' diye sordum. O da saldırı nedeniyle gözaltına alındığımı söyledi" diye konuştu.

“DURUŞMADA AYNI EVDE KALDIĞI SANIKLARI GÖSTERDİ"
“Aksaray'da kaldığın evde kimler sana yardımcı oldu?" şeklindeki soruya sanık Allaoua, “Türkiye'ye ilk geldiğimde kendime ev kiraladım. Ancak İkinci geldiğimde kafede oturuken, Cezayirli biriyle konuştum ve ucuz ev aradığımı söyledim. O da bana yardımcı oldu ve Aksaray'daki eve götürdü" dedi. Allaoua, Aksaray'da aynı evde kaldığı 4 sanığı duruşmada göstererek, isimlerini söyledi.

“EVDE KALANLARI TANIMIYORDUM"
“Bu evde kalanlar ne yapıyorlardı, ne amaçla toplandınız?" şeklindeki soruya sanık Allaoua, “Ben bu kişilerin hiçbirini tanımıyordum. Bu eve geliş amacım buradan Avrupa'ya gitmedi" diye cevap verdi. “Bu evin ihtiyaçlarıyla kim ilgileniyordu?" şeklindeki soruya sanık Allaoua, “Evin ihtiyaçlarıyla Jemal ilgileniyordu. Ben aylık olarak evin kirası ve ihtiyaçları için 200 TL veriyordum" diye konuştu.

“TELEFONU YENİ ALMIŞTIM"
Telefonundan çıkan yasadışı ses kayıtları ve fotoğraflarla ilgili soruya da sanık Allaoua, “Telefonu aldığım zaman 4 gün olmuştu içinde ne olduğunu bilmiyordum" ifadelerini kullandı.

“YAZIŞMALARI KABUL ETMEDİ"
“Sosyal paylaşım sitesi Facebook ve Twitter'da yazışmaların var. 'Kardeşim önlem alalım , görevlerimiz var bizim. Örgütün 5. Konuk evinde kalıyoruz…' şeklindeki yazışmalar için ne diyeceksin?" şeklindeki soruya sanık Allaoua, “O telefonu ben kullanmadım, bilmiyorum" diye konuştu. Hakkındaki suçlamaları reddeden sanık Allaoua, “Ben DEAŞ'a katılmadım. Örgüte katılmak istesem Cezayir'de katılırdım, o örgüt orada da var" diye konuştu. Duruşmaya öğle arası verildi.

SANIKLAR SAVUNMA YAPTI

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin karşısında bulunan binada görülen davanın öğleden sonraki oturumunda savunmasını yapan tutuklu sanık Ramazan İdrisov hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Sanık İdrisov, Telegram isimli programda “…Kafirler için problem …"  şeklindeki mesajı da kendisinin yazmadığını söyledi. Cep telefonunda bulunduğu belirtilen “Kardeşlerim İstanbul sokakları kafirlerle dolu…" şeklindeki mesajların sorulması üzerine de sanık Idrısov, “Böyle şeyler yazmadım" diye yanıt verdi.

“SALDIRIYLA UZAKTAN YAKINDAN BİR BAĞLANTIM YOK" 

Sanıklardan Ahmet Dizlek de IŞİD ile bağlantısının olmadığı halde 1,5 yıldır tutuklu olduğunu, “Mağdur oldum. İnşaatçıyım, işimden oldum. Kendimi cezaevinde buldum. Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıyla yakından ve uzaktan  bir bağlantım yoktur. İçtenlikle söylüyorum. ilkokul mezunuyum. DEAŞ düşüncesi olmayan biriyim" dedi. Mahkeme başkanı “Bombacı Rakim Bulgarov ile Muhammed Kalafai bağlantılı. Senin de telefon rehberinde IŞİD militanı Muhammed Kalafai “cano" olarak kayıtlı olarak geçiyor iddianame. Buna ne diyeceksin?" diye sordu. Sanık Dizlek de şunları söyledi: Ben inşaatçıyım. Telefonumu tozdan dolayı bozulmuştur, telefoncuya vermişimdir. Bu olay olmasaydı, bu unutulurdu. Telefon değiştirdiğimden her şeyi hatırlamıyorum. İddia edilen numara eşimin numarası, benim eşim de telefonu kullanıyor. Okuma yazma bilmiyor. Başkası yazmıştır, bilemem. Kendim kullanmadım. 

SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ 

Söz alan diğer tutuklu sanıklar da Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıyla ilgilerinin olmadığını savunarak, suçlamaları reddetti. İki gündür görülen duruşmada toplam 41 tutuklu sanık ifade verdi. Duruşma yarına ertelendi.